TÜM KATEGORİLER
GÜNGİAD, Sami Selçuk'u Cumhurbaşkanı Adayı Olarak Önerdi
Güneydoğu Genç İş Adamları Derneği, Cumhurbaşkanı adayı olarak Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk'u önerdi.
GÜNGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akbal imzası ile yayınlanan açıklamada, " Türkiye'nin demokratik hukuk devleti olma çabalarını daha da güçlendirecek ve 77 milyon insanımızı kucaklayacak "çatı aday" profiline, gerek hukuku içselleştiren kimliği, gerekse de siyaset üstü yaklaşımlarıyla Sayın Sami Selçuk'un uygun olduğu kanaatimizi ve aday olarak kendilerini destekleyeceğimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz" denildi.
"ÇAY GEÇERKEN AT DEĞİŞTİRİLMEZ"
Ak Parti iktidarı döneminde özellikle Kürt sorunu ile ilgili çok önemli adımların atıldığına dikkat çekilen açıklamada şöyle dendi:
"Anadolu halkının vakur bilgeliyle söylediği bir söz vardır; "Çay geçerken at değiştirilmez". Bizler de çözüm sürecinin en büyük mimarı olan Sayın Başbakanımızın bu misyonunu sürdürmesi gerektiği inancındayız. Daha önce 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal ile 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel'in, köşke çıkmasındaki amaçlarından biri rejimi başkanlık sistemine taşımaktı, ancak anayasada gerekli düzenlemeleri yapacak bir siyasi aritmetik gelişmeyince sistemsel dönüşüm sağlanamamış, aynı zamanda liderlerini kaybetmiş olan ANAP ve DYP hızlı bir erime süreci yaşamıştı.
"BAŞBAKAN'IN MİSYONUNU HENÜZ TAMAMLAMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"
Başbakanımızın, resmi olarak beyan edilmemekle beraber, aday olması muhtemel Cumhurbaşkanlığı'nı fazlasıyla hak ettiğine inanıyoruz. Ancak ülke yararına olduğuna kanaat getirdiğimiz misyonunu henüz tamamlamadığını düşünüyoruz. Çünkü Türkiye'nin yanı başındaki Ortadoğu'da büyük bir kaos yaşanmakta ve komşumuz Suriye'deki bu yangının daha nerelere sıçrayacağı tam olarak tahmin edilememektedir. Ayrıca Cumhurbaşkanı adaylık konusunu, ülkemizin refah ve huzuru açısından son derece önemli bir konu olan ve mimarlığı Başbakanımız tarafından yapılan 'çözüm sürecinin' henüz başında bulunulması ve Başbakanın yürütmekte olduğu pozisyondan ayrılması halinde sürecin akamete uğrayacağı korkusu nedeniyle de erken atılmış bir adım olarak değerlendiriyoruz"
