Haberler

Yanlış Ürün Seçimi, Çiftçiyi 3 Yıl Kötü Etkiler

Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar, büyük şehirler arasına sıkışmış turizm ve sanayi olarak fazla bir potansiyeli olmayan Niğde'de tarımın ve hayvancılığın öneminin büyük olduğunu söyleyerek açıklamalarda bulundu.

Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar, büyük şehirler arasına sıkışmış turizm ve sanayi olarak fazla bir potansiyeli olmayan Niğde'de tarımın ve hayvancılığın öneminin büyük olduğunu söyleyerek açıklamalarda bulundu.

Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar, büyük şehirler arasına sıkışmış turizm ve sanayi olarak fazla bir potansiyeli olmayan Niğde'de tarımın ve hayvancılığın öneminin büyük olduğunu belirterek, "Bu nedenle ziraatla uğraşan üreticilerin bilinçli ve yeniliğe açık planlar yaparak hem kendisi, hem bölgesi ve hem de ülkesi için doğru adımlar atması gerekir. Ekimi yapılacak ürünün seçiminin yanlış olması halinde Niğde çiftçisi başta olmak üzere ilin ekonomik ve sosyal yapısını en az 3 yıl olumsuz etkiler" dedi.

Üretimin bilinçli yapılması gerektiğini beliren Kenar, "Niğde'deki üreticiler kıraç tarım alanlarda hububat türü gibi ürünlerden söz ederken, sulanabilir arazilerde ise patates l'inci sırada, elma 2'nci sırada ve lahana 3'üncü sırada üretimdeki yerini almaktadır. Bölgenin ürün deseni bu ana gruplar halinde şekillenmiştir. Ülke patates ihtiyacının yüzde 20'sine yakınını bu bölgeden karşılamaktadır. Elma ağaç sayısı bakımından da ülkemizde l'inci sırada yer almasına rağmen üretiminde 2'nci sıradadır. Lahanada ise Türkiye'de 2'nciyiz. Kiraz üretiminde yine söz sahibi konumundayız. Bölgede yetişen kirazın yüzde 80'i dış ülkelere ihraç ediliyor. Bu bizim açımızdan çok güzel bir durum ama elmanın bizim için önemi biraz daha farklı. Burada üretilen elmalarımız arasında özellikle halk arasında Amasya elması diye tabir edilen misket elması önemli bir yere ve öneme sahiptir. Vadi yamaçları ve iklimi ile cinsinin uyumu misket elmasına (Amasya Elması) ayrı bir güzellik katmaktadır. Aromalı ve sulu olma özelliği bakımından da çok zengindir. Elmasıyla tanınan Amasya ilimizden bile gelip buradan elma alan vardır" dedi.

Patatesin daha çok Misli ve Melendiz Ovası'nda yetiştirildiğin işaret eden Kenar, "2011'de bölgede bir don olayı yaşandı. Bu olay üzerine patates eken üreticilerimizin öz sermayelerini olumsuz olarak etkiledi. Bölgemiz ve üreticilerimiz zarar etti. Resmi kayıtlara göre yıllık ortalama 750 bin ton üretimi yapılan bölmede 200 bin ton civarında patates tarlalarda çürüdü. 2012 yılına gelindiğinde ise patates fiyatlarında bir toparlanma olmadı. Maliyeti 35 kuruş olan patates, 10 kuruştan satıldı. Niğde'nin geçim kaynağı tarımdır. Başka bir bakış açısı ile patatesten doğrudan veya dolaylı yönde yani işçisinden nakliyecisine kadar her sektör etkilenmektedir. Geçimini sağlamaya çalışanların sayısı da azımsanmayacak kadar çoktur. Çiftçi zarar edince alışveriş de durma noktasına geldi; esnaf da sıkıntıya girdi. Buradaki bütün sosyal yaşam ekonomik olarak olumsuz etkilendi. Belki size tuhaf gelecek ama şu 2 yılda düğünler bile azaldı. İnsanlar evlenemiyor; çocuklarını evlendiremiyor. Önemli bir potansiyele sahip olan patates tarımla uğraşan uğraşmayan herkesi etkiledi. Bu durum ise ekonomik bir sorun haline gelerek beraberinde sosyal bir patlamaya neden olmuştur" diye konuştu.

"Patates zarar etti diyoruz ama işin bu noktaya gelmesinde üreticilerimizin de rolü büyüktür" diyen Kenar, herkesin tarlasının tamamına yakınında patates ürettiğini dile getirdi. Yıllık üretimin tüketimden fazla olmasının da patatese olan talebi düşürdüğünü vurgulayan Kenar, " Sonuç olarak ya zararına satılabildi ya da depolar da kalarak çöpe atıldı. Bu da çiftçiyi olumsuz etkileyip batma noktasına getirerek üretim gücünü zayıflattı. Oysa tarlasının bir kısmına hububat veya yemlik bitki gibi ürünler ekmiş olsa en azından o ürünler maliyeti düşüreceğinden ve öz sermayesini koruyacağından az bir kayıpla sezonu kapatacak ve kendisini kurtaracaktı. Bu ürünlerin verimliliği bu bölgede çok yüksek olmasa bile çiftçi için sigorta olurdu. Tamamen patates eken çiftçi yüzde yüzlük bir riski üstlenmektedir. Tek bir ürüne bel bağlamak; hele de bu ürün patates ise, günümüz için pek mantıklı değil. Bölgemizde en büyük eksiklik eğitimdir. Hala anadan babadan öğrenildiği şekilde üretim yapılıyor. Değişen dünya düzenine ayak uydurabilmek için bilinçli ve bilimsel çalışmalar sonucu üretim yapılmalıdır. Deneme-yanılma yoluyla bu iş olmaz. Arazinin toprağından tutun da oradaki hava akımına kadar ciddi bir çalışma içerisinde üretim yapılmalıdır. Biz bu konuda ilgili Bakanlığımız ile iş birliği içerisinde çiftçiyi bilinçlendirmek adına eğitim çalışmaları yapmak istiyoruz" dedi.

Niğde'nin çok az yağış alan bir yer olduğunu söyleyen Kenar, " Özellikle son yıllarda yağışın yok denecek kadar az olması sulama ile ilgili sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Başta yeraltı sularının azalması ve debisinin düşmesi gelir. Eskiden kar yağışları çok olur ve yeraltı sularını beslerdi. Niğde çiftçisi sulamada kullandığı suyu barajlardan değil yeraltı sularından yapmaktadır. Yeraltı suları azalınca sulama konusundaki alışkınlıklarını değiştirmek zorunda kalan çiftçi alternatif modern sulama sistemlere yönelmiştir. Ayrıca yeraltından su çıkarmak için elektrik enerjisi kullanmaya başladı. Bu kez de enerji tüketimi ile ilgili sıkıntılar oldu. Sulama ile ilgili yaşanan her türlü değişiklik ve yenilik ise birim maliyeti her geçen gün artırdı. Tahsilat dönemlerinin hasat mevsimine denk gelmesi, yüksek gelen faturalar uygulanan vade farkları ve sayamadığımız bir çok nedenler ile çoğu çiftçi Meram Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'ne (MEDAŞ) olan borcunu ödeyemedi. Sonucunda kesilen enerji ve sulama için kullanılan suyu üretime dahil edememesi de kalite ve rekolte kayıplarına neden oldu. Pazardaki yerini koruma ve rekabet edebilirlik gücünü zayıflattı. Sulanabilir alanlarımızın çoğunluğu ise kıraç alan olarak üretim yapılmaya çalışılıyor. Hem bölgemiz hem de ülke ekonomimizi olumsuz olarak etkilemektedir" diye konuştu.

Son 10 yıldır hayvancılığın önemli ölçüde geliştiğini ifade eden Kenar, " "Patatesin kar sağlamayışı, hayvancılığa yönelmeleri giderek artırdı. Bu durum yemlik ürün ekimlerindeki talebi artırmaktadır. Bu yıl bu konuda devlet teşviki 1 milyon liralık yemlik ürün ektirilerek desteklenmiştir. Yine elma ise ekonomiye katkı sağlayıp Niğde çiftçilerinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Yani hayvancılık, yemlik ürün ve elma şu an için iyi durumda ve tarım sektöründe gelecek için sürdürülebilirlik arz etmektedir. Özellikle tarım ile hayvancılığı bir arada yapan üreticilerimiz için hayvancılık; evinin yanında kendine ait bir fabrika olması gibidir. Örneğin ürettiği yemlik ürün ile hayvanlarını besleyerek sütünü satması da düzenli bir kazanç kapısıdır. Ülkemiz başta olmak üzere kendisi için bile katma değer yaratan bir unsurdur. Bahsedilen hayvancılık işletmesi için riski az kazancı tahmin edilebilir bir faaliyetken, patates üreticileri için risk yüksek ve getirişinin kar mı? Yoksa zarar mı? Olacağı tahmin edilemeyen bir faaliyettir" dedi. - NİĞDE

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel

Türkiye Amasya Niğde Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title