Yetiştirme Yurdundan Patronluğa
2 bin 500 Çalışanı İle En Büyük İç Giyim Şirketlerinden Birinin Sahibi Oldu.
RİZE' de ailesinin maddi imkansızlıkları nedeniyle verildiği çocuk yuvası ve yetiştirme yurtlarında büyüyen işadamı Özkan Sümer, bugün Türkiye ve Avrupa'nın 2 bin 500 çalışanı ile en büyük iç giyim şirketlerinden birinin sahibi oldu. Yıllar sonra Rize'de büyüdüğü çocuk yuvasını ziyaret eden ve duygulu anlar yaşayan Eko Tekstil firmasının sahibi Sümer, "Yurt bana disiplinli olmayı ve kendi işimi yapmayı, çalışmayı öğretti. Bu da okulda ve birçok yerde başarı olarak bana yansıdıö dedi.
KARADENİZ ŞİVESİ NEDENİYLE MÜFETTİŞ OLAMADI
Rize'nin Pazar ilçesi Suçatı Köyü'nde Sümer ailesinin 9 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Özkan Sümer, babasının vefatının ardından ailesinin maddi durumu bozulunca, henüz 9 yaşında annesi tarafından Rize Atatürk Çocuk Yuvası'na verildi. İlkokul ve ortaokulu kaldığı çocuk yuvası ve yetiştirme yurdunda okuyan Sümer, lise eğitiminin ardından Ege Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandı. İzmir'de yurtta kalarak eğitimi tamamlayan Sümer, 7 ayrı bankanın müfettişlik sınavlarını kazandığı halde yöre şivesi nedeniyle sözlü mülakatlarını geçemedi. Ardından İstanbul'da bir banka şubesinde işe başlayan Sümer, daha sonra 5 yıl bir tekstil fabrikasında çalıştı, 1993 yılında iç giyim ve ev tekstil atölyesi kurdu. Kısa sürede işini geliştiren Sümer'in kurduğu şirket bugün yaklaşık 2 bin 500 çalışanı ile Türkiye ve Avrupa'nın en büyük iç giyim şirketlerinden biri haline geldi. Asya, Avrupa ve Afrika'da 27 ülkeye ürün ihraç eden Sümer'in şirketi Eko Tekstil, son fabrikasını Mısır'da açtı.
BÜYÜDÜĞÜ ÇOCUK YUVASINDA DUYGULANDI
Sümer, bir program için geldiği Rize Sosyal Hizmetler Atatürk Çocuk Yuvası'nda duygulu anlar yaşadı. Yuvada kalanlarla yakından ilgilenen Sümer, çocukluğunun buralarda geçtiğini anlattı. Özkan Sümer, yetiştirme yurtlarının iki tip insan yetiştirdiğini belirterek, "Birisi çok küskün, toplum için tehdit oluşturabilenler, diğeri de çok başarılı olanlar. Ben ve benim arkadaşlarım başarılı olanlardı. Kaderimiz şanslı gelişti. Ben okulda da başarılı idim. Yurt bana disiplinli olmayı ve kendi işimi yapmayı, çalışmayı öğretti. Bu da okulda ve birçok yerde başarı olarak bana yansıdıö dedi. Üniversiteden mezun olunca önce müfettişlik, hesap uzmanlığı ve bankaların sınavlarına girdiğini, 7 yazılı sınavın hepsini kazandığını ifade eden Sümer, şunları söyledi:
"Ancak hep mülakata gelince takıldım. Çünkü aksanım çok ağır bir Karadeniz aksanıydı. Böyle olunca da mülakatlarda elendim. Devlette memurluk olmayınca İstanbul'a gidip bir bankada işe başladım. Bir süre sonra iç giyim üzerine bir firmaya geçtim. 5 yıl kadar özel sektörde çalıştıktan sonra çalıştığım yerler bana dar gelmeye başladı. Artık vizyon olarak yeterli gelmedi. Bunun üzerine 1993 yılında kendi firmamı kurdum. Küçük bir atölye olarak iç giyim ve ev tekstili alanında kurduğum firmanın bugün yaklaşık 2 bin 500 çalışanı var. Asya, Avrupa ve Afrika'da 27 ülkeye ürün ihraç ediyorum. Mısır'da da bir fabrikam var. Firmam dünyanın iç giyim ve ev tekstili alanında dünyanın en önde gelen firmalarından birisi.ö
BAŞARIMI YETİŞTİRME YURDUNA BORÇLUYUM
Sümer, yetiştirme yurdunda büyüyünce ticaret kültünü ve sermaye birikiminin olamadığını, ama akademik başarısı sayesinde iş hayatında başarı olduğunu vurgulayarak, "Hayatım için çok başarılı bir hikaye denebilir. Ama bunu Rizeliliğe ve yetiştirme yurdundaki disipline borçluyum. Rizelilik hayatıma yön verdi. Çalışanlarımızın yüzde 50'sine yakını da Rizelidir. Rize'ye ve topluma karşı görevlerim var. Bu nedenle çeşitli kurumlarda görev aldım ve öğrencilere burs veriyorum. Beni bu topraklar yetiştirdi. Bu nedenle yöremizin bir değeri olan Rize bezine hayat verip dünya tekstil ve hazır giyim piyasasına sunmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda çalışmalar sürüyor. 8 bine yakın insana eğitim verildi. Tasarım yapıldı. Bunun yetiştiğim topraklara borcum olarak düşünüyorumö diye konuştu.