Haberler

Eğitim Sen Samsun Şubesi: "24 Kasım'da Dağıtacakları Beyaz Önlükleri İade Edeceğimizi İlan Ediyoruz"

Güncelleme:

Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, "Öğrencilerimizin, seçim öncesinde vaat edilen bir öğün sağlıklı yemekten vazgeçilerek aç bırakıldığı, okullarımıza, ödenek verilmediği için yeterli hijyen ve bakımdan yoksun bırakıldığı, okulların en temel ihtiyaçlarının dahi velilerin sırtına yüklendiği, eğitim emekçilerinin ihtiyaçları için verilen eğitim öğretim yardımının yıllardır komik artışlarla un ufak edildiği, seçmeli derslerin zorunlu din dersi haline getirildiği koşullarda gündem değiştirmeye yönelik bir adım olarak görüyor, 24 Kasım’da dağıtacakları önlükleri kendilerine iade edeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz" dedi.

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, "Öğrencilerimizin, seçim öncesinde vaat edilen bir öğün sağlıklı yemekten vazgeçilerek aç bırakıldığı, okullarımıza, ödenek verilmediği için yeterli hijyen ve bakımdan yoksun bırakıldığı, okulların en temel ihtiyaçlarının dahi velilerin sırtına yüklendiği, eğitim emekçilerinin ihtiyaçları için verilen eğitim öğretim yardımının yıllardır komik artışlarla un ufak edildiği, seçmeli derslerin zorunlu din dersi haline getirildiği koşullarda gündem değiştirmeye yönelik bir adım olarak görüyor, 24 Kasım'da dağıtacakları önlükleri kendilerine iade edeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz" dedi.

Eğitim Sen Samsun Şubesi, emekli olan 50 üyesi için dün akşam TES- İŞ Samsun Şubesi toplantı salonunda şiir ve müzik dinletisi düzenledi. Emekli öğretmenlere daha sonra plaketleri verildi. Etkinliğe Samsun Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci de katıldı. Açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Samsun Şube Başkanı Ersin Gür, "Öğretmenlerin, yardımcı personelin ve memurların aldıkları maaşlar, insanca bir yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamaktadır" ifadelerini kullandı.

"EĞİTİM VE ÖĞRETMENLİK PİYASALAŞTIRILIYOR"

Ersin Gür şunları söyledi:

"Türkiye'de öğretmenler maalesef 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nü mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren politika ve uygulamalarla karşılamaktadır. Eğitimin kamusal halkçı yanını yok etmek isteyen siyasi iktidar eğitimi piyasada alınır satılır bir hizmet haline getirmektedir. Türkiye ekonomisinde yaşanan ekonomik kriz AKP hükümetinin yaptığı tercihlerle daha da derinleşmiş, krizin tüm yükünün çalışanların ve dar gelirlilerin üstüne yıkılması, tüm toplumsal kesimlerde olduğu gibi, sayıları bir milyonu aşkın eğitim ve bilim emekçisinin çalışma ve yaşam koşullarını ciddi şekilde olumsuz etkilemektedir. Öğretmenlerin, yardımcı personelin ve memurların aldıkları maaşlar, insanca bir yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamaktadır. Güvencesizliğin, kuralsızlığın tehdidi altında yaşayan ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerimizin; özel okul patronlarının insafına bırakılmış piyasa koşullarında ağır sömürü altında çalıştırılan özel sektör öğretmenlerimiz ve diğer eğitim emekçilerinin mesleki ekonomik ve özlük sorunlarını görmeyen duymayan Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin tüm başarısızlıklarını eğitim çalışanların üzerine yıkacak şekilde hareket etmektedir.  Yapılan her düzenleme, her söz öğretmenlerin mesleki itibarını zedeleyen bir anlayışla yapılmaktadır. Bugün sınav yaparak kariyer basamaklarını dayatan bu zihniyet, ÇEDES projesiyle de manevi danışman adıyla imamlardan ve din görevlilerinden oluşan bir kesimi okullarımızda görevlendirmek istenmesi mesleki itibarımıza yönelik bir saldırıdır.

"MANEVİ DANIŞMAN ATANMAK İSTENMESİ MESLEKİ İTİBARIMIZA BİR SALDIRIDIR"

Siyasi iktidar, ÇEDES gibi projelerle, dini kural ve değerleri istismar ederek eğitimi kendi siyasetinin arka bahçesi haline getirmek için toplumu bölmeye, parçalamaya, ötekileştirmeye devam etmektedir. Eğitim sistemimiz ve çocuklarımız başta olmak üzere toplumsal yaşamın her alanında siyasi iktidar, laik eğitim ve laik yaşama yönelik baskısını arttırmakta, kendi gerici ideolojisini ve tek tipçi yasakçı zihniyetini toplumun her kesimine dayatmaya devam etmektedir. Konserler yasaklanmış, bazı sanatçıların programları iptal edilmiş, valilikler tarafından park ve sahillerde çeşitli yasaklar gündeme getirilmiş, insanlara yaşam tarzlarından ve tercihlerinden dolayı hakaretler ve saldırılar yapılmıştır.  Hatta bu hakaret ve saldırılar seçim dönemlerinde siyasi kampanyalara dahi dönüştürülmektedir. Çocuklarımızı eğitmeleri için emanet ettiğimiz Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES projesiyle başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, dini vakıf, dernekler cemaat ve tarikatlarla ilişkili pek çok kuruluşla çok sayıda iş birliği protokolü imzalamış, okullarımızı dini dernek ve cemaatlerin cirit attığı alanlar haline getirmiştir.

"24 KASIM'DA VERECEKLERİ BEYAZ ÖNLÜKLERİ İADE EDECEĞİZ"

Öğrencilerimizin, seçim öncesinde vaat edilen bir öğün sağlıklı yemekten vazgeçilerek aç bırakıldığı, okullarımıza, ödenek verilmediği için yeterli hijyen ve bakımdan yoksun bırakıldığı, okulların en temel ihtiyaçlarının dahi velilerin sırtına yüklendiği, eğitim emekçilerinin ihtiyaçları için verilen eğitim öğretim yardımının yıllardır komik artışlarla un ufak edildiği, seçmeli derslerin zorunlu din dersi haline getirildiği koşullarda, gündem değiştirmeye yönelik bir adım olduğu kadar, ÇEDES vb. projeler başta olmak üzere, eğitim emekçilerini ayrıştıracak ve haklarımıza yönelik yeni saldırıların zeminini oluşturacak bir adım olarak görüyor, 24 Kasım'da dağıtacakları önlükleri kendilerine iade edeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz."

Kaynak: ANKA / Yerel

Samsun Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title