TÜM KATEGORİLER
Sağlık Bakanlığı'nın hava ambulansı 5 günlük bebek için havalanmıştı
Karabük'te 33 haftalıkken 1,8 kg olarak dünyaya gözlerini açan, erken doğum, ikiz doğum gibi çok ciddi problemleri olan Mustafa Reşat bebeğin bir de doğuştan kalp hastası olduğu ortaya çıktı.
SAATLERLE YARIŞILDI, MUSTAFA REŞAT BEBEK SAĞLIĞINA KAVUŞTU!
Kalpten vücuduna ve akciğerlerine giden ana damarları tersti, yaşaması için ameliyat şarttı. Sağlık Bakanlığı'nın birçok gelişmiş ülkede bile bulunmayan hava ambulansı hizmeti sayesinde Mustafa Reşat bebek 5 günlükken İstanbul'a, Acıbadem Bakırköy Hastanesi'ne sevk edildi. Ameliyatı gerçekleştiren Acıbadem Çocuk Kalp Merkezi ekibini yöneten Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kenan Yalçınbaş, Sağlık Bakanlığı'nın desteğiyle zaman kaybetmeden başarıyla tedavi etme şansı buldukları Mustafa Reşat bebeğin sağlığına kavuştuğunu, artık diğer çocuklar gibi koşup oynayabileceğinin müjdesini verdi.
Karabük'te yaşayan Gülşah ve Onur Yıldırım çifti evliliklerinin beşinci yılını biri kız biri erkek ikiz bebekle taçlandırdı. Hamilelik sürecinde tetkikler düzenli yapılıyor, müzik öğretmeni olan anne Gülşah hanım karnında bebeklerine şarkılar söylüyor, onları sağlıkla kucaklarına alacakları günü bekliyordu. Her şey yolunda ilerliyordu ki, bebekler vaktinden önce henüz 33 haftalıkken, 24 Eylül 2019'da dünyaya geldiler. Prematüre bebek olmanın zorluklarının yanı sıra Mustafa Reşat bebeğin doğumsal kalp hastalığı olduğu da ortaya çıkınca genç anne baba için sıkıntılar büsbütün arttı. 1 kilo 800 gram olarak dünyaya gelen Mustafa Reşat bebeğin ameliyat olması şarttı. Sağlık Bakanlığı'na ait hava ambulansı, henüz ismi bile konulmamış olan 5 günlük bebeği Karabük'ten İstanbul Acıbadem Bakırköy Hastanesi'ne ulaştırdı. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kenan Yalçınbaş ve Doç.Dr.Ahmet Arnaz, Çocuk Kalp Merkezi ekibiyle birlikte bebeğin başarıyla ameliyat olabilmesi için 2 kilonun üzerine çıkmasının gerekli olduğuna karar verdiler. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde son derece titiz bir bakım ve tedaviyle, bebeğin 2 kilonun üzerine çıkması beklendi. 2 kilo 100 grama çıkınca da Mustafa Reşat bebek 15 Ekim tarihinde, yani üç haftalıkken ameliyata alındı.
Ameliyatta kalbi durduruldu!
Prof. Dr. Yusuf Kenan Yalçınbaş ve Doç.Dr.Ahmet Arnaz yönetiminde Acıbadem Çocuk Kalp Merkezi ekibi minik bebeğin kalbinden çıkan ters damarları 'arteryel switch'ameliyatıyla olması gerektiği yerlere yerleştirdi. Ameliyatta yeni doğan bebeklerde 'Arteryel Switch' ameliyatını ülkemizde ilk defa başarılı olarak 1990 yılında gerçekleştiren Prof.Dr.Tayyar Sarıoğlu'nun geliştirdiği teknik kullanıldı. Yaklaşık olarak 5 saat süren kritik ameliyatta minik Mustafa Reşat'ın kalbini ve akciğerlerini yaklaşık bir buçuk saat durdurduklarını belirten Prof. Dr. Yalçınbaş "Bu tür önemli doğumsal kalp ameliyatları, kalp- akciğer makinesi dediğimiz bir makine ile yapılıyor. Çünkü kalbi ve akciğerleri kalpteki düzeltmeyi yapabilmek için bir süre durdurmamız gerekiyor. Ayrıca cerrahın, anestezi uzmanlarının, kalp- akciğer makinesini kullanan perfüzyonist dediğimiz uzmanların ve hemşirelerin hepsinin deneyimli ve uyumlu bir işbirliği içinde olması şart. Aksi halde ameliyat iyi geçse bile hasta yoğun bakımda kaybedilebiliyor. Bebeğimiz hem prematüre, hem düşük ağırlıklı olduğu için çok daha riskliydi. Ama bebeğimizi başarıyla ameliyat ettik ve sağlığına kavuşmuş şekilde taburcu ettik" diye konuştu.
"Sağlık Bakanlığı'mızın ihtiyacı olan her hastaya sunduğu hava ambulansı sistemi birçok gelişmiş ülkede bile yok!"
Türk hekimlerinin tecrübesi ve yüksek teknolojili cihazlar sayesinde bu tür zorlu ve kritik ameliyatların bile ülkemizde başarıyla gerçekleştirilebildiğini belirten Prof. Dr. Yalçınbaş, Sağlık Bakanlığı'nın işbirliğinin de son derece önemli olduğunu vurgulayarak "Sağlık Bakanlığımızın ülkemize kazandırdığı hava ulaşımı imkanı çok önemli. Biz de bu sayede kritik ameliyatları zamanında yapabiliyoruz. Mustafa Reşat bebeğimiz de hızlı hareket edilmesi sayesinde yaşamsal risk taşıyan hastalığından kurtuldu ve sağlığına kavuştu; artık diğer normal çocuklar gibi zamanı geldiğinde koşup oynayabilecek" dedi.
"Ağlama lüksüm yoktu, bol bol emzirdim"
Anne Gülşah Yıldırım, prematüre olarak dünyaya gelen ikiz bebeklerini solunum cihazına bağlı olmalarından dolayı kucağına alamamanın üzüntüsünü yaşarken, bebeklerinden birinin yaşamsal öneme sahip doğumsal kalp hastalığıyla doğmuş olmasının ise kendilerini büsbütün sarstığını belirtti. Karabük'te hamilelik sürecinde düzenli olarak kontrollerini ve gerekli tetkikleri yaptırdıklarını, ancak anne karnındaki bebekte kalp rahatsızlığı olup olmadığını saptayan Fetal ekokardiyografi (ultrasonografi) tetkiki konusunda bilgi sahibi olmadıkları için bunu yaptırmadıklarını söyleyen Yıldırım; "Böyle bir tetkikten haberimiz olsaydı kesinlikle yaptırırdık. Tüm anne baba adaylarına mesajım, anne karnında saptanabilen kalp hastalıkları için gerekli tetkikleri de mutlaka yaptırmaları" diyor. Bu zorlu süreçte güçlü durmaya çalıştığını vurgulayan Gülşah Yıldırım "Ağlama lüksüm yoktu, çünkü bebeklerimin benim sütüme ihtiyaçları vardı ve ben Mustafa Reşat İstanbul'a sevk edilinceye kadar onları hep emzirdim. Mustafa Reşat İstanbul'a babasıyla gitti, ben de bu sürede hastanede kalan diğer bebeğimizi emzirmeye devam ettim. Anlatılmaz zorlukta geçen günlerdi ama Sağlık Bakanlığı'nın desteği ve hekimlerimizin başarılı ameliyatıyla oğlumuz sağlığına kavuştu" dedi.
"Sabrettik, inandık, minnettarız"
Sağlık Bakanlığı'nın hava ambulansıyla Karabük'ten İstanbul'a getirilen oğulları Mustafa Reşat'ın İstanbul'daki tedavisi ve ameliyatı süresince her gün onu gördüğünü belirten baba Onur Yıldırım da, "Çok zor günlerdi ama Sağlık Bakanlığı'nın desteği ve hekimlerimizin başarılı ameliyatıyla, hastane personelinin ilgisi ve desteğiyle bu zor süreci çok şükür geride bıraktık. Mustafa Reşat sağlığına kavuştu. Bu süreçte annemiz kızıyla, ben de oğlumuzla mücadele verdik; hekimlerimize güvendik, bebeğimizin düzeleceğine inandık, sabrettik. Mustafa Reşat bebeğimizi tam 41 günlükken 41 kere maaşallah diyerek evimize götürüyoruz. Emeği geçen herkese minnettarız" diye konuştu.
