AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hotar:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar, 'Anayasa değişiklik önerilerimiz karşısında tüm muhalefet partileri artı teröristler, aynı dili konuşur hale geldiler' dedi.

Hotar, AK Parti Konya Milletvekili Ali Öztürk ve AK Parti MKYK Üyesi Mazhar Bağlı ile Konyalılar Kültür ve Yardımlaşma Vakfını ziyaret etti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar, ziyaretteki konuşmasında, Konyalıların İzmir'de ciddi bir nüfusunun olduğunu belirterek, bir süre önce Konyalılar Kültür ve Yardımlaşma Vakfı Başkanlığına seçilen Çakıroğlu'na yeni görevinde başarı diledi.

Sivil toplum örgütlerinin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğunu, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürüyüp, politika üretmek istediklerini kaydeden Hotar, Anayasa değişiklik paketi, referandum, demokratik açılım konusunda çeşitli bilgiler verdi.

Anayasa değişikliğiyle ilgili Anayasa Mahkemesi sürecinin de olduğunu ama referandumun yapılacağını ümit ettiklerini dile getiren Hotar, ülke adına bu yönde çalışmaları sürdürdüklerini belirtti. Anayasa değişiklik paketinin 'mini bir paket' olduğunu, çok temel konularda, çok yeni değişiklikler getirdiğini, özellikle aciliyeti olan ve ertelenmemesi gereken konulara ağırlık vererek değişikliğe gittiklerini anlatan Hotar, şöyle konuştu:

'O süreci 24 saat canlı izleyenler görmüştür. 20 gün, günde 17 saat çalıştık. Anayasa değişiklik önerilerimiz karşısında tüm muhalefet partileri artı teröristler, aynı dili konuşur hale geldiler. CHP, MHP, BDP ve İmralı, aynı şekilde karşı çıktı, aynı cümleleri kullandı, aynı maddeleri, aynı şeyleri söyledi. Bu çok enteresandı. Yöneticilerin kendi tabanını bu kadar rencide edici bir tavır içinde olmamaları gerekiyordu. Ülkemizin daha demokratik, daha bağımsız, daha refah içinde bir ülke olması için gereken adımlardı bunlar. 'Partiler kapatılmamalı, varsa cezası parti içindeki insanlara verilmeli, daha demokratik olunmalı, haklar daha geniş olmalı, kişi haklarına daha saygılı olunmalı' diyorduk hep. Anayasa değişikliği bunları içeren maddelerden oluşuyordu. Ülkemizi, geleceğimizi, çocuklarımızı ilgilendirecek maddelere karşı çıkan ve başka yerde yan yana gelmesi mümkün olmayan grupların bile aynı dili, davranışı gösterdiğini izlemiş olduk. Referandumun en iyi şekilde geçmesi için çalışmalarımızı devam ettireceğiz.'

- DEMOKRATİK AÇILIM-

Devletin, ülkesinde yaşayan her bir vatandaşını aynı değerde görmek zorunda olduğunu, bu zorunluluk ve bilinçle hareket ederek 'Demokratik Açılım' sürecini başlattıklarını dile getiren Hotar, şöyle devam etti:

'Demokratik açılım konusunda 'Uygulamada bir şey yok deniliyor'. Demokratik açılım derken, bir anda ülkede bir kesim nasıl bir değişikliğe uğramalıydı? Biz şunu hedefliyoruz. 780 bin kilometre karede yaşayan 73 milyon Türk vatandaşının her birinin daha uygun şartlarda, daha demokratik, daha mutlu olması için onların sorunlarını çözmeye yönelik bir süreç bu. PKK sorunu, Güneydoğu sorunu biraz daha ağırlıklıdır, ona yoğunlaşılmıştır ama bu diğer inanç gruplarının, tek bir kişi bile olsa, azınlığın sorununa ilgisiz kalınacak demek değildir. 73 milyon vatandaşın her birinin sorununa çözüm getirmeyi hedefleyen bir süreç bu. Kürtlerin sorunu var, tamam. Türklerin de Lazların da Romanların da vardır. Biz hükümet, devlet olarak 'Sorunum var' diyen her kişi ya da grubu aynı değerde, aynı samimiyetle sorunlarını göz önüne almak zorundayız. Bunun arkasında, önünde, sağında, solunda başka bir amaç, hedef yok.'

- 'YEREL YÖNETİM YAPMADIĞI İŞİN FATURASINI HÜKÜMETE ATIYOR'-

İzmir'in, çok önem verdikleri bir kent olduğunu, ilde son bir yıldır 'İzmir cezalandırılıyor, hükümet İzmir'e gerekli desteği vermediği için İzmir bu halde' gibi kanaat oluşturulduğunu kaydeden Hotar, merkezi yönetim ile yerel yönetimin yapması gerekenlerin kanunla belirlendiğini söyledi.

Belediyenin yapması gereken UNIVERSIADE organizasyonunu bile hükümetin üstlenerek başarıyla gerçekleştirdiğini, İzmir Çevre Yolu'nu bitirdiklerini, kente birçok yatırımlar, hizmetler yaptıklarını ifade eden Hotar, 'Yapamadıkları şeylerin faturasını hükümete çıkarma gibi bir propaganda doğru, haklı ve gerçekçi değil. Körfez çöp doluyorsa, kokmaya başlıyorsa, burada merkezi hükümetin kabahati yok. Bunlar yerel yönetimlerin görevleri. Artık 'Benim yapmama merkezi hükümet engel oluyor' deme kolaylığına ve lüksüne de sahip olmamalı, yüzde 50'nin üzerinde oy alan belediyeler' diye konuştu.

Ziyarette konuşan Vakıf Başkanı Vasfi Çakıroğlu da vakfın 16 yıl önce kurulduğunu belirterek, çalışmaları hakkında bilgi verdi. (RMZ-MV-ARD) - İZMİR

Haberler