Türkiye Çözüm İstiyor Ancak Şimdi Değil

Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, Türkiye’nin şimdiki liderliğinin Kıbrıs sorununun çözümünü istediğini ancak şu anki iç sorunlarından ötürü buna hazır olmadığını iddia etti. Rum gazeteleri, Hristofyas’ın, Pazartesi günü ABD’nin en tanınmış ve güvenilir düşünce kuruluşlarından biri olan Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, ilk kez açıkça Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünü istediğini söylediğini yazdılar.

Politis gazetesi, “Gül-Tayyip Çözüm İstiyorlar – Hristofyas Türk Siyasi Liderliğinden Kuşku Duymuyor” başlıkları altında verdiği haberinde, Hristofyas’ın Washington’da yaptığı konuşmada ilk kez açık bir şekilde ve kamuoyu önünde Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki politikasına ilişkin olumlu konuştuğu yorumunda bulundu. Habere göre, Hristofyas, konuşmasında; “Başkan Gül ve Başbakan Erdoğan’ın Kıbrıs sorununun çözümünü istediklerinden kuşku duymuyorum. Belki de daha sonra olmasını istiyorlar. Şu anda buna hazır olduklarını zannetmiyorum” dedi. Gazete, eski ve şimdiki büyükelçiler, diplomatlar ve akademisyenler önünde konuşan Hristofyas’ın, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunun önceki meslektaşlarından çok farklı olduğunu söylediğini belirtti. “Türkiye içerisinde, hükümet ve asker arasındaki çatışmanın işleri daha da karmaşıklaştırdığını” savunan Hristofyas, konuşmasında Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerine de değindi. KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la durumun daha iyi olduğunu ve yönetim başlığında ilerleme sağlamalarına karşın şimdiki Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla mülkiyet başlığında büyük sorunlarla karşılaştıklarını söyleyen Hristofyas, Eroğlu’nun mülklere ilişkin ilk söz hakkının yasal sahibinde değil şimdiki kullanıcıda olmasını savunmasının bu sorunların başlıca kaynağı olduğunu iddia etti. Hristofyas, konuşmasında ayrıca, kapalı bölge Maraş’ın iadesini de içeren üçlü öneri paketini de anlattı ve bu önerilerin Türk tarafınca reddedildiğini, ancak Türkiye’nin AB üyelik sürecini kolaylaştıracağı için bu paketin kabulünün yeniden düşünülmesini umut ettiğini söyledi. Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini, ileri sürdükleri Güney Kıbrıs karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi koşuluyla desteklediğini de vurgulayan Hristofyas, Avrupa Parlamentosu’nun şu anda ele aldığı şekliyle bir doğrudan ticaret tüzüğünü ise kabul etmelerinin kesinlikle söz konusu olmayacağını sözlerine ekledi.

“HER İKİ ANAVATAN DA KIBRIS’I İŞGAL ETTİ”

Öte yandan Fileleftheros ve Alithia gazeteleri, Hristofyas’ın, Brookings Enstitüsündeki konuşmasında dile getirdiği “Aslında anavatanların her ikisi de Kıbrıs’ı işgal etti” ifadesini manşete taşıdılar. Fileleftheros, Hristofyas’ın konuşmasını, “Türkiye ve Yunanistan İşgal Ettiler - Her İki Anavatan da İşgal Etti – Başkan Washington’dan Sorumluluğu ‘Anavatanlara’ Paylaştırdı” başlıkları altında manşetten verdi. Gazete, Hristofyas’ın, 1974’ten beridir Kıbrıs’ta asker bulunduran Türkiye’yle Yunanistan’ı “aynı kazana koyduğu” yorumunda bulundu. Habere göre, Hristofyas, şunları söyledi, “Aslında anavatanların her ikisi de Kıbrıs’ı işgal etti. Şükürler olsun ki Yunan halkı için, Cunta’nın suç unsuru içeren bu eylemi (darbe kastediliyor) iktidardan gitmesine ve demokrasinin doğduğu ülkeye yeniden gelmesine sebep oldu. Kıbrıs bir tecavüz kurbanıdır ve saflığını (virginity) yeniden kazandırmak için çalışıyoruz.” Hristofyas, ayrıca; “tüm garantör ülkelerin olumsuz rol oynadıklarını ve Cunta’nın darbesinin Türk işgalinin önünü açtığını” belirterek, “Kıbrıs’ın, demokrasinin Yunanistan’a dönmesinin bedelini çok ağır ödediğini” vurguladı. Kıbrıs sorununu çözmek için başkan seçildiğini ve hayattaki amacının bu olduğunu söyleyen Hristofyas, Başpiskopos Makaryos’un federasyon kararının cesurca bir karar olduğunu belirtti. Hristofyas, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin birlikte yaşıyor olduklarını, bu yüzden de Kıbrıs’ta federasyon koşullarının hiçbir zaman oluşmamış olduğunu da savundu. Gazete, Hristofyas’ın, Türkiye’nin Kıbrıs sorununa ilişkin tutumuna dair sözlerini ise farklı şekilde aktardı.

Habere göre, Hristofyas, konuşmasında, Eroğan’ın Türkiye’de gerçekleştirilen son referandumdan galip çıktığını söyledi ve bunun Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlaması olasılığından söz etti. “Türkiye’nin bugünkü Başbakanının (Bülent) Ecevit olmadığını görmemek için kör olmak gerektiğini” dile getiren Hristofyas, “Erdoğan’ın askere ve yargıçlara karşı verdiği mücadeleyi kazanmasının hem Türkiye hem de Kıbrıs için iyi olacağı” iddiasında bulundu.

“İNGİLİZ ÜSLERİ KONUSUNUN ZAMANI DEĞİL”

Hristofyas, konuşmasında ayrıca, adadaki İngiliz üslerinin durumuna da değindi.

İngiltere eski Başbakanı Gordon Brown’a da söylediği gibi, İngiliz üslerinin gündeme getirilmesi için şimdi uygun zaman olmadığını ifade eden Hristofyas, “Bu çocuklarımızın ve torunlarımızın, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin birlikte çözecekleri bir konudur” şeklinde konuştu. Hristofyas, adadaki tüm yabancı askeri varlığın geri çekilmesinden yana olduğunu da vurgularken, Türkiye’nin iyi niyet göstergesi olarak en azından askerinin bir kısmını adadan çekmesinin iyi bir şey olacağını ancak Türkiye’nin askerlerini adadan çözüm öncesinde çekmesinin söz konusu olmadığını sözlerine ekledi.

Simerini gazetesi ise, Hristofyas’ın açıklamasını “Atilla’nın Gitmesini Beklemiyoruz – Hristofyas Türk Askerinin Şimdi Çekilmesini Gerçekçi Bulmuyor” başlıkları altında verdi ve Türk askerine ilişkin sözlerini ön plana çıkardı.

“YEŞİLIRMAK’TA TÜRK ASKERİNİN ONAYI GEREKTİ”

Habere göre, Hristofyas konuşmasında, Türk askerinin KKTC’deki etkisinden de bahsetti ve Yeşilırmak (Limnidi) kapısının açılması için, “Türk askerinin komutanından onay alınmak zorunda kalındığını” iddia etti. Hristofyas, Yeşilırmak kapısının açılabilmesi için tavizler vermek ve Türk askerinin şartlarına uymak zorunda kaldığını ileri sürdü ve “Eğer esir gibi yaşayan insanlara önem vermeseydim anlaşmaya varmak için taviz vermem söz konusu olmazdı. Şartları kim mi koydu? Türk askeri” şeklinde konuştu. Hristofyas, konuşmasında ayrıca, Güney Kıbrıs-İsrail ilişkilerine de değindi ve iki ülke arasındaki ilişkilerin her zaman iyi olduğunu, Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşmazlık yüzünden İsrail’le ilişkilerinin iyileşmesi diye bir şeyin de söz konusu olmadığını savundu.

Alithia gazetesi, Hristofyas’ın açıklamasını, “Hristofyas’tan Bomba Açıklama – ‘İki Anavatan Kıbrıs’ı İşgal Ettiler’ ” başlıkları altında verirken; Haravgi gazetesi ise, “Kıbrıs Sorununu Çözmek İçin Başkan Oldum” başlıklarını kullandı.

Ali RUHLUEL / LEFKOŞA / DHA

Haberler