Güney Ailesinin "Sahtecilik" Davasında Karar

Yılmaz Güney'in (Pütün) eşi Jale Fatma Pütün, eşinden miras kalan şirketin genel kurul toplantılarında üvey kızı Güney Pütün'ün imzasını, yetkisi olmadığı halde kullandığı gerekçesiyle yargılandığı davada, "özel belgede sahtecilik" suçundan beraat etti,

İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesindeki sekizinci duruşmaya, sanık Jale Fatma Pütün ile müdahil Yılmaz Güney'in kızı Güney Pütün katıldı.

Güney Pütün'ün avukatı Günay Işık, sanığın 1996'da müvekkilinin imzasını taklit ettiğini savunarak, "Böylece sanık, müvekkilimin hissesini yüzde 35'ten yüzde 24'e düşürmüştür. Müvekkilim zarar görmüştür, sanığın kastı yoğundur. Sanık, genel kurulu yapan kişi olduğu için eylemi, 'resmi evrakta sahtecilik' eylemi olup, 'özel belgede sahtecilik' değildir. Zincirleme suç da vardır. Sanıkla ilgili suçlamaların dikkate alınarak, müvekkilimin hukuki haklarının korunduğunun saklı tutulmasını talep ederiz" dedi.

Sanık Jale Fatma Pütün'ün avukatı da müvekkilinin beraatini talep etti.

Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, yargılama sonucunda sanık Jale Fatma Pütün'ün, "özel belgede sahtecilik" suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine hükmetti.

İddianamede Pütün'ün "şirket veya kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek" suçundan cezalandırılması yönünde bir talep bulunulmadığını belirten mahkeme, bu suçtan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verdi. Mahkeme, müdahil Güney Pütün'ün bu konuda suç duyurusunda bulunabileceğini kaydetti.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yılmaz Güney'in kızı Güney Pütün ile eşi sanık Jale Fatma Pütün'ün 9 Eylül 1984'te vefat eden sanatçının varisleri oldukları hatırlatılmıştı.

Güney Filmcilik şirketinin miras yoluyla ortağı şikayetçi Güney Pütün'ün, Fransa'da yaşadığı halde şirketin 24 Kasım 2005 ile 27 Mart 2009 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarında var gösterilerek yerine imza atıldığı aktarılan iddianamede, toplantıda şikayetçinin ikamet eder gösterildiği Bebek'teki adresinin de hayali olduğu ifade edilmişti.

Sanık Jale Fatma Pütün'ün 22 Mayıs 2014'te verdiği ifadede, "Yılmaz Güney'in adını yaşatabilmek için Türkiye'ye döndükten sonra şirketi canlandırdığı, hiçbir zaman kar etmeyen şirkette kar dağıtamadıkları, her zaman irtibatlı olduğu şikayetçiye ilgili bilgileri aktardığı ve tek amacının Yılmaz Güney'in anısını canlı tutmak olduğu" beyanında bulunduğu anlatılan iddianamede, Pütün'ün, "şikayetçi Güney Pütün'ü yurtdışında olduğu için 2005 ve 2009 yıllarındaki genel kurul toplantılarında hazır gösterdikleri, amacının sahtecilik olmadığı" savunmasını yaptığı kaydedilmişti.

İddianamede, sanık Pütün'ün "resmi belgede sahtecilik" suçundan 2,5 yıldan 8 yıl 9 aya kadar, "kooperatif hakkında yanlış bilgi vermek" suçundan da 7,5 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Yılmaz Güney İstanbul Politika Güncel Haberler