TÜM KATEGORİLER
2015 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda
AB Bakanı Bozkır: "Bugün artık Türkiye refah veya mali imkanlara kavuşmak için AB'ye üye olmak istemiyor; AB'nin değerlerine, standartlarına; demokrasi ve insan haklarında, hukuka saygılı devlette, çevrede, gıda güvenliğinde, fasılların her alanında Avrupa standartlarına erişebilmek için bu hedefi önünde tutuyor" "Tarihe kafamızı takmadan işimize bakalım. Daha demokratik, hukuka ve insan haklarına daha saygılı bütün fasıllar itibariyle daha iyi noktalara gelmiş bir Türkiye'ye ulaşalım. Ondan sonra bizi üye yapmasınlar.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı Volkan Bozkır, Türkiye'nin refah veya mali imkanlara kavuşmak için değil, AB'nin değerlerine, standartlarına; demokrasi ve insan haklarında, hukuka saygılı devlette, çevrede, gıda güvenliğinde, fasılların her alanında Avrupa standartlarına erişebilmek için bu hedefi önünde tuttuğunu belirtti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Dışişleri ve AB Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.
Bakanlığı'nın bütçesine ilişkin soruları yanıtlayan Bozkır, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecini tarihinin en büyük çağdaşlaşma ve medeniyet projesi olarak tanımlayarak, AB sürecinin basite indirgenmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bozkır, üyelik sürecinin 50 seneden uzun süre iniş ve çıkışlarla devam ettiğini hatırlatarak, bu süreçte her zaman Türk milletinin yararına adımlar atıldığını kaydetti.
Avrupa Birliği sürecine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bozkır, Ankara Anlaşması'nın imzalandığı 1963 yılı Türkiye'sinde üyeliğin tamamiyle refaha ve mali imkanlara ulaşmak anlamına geldiğini, Avrupa'nın Türkiye'yi hemen alma imkanına sahip olmadığını düşündüğü için 22 yıllık bir süre tanıdığını ifade etti.
Bozkır, eskiden AB'nin hem ekonomik olarak hem de vizyoner fikirleriyle bir cazibe merkezi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bugün artık Türkiye refah veya mali imkanlara kavuşmak için AB'ye üye olmak istemiyor; AB'nin değerlerine standartlarına, demokrasi ve insan haklarında, hukuka saygılı devlette, çevrede, gıda güvenliğinde, fasılların her alanında Avrupa standartlarına erişebilmek için bu hedefi önünde tutuyor. Üyelik o kadar da önemli değil. Üye olabilirsek tabi memnun olacağız. Bu hedefin her zaman önümüzde olması lazım. Türkiye bugün üye olsa 22 AB üye ülkesinden daha iyi ekonomik şartlara sahip. Bugün Türkiye 11 bin 500 dolar kişi başına milli gelir, 820 milyar dolar milli gelir, 160 milyar dolarlık ihracat, 50 milyar dolara yaklaşan turizm gelirleri, 186 üniversitesi, eğitim sistemindeki 22 milyon genciyle çok büyük bir ülke. Bu Türkiye artık sırf bu değerler için bu süreci devam ettirmek istiyor"
AB üyelik süreci fasılları
AB üyelik sürecinde açılan fasıllara da değinen Bozkır, 2 sene içerisinde bütün fasılları açmış ve kapamış olacaklarını, AB'nin bu fasılları açma mecburiyeti olduğunu, Türkiye'den önce üye olan ülkelerde olmayan 23. siyasi kriterler ve 24. içişleri ve adalet fasıllarının Türkiye ve Türkiye'den sonra üye olacak ülkeler için konulduğunu ve şimdiden bu fasılları açılış kriterlerini karşılamış durumda olduklarını belirtti.
AB'ye fasılların açılması halinde söz söyleme hakkı elde edeceklerini aktardıklarını ifade eden Bozkır, fasıl açmanın AB'nin sorumluluğunda olduğunu ve bunun tek öneminin hükümetlerarası konferans olduğunu söyledi. Bozkır "Açılırsa sembolik olarak hoş olur ama açılmazsa da biz işimize bakıyoruz" dedi. AB üyelik sürecinde çok sayıda reform yapıldığını kaydeden Bozkır, söylemlerden ziyade yapılanlara bakılması gerektiğini vurguladı.
Diplomasi ve siyasette süre vermenin iyi bir şey olmadığını, bazen 1 haftanın uzun bir süre, bazen 5 yılın kısa bir süre olabileceğini kaydeden Bozkır, şunları söyledi:
"Tarihe kafamızı takmadan işimize bakalım. Daha demokratik, hukuka ve insan haklarına daha saygılı bütün fasıllar itibariyle daha iyi noktalara gelmiş bir Türkiye'ye ulaşalım. Ondan sonra bizi üye yapmasınlar. O noktaya gelmiş bir Türkiye'yi AB'nin reddetme lüksü olmadığını düşünüyorum."
AB'nin Türkiye'nin üyeliğini isteme nedeni
AB'nin Türkiye'nin üyeliğini istemesinin 4 nedeni olduğunu ifade eden Bozkır, bu unsurların güçlü ekonomi, kuvvetli piyasalar, genç ve çalışan nüfusa olan ihtiyaç, güçlü bir askeri güce duyulan ihtiyaç ve enerji hatlarının güvence altında olması ithiyacı olduğunu kaydetti. AB'nin bu 4 unsuru sağlayabilecek başka bir ülke bulamayacağını ifade eden Bozkır, "Çalışan bir nüfusa sahibiz, onun için ileriye gidiyoruz. AB, Avrupa ordusunu kuramadı, 60 bin kişiyi bir araya getiremedi. Bu unsurlar Türkiye'yi bir gün AB üyesi yapacaktır" ifadesini kullandı.
Kıbrıs'ın AB sürecine etkisi sorusuna cevaben Bozkır, Kıbrıs sürecinin çözümü için mevcut unsurları hiçbir zaman AB'ye aktarmadıklarını, Kıbrıs sürecinin çözümü için gerekli unsurların sadece Kıbrıs konusunda değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal'ın 50 yıldır neden AB üyeliğinde ısrar edildiği sorusu üzerine Bakan Bozkır'ın "Siz MHP olarak 50 yıldır iktidara gelemediniz diye siyaseti bırakacak mısınız" cevabı komisyonda gülüşmelere neden oldu. Bozkır'ın "Size gol attım 8 saattir bu anı bekliyordum" sözlerine de muhalefet milletvekilleri esprilerle karşılık verdiler.
Ulusal Ajansla ilgili soruyu da yanıtlayan Bozkır, hazırlanan raporda usulsüz bir durum olmadığının tespit edildiğini, öneriler üzerine Ulusal Ajans personelinin görev tanımlarının yapılandırılmasının gündeme geldiğini belirtti.
AB'nin 58 milyon avro fonunun kaybolduğuna dair iddiaları da değerlendiren Bozkır, AB'nin hiçbir ülkede parasını kaybetmeyeceğini, Romanya ve Bulgaristan'da 500 milyon dolarlık fonları istediği şekilde harcanmadığını düğündüğü için askıya aldığını söyledi.
Yurt dışında Türkiye'yi temsil eden elçilik rezidansların gerekli olduğunu ifade eden Bozkır "Devletin itibarında tasarruf olmayacağını düşünüyorum" dedi. - TBMM
