Haberler

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış:

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Anayasa Değişikliğiyle İlgili, 'Bu Paketin Olumsuz Bir Neticeyle Sonuçlanması Türkiye'nin AB Sürecini İyice Kilitler

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Anayasa değişikliğiyle ilgili, 'Bu paketin olumsuz bir neticeyle sonuçlanması Türkiye'nin AB sürecini iyice kilitler. AB üyeliğiyle ilgili her fırsatı değerlendirerek karşı çıkan Sarkozy'lerin, Merkel'lerin ekmeğine yağ sürer' dedi.

Bağış, İzmir programı kapsamında, Valilik bünyesinde oluşturulan AB'ye Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu'nun ilk toplantısına katıldı.

Egemen Bağış, konuşmasına, Türkiye'nin batıya açılan kapısı ve Avrupalı şehri olarak nitelediği İzmir'de, AB sürecini konuşuyor olmanın kendisini mutlu ettiğini belirterek başladı.

İzmir'in batı felsefesinin en önemli düşünürlerinin yetiştiği topraklar olduğunu, kentin ortaya koyduğu değerler ve hoşgörünün AB projesinin fikir babası olduğunu söyleyen Bağış, 'Asırlarca evvel farklı inanç gruplarının, etnik unsurların bir arada hoşgörü içinde yaşayabileceğini ortaya koymuş bu kent, AB'nin bir ortak pazar olmasından binlerce yıl evvel ortak pazar olmuştur. Ortaya koyduğu bu hoşgörü, uzlaşma kültürü, bugün AB'nin hala üzerine inşa etmeye çalıştığı insanlık tarihinin en önemli barış projesinin ilham kaynağı olmuştur' dedi.

Konuşmasında Rize'de yaşanan heyelanda yaşamını yitiren vatandaşların yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifa dileyen Bağış, Pakistan'daki felaketi de yerinde görmek amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve Kızılay yetkilileriyle gelecek hafta bu ülkeye gideceklerini söyledi. Bağış, Kurtuluş Savaşı döneminde Türk halkı için fedakarlık yapan Pakistan halkına, herkesin elindeki imkanları zorlayarak yardım yapması gerektiğini ifade etti.

AB süreci konusunda bu yıl farklı bir yaklaşım ortaya koyduklarını, bu konunun sadece devletin ve Ankara'nın değil, tüm toplumun meselesi olduğunu belirten Bağış, 'Onun için AB sürecini, Ankara ve İstanbul'daki 5 yıldızlı otellerin lobilerinde konuşulan, tartışılan bir konu olmaktan çıkarmak, Türkiye'nin geneline, toplumun tamamına yayma kararlılığını ortaya koyduk' dedi.

Bu amaçla 81 ilde AB'den sorumlu vali yardımcıları belirlendiğini ve AB fonlarıyla yapılan projeleri takip ettiklerini bildiren Bağış, Türkiye'nin AB süreciyle demokratikleştiğini, sadece siyasi konularda değil, günlük yaşamı etkileyen her alanda adımların atıldığını belirtti. 50 yıl evvel darbelerden sonra başbakanların idam edildiği, 30 yıl önce dünya klasiklerinin yakıldığı, 10 yıl önce şiir okuyan liderlerin hapse atıldığı bir geçmişten gelerek, bugün tabu sayılan birçok konunun konuşulduğunu söyleyen Bağış, insanların etnik kökenlerini dahi konuşamadığı, devletin Alevi gerçeğini görmezden geldiği, Kürt vatandaşlarını dağda yürürken çıkarılan seslerle tanımlamaya çalışıldığı günler yaşandığını hatırlattı. Türkiye'nin bu sorunlarından arındırılma sürecinin AB süreci olduğunu, idam cezasının kalktığını, DGM'lerin lağvedildiğini, MGK Genel Sekreterinin sivil olduğunu belirten Bağış, gıda güvenliği faslını açabilmek için kabul edilen biyogüvenlik yasasıyla bebek mamalarında GDO'nun yasaklandığını, 'geleneksel anne şefkatiyle AB şefkatini birleştirdiklerini' söyledi.

- POLONYA'NIN ALDIĞI DESTEK-

Bu sürecin, farklılıkların bir zenginlik olarak değerlendirileceği bir anlayışla yürütüleceğini belirten Bağış, Polonya'nın altyapı yatırımları için 2007-2014 arasında AB bütçesinden 80 milyon avro fon aldığını, bunun 160 milyon liraya denk geldiğini anlatarak, 'Rahmetli Menderes 1959 yılında başvuru yaptıktan sonra demokrasi duraklatılmasaydı, Yunanistan üye olurken bize gelen ısrarlı çağrılara kapıları kapamasaydık, 'Bu işin yolu Diyarbakır'dan geçer' gibi abukça bir bahaneyle hedef saptırılmasaydı biz Polonya'nın iki katı nüfusa sahip olduğumuz için 300 milyon liranın üzerinde fon alacaktık. Biz bunu maddi fonlar için mi yapıyoruz? Kesinlikle hayır. Süreci sonuçtan çok daha önemli görüyoruz, bu süreçte Türkiye kalkınıyor' dedi. 2002-2004 arasında reform yasalarını meclisten geçirerek, Avrupalıların elindeki bahaneleri alıp tarih vermeye mecbur bıraktıklarını, Türkiye'nin AB sürecindeki tıkanmaları aşmak için tek yolunun reform yapmak olduğunu belirten Bağış, Türkiye'nin kendi içindeki siyasi çekişmelerle süreci öteledikçe, demokrasiyi geciktirdikçe, yasakçı zihniyeti korudukça AB sürecini de ötelemeye devam edeceğini söyledi.

Türkiye'nin AB sürecindeki kilidi açmak için 12 Eylül'de kurulacak sandığın büyük bir fırsat olacağını ifade eden Bağış, 12 Eylül'de siyasi bir tercih yapılmayacağını belirterek, şöyle konuştu:

'Bunlar Türkiye'nin taahhütleridir, AB sürecinde yapması gerekenlerdir. Bu paket mükemmel mi? Hayır değil. Daha iyisine layık mı Türkiye? Evet layık. Ama düşünün ki başınız, kolunuz ve ayağınız ağrıyor. Size bir hap getirdiler baş ve kolunuzu geçirir ama ayak için başka bir hap almanız lazım. O hapı alıp o iki ağrıdan kurtulmayı mı tercih edersiniz, yoksa 'Ben mükemmel bir hap gelene kadar bu ağrıları çekerim' mi dersiniz? Demokrasi de böyle bir şey adım adım ilerliyor bazı şeyler.

Türkiye her geçen gün kalıplarını değiştiriyor. Onun için bu adım son adım değil. Bu adım bizim demokratikleşme sürecinde atılması gereken adımlardan birisi. AB üyesi ülkeler de son adıma gelmedi.

Kimin ne oy vereceğine karışamam ama 'hayır' oyu vermek bu ülkeye hiçbir şey kazandırmayacak. Ama 'evet' oyu vermek birçok sorun aşacak. Tüm sorunları aşmasa bile birçok sorunu aşacak. Türkiye'nin artık yasaklayıcı, kısıtlayıcı hükmiyetten kurtulması için çok önemli adım atmış olacak. Yargıda adaleti getirecek. Lütfen vatandaşlarımız, paketi, çerez paketine benzetip 'Fındığa, cevize yarar mı' diyenlere kulak vermesinler. Bu paket AB süreci açısından çok önemli. Bu paketin olumsuz bir neticeyle sonuçlanması Türkiye'nin AB sürecini iyici kilitler. AB üyeliğiyle ilgili her fırsatı değerlendirerek karşı çıkan Sarkozy'lerin, Merkel'lerin ekmeğine yağ sürer. Bu pakete 'hayır' diyenlere de baktığınız zaman zaten demokratikleşmeden korkan tuzu kuru çevreleri görüyoruz. Onun için herkesin bu hassasiyetleri yakından değerlendirmesini istiyorum.'

- İZMİR'E ÇAĞRI-

Bakan Bağış, İzmir'in AB fonlarından yararlanma açısından 32. il olmasının bu kente yakışmadığını, İzmir'deki sivil toplum kuruluşlarına AB projelerine daha fazla ilgi göstermeleri çağrısında bulundu.

İzmir Valisi Cahit Kıraç da valilik bünyesinde kurulan merkezde AB hibe fonlarından nasıl yararlanılabileceği konusunda ücretsiz rehberlik verildiğini belirterek, eğitim faaliyetleri kapsamında 3 yılda 570 kişiye eğitim verildiğini anlattı.

Vali Kıraç, merkezin desteğiyle eğitim, tarım, kırsal kalkınma konularında toplam 10 projenin AB yerel kaynaklı fonlardan 2 milyon dolar destek sağladığını belirterek, bunların bölgedeki AB projelerinin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturduğunu söyledi.

- 'GERÇEKÇİ OLMAMIZ LAZIM'-

Bakan Bağış, konuşması sonrası toplantıdan ayrılarak İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği'ni ziyaret etti. Burada yaptığı konuşmada da Anayasa değişikliği hakkında değerlendirmelerde bulunan Bağış, CHP'nin demokrasiye bağlı olduğunu göstermek durumunda olduğunu, 'Parti içindeki işleyişin dahi demokratik olmadığı bir partinin bu ülkeye demokrasi getiremeyeceğini' ileri sürdü.

12 Eylül'de, bir partinin, siyasi tercihin oylanmayacağını, oylama sonucu hiçbir partinin oyunun artıp eksilmeyeceğini ifade eden Bağış, 'Bu paket reddedilirse Türkiye'nin AB karşıtlarının eline verilmiş çok büyük bir koz olur. Kabul edilirse 'Türkiye, çağdaşlaşma, demokratikleşme, insan hakları konusunda net bir karar ortaya koymuştur' diyerek, reform konusunda bir adım atacağız. Bu paket içindeki her bir madde, AB sürecinde tam üyeliğe bir adım daha yaklaştırır, bir fasıl açmak kadar önemlidir. Bu maddeleri değiştirmeden, bu adımları atmadan Türkiye, AB'ye üye olma hayallerini aşamaz. Gerçekçi olmamız lazım' dedi.

(TLA-MV-SRP) - İZMİR

Kaynak: AA / Yerel

Haberler

İsrail saldırısında masum siviller diri diri yanarken ABD'den tek cümlelik açıklama geldi

İsrail saldırısında masum siviller diri diri yanarken ABD'den tek cümlelik açıklama geldi

10 kişinin öldüğü kazanın tanığı: Muavinin 'Bir aracı solladık ve direksiyon hakimiyetini kaybettik' dediğini duydum

10 kişinin öldüğü kazanın tanığı: Muavinin 'Bir aracı solladık ve direksiyon hakimiyetini kaybettik' dediğini duydum

Adana'da yakalanan suç örgütü lideri İsmail Abdo, 20 bin lira kefalet ödeyip serbest kaldı

Adana'da yakalanan suç örgütü lideri İsmail Abdo, 20 bin lira kefalet ödeyip serbest kaldı

Papua Yeni Gine'de 2 binden fazla insan toprak altında kaldı

Papua Yeni Gine'de 2 binden fazla insan toprak altında kaldı

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title