'Benim Mahalleme Kurma, Öbür Mahalleye Kur'

Orhan Canbulatel - Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Alkan, 'Köyümüzde, mahallemizde, evimizde cep telefonu çekmiyor' diye şikayet edenlerin, baz istasyonu kurulduğunda, 'Benim mahalleme kurma, öbür mahalleye kur' dediklerini bildirdi.

Alkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası standartlara göre zararlı kabul edilen baz istasyonu elektrik alan şiddetinin 41 volt/metre, Türkiye standartlarına göre de 10 volt/metre olduğunu anımsattı.

Türkiye'de belirlenen limit değerler, uluslararası standartların altında olmasına rağmen en yoğun elektromanyetik kirliliğin olduğu bölgenin İstanbul'un Çamlıca semti olduğunu belirten Alkan, kirliliğin radyo ve televizyon vericilerinin de bu bölgede olmasından kaynaklandığını bildirdi.

Alkan, vatandaşların baz istasyonları konusunda yeterince bilgi sahibi olmadığını, bu nedenle kurumlarına çok ilginç başvurular geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

'(Köyümüzde, mahallemizde, evimizde cep telefonu çekmiyor) diye şikayet ediyorlar. Nasıl çekecek? Buralara baz istasyonu kuracaksın. Baz istasyonu kuruyorsun, (kurma) diyorlar. Develi'den bir GSM operatörünün aboneleri aradı. İlçede telefonlarının çekmediğini söylediler. Durumu GSM operatörüne bildirdik. Erciyes-Develi kara yolunun çıkışına yeni bir baz istasyonu kurdular. Mahallenin muhtarı aradı, (Bu vebalin altından nasıl kalkacaksın, Allah sana sormayacak mı, burada insanlar kanser olursa ne yapacaksın?) dedi. (Peki nereye kurulsun, sonuçta talep sizden geldi) dedim. (Benim mahalleme kurma, öbür mahalleye kur' diyor. Peki oradakiler bizim insanımız değil mi, oradakiler ölürse ben bu vebaldan kurtulur muyum?) dedim.'

- 'KORKU FİLMİ SENARYOSU GİBİ'-

BTK'nin Mersin Bölge Müdürlüğüne de Gaziantep'ten adeta 'korku filmi senaryosu gibi' bir başvuru geldiğini dile getiren Alkan, asansörlerin kendi kendine hareket ettiği, faks makinasının kendi kendine faks çektiği, elektronik cihazlarda çeşitli sorunlar ortaya çıktığının bildirildiğini anlattı.

Doç. Dr. Mustafa Alkan, teknik ekiplerin hemen Gaziantep'e gönderildiğini kaydederek, şöyle devam etti:

'Dilekçeye yazılanlar, korku filmi senaryosu gibi. Arkadaşlar gidiyorlar, o binadaki ev sahibi ile görüşüyorlar. Hakikaten söylenenler kısmen doğru. Onlar bunu baz istasyonuna yoruyorlar. (Karşımızda baz istasyonu var, bundan dolayı bütün elektrikli aletlerde sorun yaşamaya başladık) diyorlar. Araştırdıklarında öğreniyorlar ki binanın elektrik tesisatı yenilenmiş, ancak faz, toprak nötr birbirine karışmış. Bu nedenle elektrikli aletlerde sıkıntı yaşanıyormuş. Elektrikçi marifetiyle sorun düzeltilince her şey normale dönmüş. Artık, bu konu öyle bir hale geldi ki (çiçeklerimiz kuruyor) diyenler var, (kuşlarımız ölüyor) diyenler var, (hastalanıyoruz) diyenler var. Neredeyse bütün problemlerimizi, hastalıklarımızı baz istasyonuna bağlar hale geldik. Bu doğru değil.'

Bütün elektrikli aletler ile elektronik eşyaların da elektromanyetik dalga yaydıklarını dile getiren Alkan, ampullerin, bilgisayar ekranlarının, televizyonların elektrik alan şiddetinin cep telefonundan ve baz istasyonundan fazla olduğuna dikkati çekti. 'Normalde de elektromanyetik alan içerisinde yaşıyoruz' diyen Alkan, şu bilgileri verdi:

'Tüm elektrikli ev aletleri, wireless modemler, saç kurutma makinaları, buzdolapları, çamaşır makinaları, televizyonlar bunların hepsi elektromanyetik alan oluşturuyor. Enerji nakil hatları ile radyo ve televizyon vericilerinde de elektrik alan şiddeti, en yüksek baz istasyonundan bin kat daha fazladır. Sonuç itibariyle, kullandığımız teknolojilerin bir sonucu olarak ortamda elektromanyetik kirlilik had safhada ancak, bu kirliliğin tamamını baz istasyonuna bağlamamız doğru değil.'

(ORC-VED-KAK) - KAYSERİ

Haberler