Haberler

    Canlı Popülasyonu ve Vahşi Yaşam Alanları Yok Oluyor

    Güncelleme:

    Dünya Doğayı Koruma Vakfı'na göre, önlem alınmaması durumunda 2020 itibarıyla yeryüzündeki canlı popülasyonunun 3'te 2'si yok olma riskiyle karşı karşıya kalabilir.

    Dünya üzerindeki canlı popülasyonu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Canlı popülasyonu gibi alarm veren vahşi yaşam alanlarının da onda biri son 20 yılda yok edildi.

    OMURGALI CANLI NÜFUSU AZALDI

    WWF tarafından iki yılda bir hazırlanan ve dünyanın mevcut durumunu özetleyen Yaşayan Gezegen Raporu'nda, 1970-2012 yılları arasında omurgalı canlı nüfusunda (memeliler, balıklar, kuşlar, iki yaşamlılar, sürüngenler) ortalama yüzde 58'lik genel bir düşüş olduğu vurgulandı.

    CANLI POPÜLASYONU YOK OLUYOR

    Bu azalmanın, karasal türlerin popülasyonlarında yüzde 38'lik, denizde yaşayan popülasyonlarda yüzde 36'lık, tatlı su popülasyonlarında ise yüzde 81'lik bir düşüş anlamına geldiği belirtilen raporda, hiçbir önlem alınmaz ve bu gidişat devam ederse, 2020 itibarıyla dünyadaki canlı popülasyonunun yüzde 67'sinin (yaklaşık 3'te 2'si) tamamen yok olabileceği ifade edildi.

    YAŞAM SÜRESİ HIZINDA GERÇEKLEŞTİ

    Bilim insanlarının "Antroposen" adı verilen yeni bir jeolojik çağa girildiğini vurguladığı raporda, bu çağda insan etkisiyle iklimin hızla değiştiği, okyanusların asitlendiği, canlı toplulukların yok olduğu ve bütün bu değişimlerin bir insanın yaşam süresi içerisinde ölçülebilecek bir hızla gerçekleştiği kaydedildi.

    BEŞ BÜYÜK SORUN DİKKAT ÇEKİYOR

    Raporda, dünyadaki canlı yaşamını yok oluşa sürükleyen 5 büyük tehdit olduğu ileri sürülerek, "Yaşayan Gezegen Raporu 2016, canlı yaşamını tehdit eden beş büyük soruna dikkat çekiyor; habitat kaybı ve bozulması, türlerin aşırı tüketimi (hem hayvan hem bitki), kirlilik, istilacı türler ve hastalıklar ve iklim değişikliği." denildi.

    İzlenen türlerin üçte birine ait tehdit verisi bulunduğu belirtilen raporda, bu verilere göre azalan popülasyonların karşı karşıya olduğu en yaygın tehdidin habitat kaybı ve bozulması olduğu vurgulandı.

    "'TEK DÜNYA YAKLAŞIMI'NIN BENİMSENMESİ GEREKİR"

    Habitat kaybının önde gelen nedenlerinin ise sürdürülebilir olmayan tarım uygulamaları, ormansızlaşma ve tatlı su sistemlerindeki değişiklikler olduğu ancak tehditlerin çoğunlukla birbirini etkilediği dile getirilen raporda, gidişatı tersine çevirecek 5 öneri şöyle sıralandı:

    "Doğal sermayenin korunması (koruma alanlarının genişletilmesi gibi), adil kaynak yönetimi (politik kararların gıda, su ve enerjiye adil erişimi desteklemesi gibi), mali akışların yeniden yönlendirilmesi (finans kuruluşlarının kömüre değil sürdürülebilir enerjiye yatırım yapması gibi), üretim ve tüketim için dirençli piyasalar yaratmak (sosyal maliyetlerin hesaba katılması gibi), enerji ve gıda sistemlerinin dönüştürülmesi (yenilenebilir enerjiye geçiş gibi)."

    Raporda, tüm bu önerilerin hayata geçebilmesi için "Tek Dünya Yaklaşımı"nın benimsenmesi gerektiğinin altı çizildi.

    VAHŞİ YAŞAM ALANLARI TEHLİKEDE

    Yeryüzünün yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan vahşi yaşam alanlarının onda biri son 20 yılda yok edildi.

    Dünya Koruma Derneği'nden bilim insanlarının bulguları, 1990 haritalarıyla karşılaştırılan güncel haritalara dayanıyor.

    GÜNEY AMERİKA VE AFRİKA'DA ENDİŞE VERİCİ SEVİYEDE

    Haritalar yıllar içerisinde ormanlık alanların 3,3 milyon km² (yaklaşık % 10) azaldığını gösteriyor. Bu kaybın Güney Amerika ve Afrika'da endişe verici seviyede olduğu davurgulanıyor.

    Bu bölgeler genellikle yerli halklara ve nesli tükenmekte olan bitki ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor.

    EN ÖNEMLİ FAKTÖR İNSAN ETKİSİ

    Uzmanlar, çoğunluğu Kuzey Amerika, Kuzey Asya, Kuzey Afrika ve Avustralya'da bulunan vahşi alanların, hem ekolojik hem de kültürel değerine vurgu yapıyor ve uluslararası koruma anlaşmalarına rağmen tahribatın devam etmesine de tepki gösteriyor.

    Çalışmalar ormanların yok olmasındaki en önemli faktörün ise insan etkisi olduğunu ortaya koyuyor.

    "GİDİŞİ DURDURMAK İÇİN 10 YA DA 20 YILA SAHİBİZ"

    Avustralya Queensland Üniversitesi'nden James Watson ve New York'taki ABD Yaban Hayatı Koruma Derneği, vahşi alanlarda çevre politikalarının göz ardı edildiğini söyledi.

    Prof. Watson "Uluslararası politika mekanizmaları çok geç olmadan vahşi yaşam alanlarını korumak için gerekli kararları almalı. Biz muhtemelen bu gidişi durdurmak için sadece 10 ya da 20 yıla sahibiz" diyor.

    KORUMA ÖNLEMLERİ İÇİN DERHAL HAREKETE GEÇİLMELİ

    Araştırmacılar büyüklükleri ne olursa olsun, koruma önlemleri için derhal harekete geçilmesi çağrısı yaptı.

    İngiltere'nin Oxford kentinde bulunan Earthwatch Enstitüsü Bilim direktörü Toos van Noordwijk, "Araştırmada hepimizi etkileyen birçok can sıkıcı durum var. 1990'lardan önce Avrupa'da pek çok vahşi yaşam alanını kaybetmiştik. Dünya çapında bu kaybın tüm sorumluluğunu paylaşıyoruz" diyor.

    'ENDÜSTRİYEL TARIM FAALİYETLERİ'

    Noordwijk, sürdürülemez arazi kullanımına ve özellikle de endüstriyel tarım faaliyetlerinin rolüne dikkat çekti.

    Noordwijk, "Bilimin gelişmesiyle her zamankinden daha fazla fırsatımız var. Acilen vahşi alanları ve zengin biyolojik çeşitliliği korumak için bu fırsatları kucaklama

    Kaynak: Hürriyet / Güncel

    Tolga Baştak Yaşam Güncel Haberler

    AK Parti'nin 'Neden oy vermediniz?' anketinde çarpıcı sonuç! Vatandaş ekonomiden oldukça dertli

    AK Parti'nin "Neden oy vermediniz?" anketinde çarpıcı sonuç! Vatandaş ekonomiden oldukça dertli

    Okul müdürünü öldüren zanlının dosyası kabarık çıktı! 1 yılda 3 okul değiştirip silahla yakalanmış

    Okul müdürünü öldüren zanlının dosyası kabarık çıktı! 1 yılda 3 okul değiştirip silahla yakalanmış

    ABD'li senatörden skandal Gazze yorumu: Gazze Hiroşima olsun

    ABD'li senatörden skandal Gazze yorumu: Gazze Hiroşima olsun

    Aradan yıllar geçse de unutulmuyor! Kim Milyoner Olmak İster tarihine geçen dolandırıcılık hikayesi

    Aradan yıllar geçse de unutulmuyor! Kim Milyoner Olmak İster tarihine geçen dolandırıcılık hikayesi

    500
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title