Zengin Ülkelerin Payı Azalıyor
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in ardından kürsüye gelen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel de, terör olaylarının acısının tüm şiddetiyle hissedildiği bir günde toplantı yaptıklarını belirterek, "Bu terör saldırılarının sona ermesi, ülkemizin birlik, beraberlik ve barış içinde kalması herkesin en büyük dileğidir" dedi.
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'in ardından kürsüye gelen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel de, terör olaylarının acısının tüm şiddetiyle hissedildiği bir günde toplantı yaptıklarını belirterek, "Bu terör saldırılarının sona ermesi, ülkemizin birlik, beraberlik ve barış içinde kalması herkesin en büyük dileğidir" dedi. Beysel, ekonomik krizin etkilerinin azaldığı bir döneme girildiğini de kaydederek şunları söyledi:
"Ancak tedbiri elden bırakma yanlışlığına kapılmamalıyız. Bugün Yunanistan, İspanya gibi AB ülkelerine bakınca görüyoruz ki Avrupa Birliği üyesi olmak, hatta Euro bölgesi ülkesi olmak bile, krizi kolay atlatmaya yetmiyor. Euro'nun düştüğü zaafiyet, bu durumun açık göstergesi. Buna karşılık görüyoruz ki kriz Çin ve Hindistan gibi bazı ülkeleri nispeten daha az etkilemiş. Bu kriz sanki eski düzenin bittiğinin, zengin batı ülkelerinin dünya ekonomisinden aldığı payın zaman içerisinde küçüleceğinin, dünyada yeni bir dengenin oluşacağının işareti oldu. IMF verilerine göre, 2000'li yıllarının başında gelişmiş ülkelerin dünya ekonomisindeki payı yüzde 50'ydi. Bazı ekonomistler bu payın önümüzdeki on sene içinde yüzde 30'a gerileyeceğini öngörüyor. Böylesi bir rakamsal değişim, sadece dünya ekonomisinde değil, dünya siyasetinde de dengelerin değişeceği anlamına geliyor."
'SATRANÇ TAVLAYA BENZEMEZ'
Beysel, dünyadaki yeni dengelerin Türkiye'yi de ekonomik ve siyasi açıdan etkileyeceğini kaydederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son zamanlarda yaşanan hassas gelişmelere bir kez daha dikkatinizi çekmek isterim. Mavi Marmara gemisinin yola çıkışıyla başlayan olaylar dizisi İsrail ve Türkiye arasında bir süre önce başlamış olan gerilimin daha da artmasına, buna karşılık, Türkiye'nin Ortadoğu halkları arasındaki popülaritesinin de her geçen gün yükselmesine neden oldu. Bu günlerde batı, 'Türkiye'de eksen kayması var mı yok mu?' diye tartışıyor, Türkiye'ye karşı politikalarını gözden geçiriyorlar. Radikal görüşte olanlar Türk tarafını suçlarken, ılımlılar AB ülkelerinin yıllardır Türkiye'ye karşı uyguladıkları ikircikli politika ile hata yapıp yapmadıklarını sorguluyorlar. Her durumda kesin olan bir şey varsa, dünyada değişen güç dengeleri arasında Türkiye kendine yeni bir yer arıyor ve yeni roller üstlenmeye yönelik davranıyor. Bu oyunun riskli olduğunu, satranç tahtasının tavlaya benzemediğini, işi şansa bırakmadan, popülizme kaymadan, kitlelerin oylarına yönelik söylemler yerine, uzun vadeli vizyon ile akılcı tavır içinde olmamız gerektiğinin altını çizmek isterim. Görüntü maalesef dış politika ile duyguların karıştırıldığı sinyalini vermekte ve bu yolun riskleri gözardı edilmektedir."
Beysel'in ardından konuşan Trabzon Valisi Recep Kızılcık da, terör saldırılarından büyük üzüntü duyduklarını belirterek, "Terörün ulusal ve uluslararası bağlantıları olduğunu düşünüyorum ve kınıyorum" dedi. Açılış konuşmalarının ardından Türkiye'de ve Dünyada Değişim ve Bölgesel Çözümler paneline geçildi.
TRABZON, DHA