Haberler

Global Ekonomi Sempozyumu

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 'Krizler Bundan Sonra da Olacak

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 'Krizler bundan sonra da olacak. Bundan şüphemiz yok. Bize düşen görev, bunun etkisini mümkün olduğu kadar azaltmak, tahribatını minimuma indirmektir diye düşünüyorum' dedi. Bu akşam sona erecek olan Global Ekonomi Sempozyumuna ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Yılmaz, sempozyumun bu yıl Türkiye'de yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sempozyumun geçen yıl Almanya'da yapıldığını anımsatan Yılmaz, sempozyumun, bu yıl Türkiye'de yapılması önerisine bazı danışma kurulu üyelerinin endişe ile yaklaşmış olmalarına rağmen, başarı ile sonuçlandığını söyledi.

Yılmaz, sempozyumun özellikle bölgesel finans merkezi olma potansiyeli çok yüksek olan İstanbul'a ve Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlayacağını dikkati çekerek, sempozyum boyunca, finans, genel ekonomi, sosyoloji, insan hakları, antropoloji ve din kültürü dahil bir çok farklı konunun tartışıldığının altını çizdi. Sempozyum boyunca iki farklı panele katıldığını kaydeden Yılmaz, bu panellerden çıkardığı sonuca ilişkin ise şunları dile getirdi: 'İçinden geçmekte olduğumuz bu kriz taşları yerinden oynattı. Kriz, merkez bankacıların ellerini bozdu. Dolayısıyla bozulan eller ortamında, 'İşler yeniden normale döndüğünde acaba tekrar nasıl bir para politikası uygulaması çerçevesi ile karşılaşılacağız?', 'Nasıl bir Merkez Bankası durumu ile karşılaşacağız?' soruları da bu panellerde tartışıldı.'

Durmuş Yılmaz, kriz sürecinde 'Merkez bankalarına verilmiş olan görev konusunda bir değişiklik oldu mu ve olması gerekir mi?' yönündeki sorular olduğuna da değinerek, merkez bankalarına verilen görevin aynen devam ettiğini ifade etti. 'Finansal istikrar, merkez bankalarının ikincil görevi haline gelmeli mi ve gelebilir mi?' yönündeki soruların da sempozyum süresince tartışıldığını kaydeden Yılmaz, bu konuda her ülkenin deneyiminin farklı olduğunu söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kesinlikle şu ortaya çıktı ki; merkez bankaları mikro düzeyde olmasa bile, makro düzeyde mutlaka finansal istikrarla ilgili olarak daha fazla işin içine girmeli ve bunu yaparken de koordinasyonu sağlamalıdır.'

Koordinasyonun oldukça büyük öneme sahip olduğuna da değinen Yılmaz, 'İşlerinizi yaparken ortaya konan ve konulacak olan evrensel veya evrensele yakın birtakım kurallar var. Bunların uygulaması çoğunlukla ulusal düzeyde olacak. Her ülke için geçerli olan düzenlemelerin uygulanması esnasında, ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyonu göz ardı etmememiz gerektiğini, dolayısıyla bundan sonraki uluslararası başarının anahtarının bu olduğunu düşünüyorum. Bana bu toplantının verdiği ilham budur' diye konuştu. Ülkelerin paralarının değerinin yükselmemesi için aldığı tedbirlere de değinen Yılmaz, 'Bütün ülkeler ellerindeki paraların değerlenmemesi için tedbirler almaya çalışıyor' deniliyor. Eğer herkes bu tedbirleri alırsa, rekabetsel olarak parasının değerlenmemesi için çalışırsa, bunun sonucu ticaret savaşıdır' dedi.

- 'BÜTÜN ÜLKELER ZARAR GÖRÜR'-

Durmuş Yılmaz, sonuç olarak bütün ülkelerin bundan zarar göreceğini vurgulayarak, 'Dolayısıyla burada da uluslararası koordinasyona ihtiyaç var. Fakat bunu yapmak o kadar kolay değil. Uluslararası Ödemeler Bankası nezdinde yapılan toplantılar, finansal istikrar kurumu tarafından yapılan toplantılar ve G20'de yapılan toplantılarda sürekli bu konu gündemde. Dolayısıyla herkesin zihninde, bu tür davranışların bir ticaret aracına dönüşmemesi gerektiği konusunda dünya kamuoyu hemfikir. Ancak bunu harekete geçirmek ve herkes tarafından kabul edilebilir noktaya getirmek, varolan dengesizlikleri daha adil bir duruma getirmek o kadar kolay olmayacak. Uluslararası camia bu sorunun farkında' şeklinde konuştu. Ekonomik krizin ahlaki boyutuna ilişkin bir soru üzerine de Yılmaz, şunları ifade etti:

'Ben insanoğlunun çoğunluğunun ahlaklı olduğunu kabul ediyorum. Ahlakı ve davranışları bozuk olanların sayılarının az olduğunu düşünüyorum. Ama herkesi de melek yapmak mümkün değil. Şuna inanıyorum, krizler bundan sonra da olacak. Bundan şüphemiz yok. Fakat bütün çalışmalar, ortaya çıkması muhtemel krizlerin derinliği azaltılabilir ve süresi kısaltılabilir diye görelim. Şunu bir kenara yazalım ve hiç unutmayalım; krizler olacaktır. Bize düşen görev, bunun etkisini mümkün olduğu kadar azaltmak, tahribatını minimuma indirmektir diye düşünüyorum.' Yılmaz, zorunlu karşılıklarla ilgili bir soru üzerine ise 'Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası 14 Nisan 2010 tarihinde kamuoyu ile paylaştığımız çıkış stratejisinin içinde ne yapacağını açıklamıştık. Şu anda yaptıklarımız tamamen bu söylediklerimiz çerçevesinde. Yani söylenmemiş bir şey yapmamız söz konusu değil. Sadece söylenmeyen husus, zorunlu karşılıklara uygulanan faiz oranlarının kaldırılması ve onun değişikliğinin yapılması' dedi.

(HUŞ-FAN-GZA) - İSTANBUL

Kaynak: AA / Yerel

Haberler

Gümrük ekiplerinden Mersin'de tarihi yakalama! 1 milyar TL'lik kaçakçılık önlendi

Gümrük ekiplerinden Mersin'de tarihi yakalama! 1 milyar TL'lik kaçakçılık önlendi

Deniz Akkaya'dan kızıyla ilgili ağızları açık bırakan sözler: Önce dövdü sonra balkona kilitledi

Deniz Akkaya'dan kızıyla ilgili ağızları açık bırakan sözler: Önce dövdü sonra balkona kilitledi

Çankırı Karatekin Üniversitesi'nde İstiklal Marşı'na saygısızlık yapan araştırma görevlisi açığa alındı

Çankırı Karatekin Üniversitesi'nde İstiklal Marşı'na saygısızlık yapan araştırma görevlisi açığa alındı

Bahçeli 5 yıl sonra aynı yerde! Sinan Ateş'in yerini Ahmet Yiğit Yıldırım aldı

Bahçeli 5 yıl sonra aynı yerde! Sinan Ateş'in yerini Ahmet Yiğit Yıldırım aldı

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title