Atlı Okçuluk Türkiye Şampiyonası

Kayseri'nin Bünyan ilçesinde gerçekleştirilen Atlı Okçuluk Türkiye Şampiyonası'nda dereceye girenler, ödüllerini törenle aldı.

Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan'ın yanı sıra eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik, Bünyan Belediye Başkanı Şinasi Gülcüoğlu ile çok sayıda sporcu katıldı.

Tören, 15 Temmuz gecesi hayatını kaybeden şehitler anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ödül töreni öncesi, Kırgızistan'dan gelen atlı okçular ile Van Ulupamir'den gelen okçular çeşitli gösteriler düzenledi.

At sırtında hedeflerini tutturmaya çalışan sporcuların gösterileri ilgiyle izlendi. Oyuncu Cemal Hünal da at sırtında farklı noktalara yerleştirilmiş karpuzları keserek performans sergiledi.

Gösterilerin ardından bir gün önce gerçekleştirilen final müsabakalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.

Burada konuşan Bilal Erdoğan, olimpik sporlarla geleneksel Türk sporları arasında bakış açısı farkı olduğunu dile getirdi.

Olimpik sporlarda başarılı olamamanın nedenleri sorgulanırken o sporların arkasındaki kafa yapısının da sorgulanması gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Biz güreşte başarılı olabiliyoruz, yavaş yavaş okçulukta başarılı olabiliyoruz. Biz kendi sporlarımıza sahip çıktığımız zaman hem gerçek başarıyı yakalayacağız hem de 15 Temmuz'da tankların karşısına çıkan şehitlerimizin, gazilerimizin ruhunu yakalama fırsatını bulmuş olacağız." dedi.

Erdoğan, milyonlarca futbol lisansına sahip sporcu varken cirit lisansına sadece yüzlerce kişinin sahip olmasının bir anormalliği, dengesizliği yansıttığını belirtti.

"Gün gelecek geleneksel spor dallarımızda olimpikten daha çok sporcumuz olacak" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte o gün bizim kendi değerlerimizi kuşandığımız gün olacaktır çünkü bizlere bize ait olmayan bir kıyafet giydirilmeye çalışıldı. Avrupa dendi, Batı dendi. Adını medeniyet koydular, insan hakları dediler. İnsan haklarıysa yüz binlerce insan gözlerinin önünde ayaklarının ucunda öldürülürken Batılı ülkelerin kıllarının kımıldamadığını gördük. Bosna'da gördük, Myanmar'da gördük, Irak'ta gördük, Suriye'de görüyoruz. Batı dünyası insan hayatına değer veriyor olsaydı bu kadar insan katledilirken bu kadar duyarsız olabilir miydi? Batı dünyası demokrasi diye bir şey satmaya çalıştı bize. Bizim hayat anlayışımız, düzenimiz üzerinde bir vesayet kurmaya çalıştı. Sonucunu beğenmediği seçim sonuçlarını kabul etmedi. Filistin'de kabul etmedi, Mısır'da kabul etmedi. İşine gelen darbeye karşı çıkmadı, darbe bile demedi. Haftalarca 'Gezi' denilen tiyatroda... Darbeye 'tiyatro' diyenler tiyatro görmek istiyorsa 'Gezi'ye baksın. Burada maalesef kazara hayatını kaybeden vatandaşlarımız ki sayısı çok sınırlı. Ama o da talihsizdir elbette. 15 Temmuz'da 4-5 saat içinde 250 şehit verdik tankların önünde. Ancak CNN 12 saat canlı yayın yapmadı. Biz Batı'nın derdinin insan hakları, demokrasi olmadığını anladık mı? Daha ne gerekiyor anlamamız için. Biz onların bize yutturmaya çalıştıkları değerlere muhtaç değiliz. Bizim kendi değerlerimiz onların bütün değerlerinden çok daha değerli ve üstün. Biz kendi değerlerimize sahip çıktığımız zaman dünyada zulme karşı duruş olacak, adalet tesis edilebilecek. Kendi değerlerimizin içinde sanat da var, spor da var, mimari de var, estetik de var. Batı kendi değerlerine sahip çıkmadıkça onların samimiyetsizliğine, ağababalığı taslamalarına ihtiyacımız yok."

Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Ankara Gölbaşı Özel Harekat'ta şehit düşen Bünyanlı şehit Cennet Yiğit'in evini ziyaret ettiğini anımsatarak "En son anneannesinden ayrılırken 'Pamuk anneannem bak ben şehit olacağım, seni de yedi neslini de kurtaracağım' diyerek ayrıldı. Şehitlik öyle herkese nasip olan bir makam değil. Biz şehitlerimize layık olmak için, kolunu bacağını kaybedenlere layık olmak için bu değerlerimize sahip çıkmalıyız." diye konuştu.

15 Temmuz gecesi Çanakkale ruhuna benzer olaylar yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu millet nasıl Çanakkale'de bağımsızlığını korumak için 250 bin şehit verdiyse Kurtuluş Savaşı'nda 10 bin şehit verdiyse 5 saat içinde İstanbul'da, Ankara'da 250 şehit verdi. Biraz daha uzasaydı o sayı gözlerini kırpmadan artacaktı. O alçakların alçaklıkları ne kadar fazla ise millet yüreğinin daha da büyük olduğunu gösterdi. Şehitlik mertebesi için milletimiz uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar istekliydi, ilk defa bu kadar gayretliydi, belki Kurtuluş Savaşı'ndan sonra. Nasıl ki Cumhurbaşkanı'mız havaalanı emniyette değilken F16'lar havada fink atmasına rağmen Marmaris'ten kararlılıkla İstanbul'a geldiyse bu millet de lideriyle birlikte aynı fedakarlığı yapabileceğini gösterdi. Allah şehitlik mertebesini bizlere de nasip etsin. En azından bizi cennetinde onlarla buluştursun."

Bünyan Belediye Başkanı Gülcüoğlu ise 15 Temmuz gecesi Türk halkının hain darbe girişimine karşı büyük bir kahramanlık sergilediğini anlattı.

Şampiyona

Çeşitli illerden 49 atlı okçunun katıldığı şampiyonada, gençler kabak atışlarında birinci Yusuf Kilci, ikinci Janset Geven, üçüncü Dilara Bal oldu. Memlük atışlarında ve toplam atışlarında yine aynı sporcular ödüle layık görüldü.

Yetişkinler kabak atışlarında da birinci Hüseyin Okçu, ikinci Yavuz Ayaz, üçüncü Ahmet Turan Durak oldu. Memlük atışlarında ise birinciliği Kuddusi Türk, ikinciliği Ahmet Turan Durak, üçüncülüğü Hakan Zorlu elde etti. Toplam atışlarda ise birinciliği Hüseyin Okçu, ikinciliği Ahmet Turan Durak, üçüncülüğü de Alperen Alkan kazandı.

Ödüllü sporcudan evlenme teklifi

Törenin sonunda hatıra fotoğrafı çekilmesi esnasında Bilal Erdoğan, sporculardan Ahmet Turan Durak'ın söyleyecek bir şeyi olduğunu belirterek mikrofonu verdi. Genel cerrah olan Durak, pek çok dalda ikinci olarak ödül aldığını Allah'tan meslektaşı doktor Emine Özay'ın kalbinin birinciliğini istediğini ifade ederek evlenme teklifinde bulundu. Alanda bulunan Özay da teklifi "Evet gönlümün birincisi sensin" diyerek kabul etti.

İlk kez böyle bir teklife şahit olduğunu dile getiren Erdoğan, "Allah tamamına erdirsin. Allah bu milletin yüzünü ak edecek evlatlar yetiştirmek için sizi vesile etsin. Aile kurumu bizim kültürümüzün, inancımızın merkezinde. Maalesef aile kurumu da tehlike altında. Aile kurumunu kurtarmamız, değerlerimize sahip çıkmamızla mümkün." dedi.

Erdoğan, çiftin yanı sıra alanda bulunan sporcularla da fotoğraf çektirdi.

Bilal Erdoğan Türkiye Kayseri Bünyan Politika Güncel Haberler