Tam Gün Yasalaştı
Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasını Öngören Tam Gün Yasası Kabul Edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, "Tam Gün Yasası" olarak bilinen, "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın görüşmeleri tamamlandı. Tasarı Genel Kurul'da yasalaştı.
Kamuoyunda ''Tam Gün Yasa Tasarısı'' olarak adlandırılan, Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Emekçileri Sendikası ve Devrimci Sağlık-İş'in'in ortak kararıyla tam gün yasa tasarısına karşı, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yürüyüş yapmıştı.
Ayrıca yasaya karşı yapılan eylemler kapsamında doktorlar bir gün iş bırakmıştı.
Doktorlar, sabit döner sermaye ödemesinin, kesilecek emeklilik primi ve zorunlu mesleki sorumluluk sigortası nedeniyle toplam gelirde çok fazla bir artışa yol açmayacağı görüşündeydi.
Sağlık çalışanlarına göre emeklilik aylıkları ile ilgili iyileştirme de yalnızca Sağlık Bakanlığı'nda döner sermayesi bulunan kuruluşlarda çalışan hekim ve diş hekimlerini kapsıyor.
Buna göre emekli hekimler, tıp fakültesi çalışanları, belediye hekimleri ve diğer sağlık personeli iyileştirmede kapsam dışı bırakılıyor.
Tasarının kurum hekimleri için "gelirini arttırmak isteyenlere" ikinci bir işte çalışma olanağı da sunduğunu belirten örgütler, bu durumun yasanın "ruhuna" aykırı olduğu görüşünde de birleşmişti.
Sağlık meslek örgütleri yasanın çalışanları 7 gün 24 saat çalışmaya zorladığını savunuyordu. Hasta güvenliğinin de bu yolla tehlikeye atıldığını öne süren hekimler, çalışma saatlerine üst limit getirilmesini istiyordu. Doktorların talebi en fazla 56 saat çalışma güvencesi getirilmesiydi.
Meslek örgütleri, yasayla getirilen "Mesleki Sorumluluk Sigortası"nın daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde uygulandığını ve sağlık sistemine zarar verdiğini söylüyordu. Hekimler bunun yerine maddi ve manevi zararları karşılamak üzere "Tıbbi Zararları Karşılama Kurumu"nun kurulmasını öneriyordu.
Doktorlar, ayrıca, sendika, toplu iş sözleşmesi, toplu pazarlık ve grevi de kapsayan toplu eylem haklarının da güvenceye bağlanmasını talep ediyordu.