Diyabete İlişkin Dogru Bilinen Yanlışlar
Bsk Lara Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr
BSK Lara Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Melih Kültür, diyabet (şeker) hastalığında halk arasında doğru kabul edilen ancak tıbben yanlış olan bazı konularda uyarılarda bulundu.
Diyabete ilişkin doğru olduğu kabul edilerek uygulanan ancak tıbben yanlış olan bazı konuları derleyen Dahiliye Uzmanı Dr. Melih Kültür'ün belirlediği diyabete ilişkin bazı doğru bilinen yanlışlar ve cevapları şöyle:
'Şeker hastalığı geçicidir: Hayır değildir. Aslında ömür boyu süren kronik bir hastalıktır. İyi bir tedavi ile şeker hastalığının olumsuz etkilerinden korunabiliriz. Ancak hastalığı, tıbbın şu anki bilgileriyle tamamen yok edemiyoruz.
İnsülin bağımlılık yapar: (İnsülin bağımlılık yapan bir ilaç değildir. Aslına bakılırsa ilaç da değildir. Bir hormondur. ve çoğunlukla onu üretemediğimiz için diyabetli oluruz. Bu nedenle kullanılması bağımlılık yapmaz. Aslında toplumda insüline başlandığında bırakılamaz gibi bir düşünce var. Bu düşünce yanlıştır.)
Tip 2 diyabet sadece yetişkinlerde görülür: (Son dönemlerde özellikle şişman ve hareketsiz çocukların artışı ile beraber çocuk ve genç yaşta tip 2 diyabetli sayısı artmaktadır. Bu artışın, beslenme biçimindeki değişime bağlı olduğuna inanılmaktadır. Dünyada yüksek yağ içeren yiyeceklerin artışı, lifli gıdaların alınmaması, ailelerin evde yemek yerine kolaycılığı seçip dışarıdaki hazır yiyeceklere yönelmelerinin bunda etkisi olduğu düşünülmektedir.)
Diyabetli çocuklar şekerli şurup kullanamazlar: (Şekerli şuruplar kan şekerinde hafif bir yükselmeye yol açabilirse de bu pek önemli değildir. Gerekirse insülin dozu artırılarak bu yükselme önlenebilir. Ancak hastalık sırasında kanda keton olup olmadığı sık sık kontrol edilmeli ve keton pozitif çıkarsa hemen doktora haber verilmelidir.)
Şeker hastaları spor yapamaz (Yanlış, çünkü düzenli egzersiz, diyabet bakımının en önemli unsurlarından biri. Tek yapılması gereken spordan önce ve sonra, şeker ölçümü yaparak gerekirse bir ara öğün yenmesidir. Dikkat edilmesi gereken vücudun aktivite sırasında insülinsiz kalmamasıdır.)
Meyve suyu içmek zararsızdır: (Yanlış, genelde şeker hastalarına meyve yemelerini öneririz. Ancak meyve yerken de hem miktarına dikkat etmelerini hem de posalı ve şeker içeriği az olan meyveleri yemelerini öneririz. Oysa bir bardak meyve suyunu elde etmek için 2- 3 adet meyve sıkmak gerekir. Bizim verdiğimiz meyve miktarı porsiyonda bir tanedir. Bir başka sakıncası ise sıvı gıdaların çok hızla emiliyor olmasıdır. Bu emilim hızı kan şekerinin hızla yükselmesine neden olur.)
Kanımızdaki şeker miktarını sadece aç iken ölçmek yeterlidir: (Yanlış. Eskiden beri genel bir alışkanlık olan aç karnına şeker miktarına bakmak aslında yeterli olmadığı anlaşılmış bir ölçüm şeklidir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki tokluk değerlerinin olumsuz etkisi çok daha fazladır. Bu sebeple mutlaka öğünlerden iki saat sonraki tokluk şekerine bakmak yararlıdır.)
Kan şekeri düzenli olarak ölçülüyorsa, keton ölçümü yapmaya gerek yoktur: (Kan şekerinin yüksek olduğu durumlarda ve hastalık durumlarında keton değerlerini de mutlaka kontrol etmek gereklidir. Keton değerleri normal çıksa dahi, hastalık devam ettiği sürece keton testi tekrar edilmelidir.)
Diyabetli bir kişinin kendini kötü hissettiği zamanlarda kan şekerine bakması yeterlidir: (Düzenli bir diyabet kontrolü için Tip 1 diyabetli insülin kullanan bir kişinin günde en az 3 ölçüm yapması, tip 2 diyabetli insülin kullanan bir kişinin günde en az 1 kez ölçüm yapması ve tip 2 diyabetli şeker ilacı kullanan bir kişinin en az 2 günde bir ölçüm yapması gereklidir.)
Her kan şekeri düşüşünde tatlı yenir: (Şeker düştüğünde genellikle ilk yapılan şey, şekerli ne varsa ağza atmaktır. Oysa, eğer çok şiddetli bir hipoglisemi değilse ve kan şekerimizi ölçebiliyorsak ölçüp, şekerimizi, bunun yerine kompleks gıdalarla yükseltmeye çalışmak doğru olabilir. Örneğin ekmek peynir vererek daha kontrollü bir şeker yükselmesi sağlanabilir.) Çok stresliyim, şekerim o yüzden yükseliyor: (Genelde hastalar stresli olduklarını ve bu nedenle kan şekerlerinin yükseldiğinden şikayetçidir. Bu bir bakıma doğrudur. Örneğin şekeri 100 olan birinin 160 ve 170 olması belki stresle açıklanabilir. Ama 300- 400 şeker düzeyi ile gezen birinin durumunu stres ile açıklamak zordur. Aslında bu hasta açısından kolaycılığa kaçmaktan öte bir şey değildir.)
Diyabetlilerin çocuğu olmaz: (Eğer iyi bir glikoz regülasyonu sağlandıysa, kişinin sağlıklı çocuk dünyaya getirmesi pekala mümkündür. Diyabetli kadın hamile kalabilir veya hamilelik sırasında diyabet gelişebilir. Eğer diyabetli ise ve hamile kalmak istiyorsa mutlaka iyi bir şeker düzeni sağlanmalı ve ona göre hamile kalmalıdır.)
Diyabetik ürünleri istediğim kadar tüketebilirim: (Diyabetik reçeller, dondurmalar, baklavalar gibi ürünleri de kullanırken çok fazla almamak gerekir. Dikkatle yemeliyiz. Çok fazla yendiğinde bazı ürünler karında gaz ve ağrı şikayetlerine yol açıyorlar.)
Alkol şekeri düşürüyor: (Yanlış, öncelikle alkolün kendisi de yüksek kaloriye sahiptir. Bunun dışında alkol kan şekerini belki başta tedrici olarak düşürse de sonradan glikoz regülasyonunu bozmaktadır.)
İnsülin kullananlar şişmanlar: (İnsülin en uygun fizyolojik şeker tedavi biçimidir. Eğer hasta diyetine dikkat etmiyorsa ya da insülini biraz daha fazla yapayım, şundan biraz daha fazla yiyeyim gibi düşüncelerle insülini kötüye kullanıyorlarsa, hasta bu gibi durumlarda kilo alabilir. Eğer hasta verilen diyete, egzersize dikkat ediyor ise kilo almaması gerekir.)
(BEK-ŞEN-MHD) - ANTALYA