TÜM KATEGORİLER
Stk'lar Bu Programla Daha da "Profesyonelleşecek"
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Bilimleri Enstitüsü bünyesinde geçen yıl açılan "Eğitimde ve Sosyal Hayatta Sivil Toplum Örgütlenmeleri Tezsiz Yüksek Lisans Programı" Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının daha profesyonel olarak çalışmalarına katkıda bulunacak.
ZUHAL UZUNDERE KOCALAR - Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Bilimleri Enstitüsü bünyesinde geçen yıl açılan "Eğitimde ve Sosyal Hayatta Sivil Toplum Örgütlenmeleri Tezsiz Yüksek Lisans Programı" Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının daha profesyonel olarak çalışmalarına katkıda bulunacak.
Herhangi bir lisans programından mezun olan, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'ndan (ALES) yeterli puanı alan herkesin başvurabildiği programla, sivil toplum çalışmalarına gönüllü olarak katılanların bilgilendirilerek son gelişmeler ışığında bir konsept kazanmaları hedefleniyor.
GAÜN Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Fatih Özmantar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Eğitimde ve Sosyal Hayatta Sivil Toplum Örgütlenmeleri Tezsiz Yüksek Lisans Programı'nın Türkiye'de ilk kez GAÜN bünyesinde açıldığını söyledi.
Bölümün sivil toplum örgütlenmelerinin işleyişine sistematiklik kazandırmak ve profesyonel olarak çalışmalar yapılmasına imkan sağlamak için ortaya çıktığını anlatan Özmantar, "Son yıllarda sivil toplum örgütlenmeleri çatısı altında, toplum için bir şey yapmaya çalışan, herhangi bir maddi beklentisi olmadan bir araya gelen insanların neler yapabileceklerine ilişkin arayışları olduğunu biliyoruz. Bu arayışlarının sistematiklikten uzak olduğunu da biliyoruz. Bunlar çoğu kez amatör bir ruhla yapılıyor. Biz sivil toplum örgütlenmelerinin yapmış oldukları çalışmalar, ortaya koydukları ürünler ve gerçekleştirmeye çalıştıkları eylemlere bir bilimsellik katmak amacıyla bu programı oluşturduk." diye konuştu.
Özmantar, sivil toplum örgütlerinin amatör ruhla sarf ettikleri efora, bilimsel bir içerik ve ruh kazandırarak daha iyi çalışmalar yapmalarını hedeflediklerini dile getirerek, yüksek lisans programına dernek, sendika, vakıf gibi sivil toplum kuruluşları, sosyal hizmet ve eğitim kurumlarında çalışanlar, siyasi partilerde görevli kişilerle sivil toplum örgütlenmelerine ilgi duyan ve bu alanda uzmanlaşmak isteyenlerin başvuruda bulunduğunu kaydetti.
"Gerek sivil toplum çalışmalarına gönüllü olarak yer alan insanlar gerekse bu tür çalışmaların hem ülkemiz hem dünya için sahip olduğu önemin farkında olan insanların bilgilendirilerek, son gelişmeler ışığında bir konsept kazanmalarını hedefliyoruz" diyen Özmantar, bölümün şu ana kadar yoğun ilgi gördüğünü, gelecek dönemde de ilk mezunların verileceğini vurguladı.
Mezunlar "STK Bilim Uzmanı" unvanı alacak
Doç. Dr. Özmantar, programı başarıyla tamamlayanların "Sivil Toplum Kuruluşu Bilim Uzmanı" unvanı alacaklarını bildirdi.
Özmantar, Türkiye'de sivil toplum örgütlenmelerinin genellikle el yordamıyla, kendilerinden öncekilerden gördükleri şekilde işler yaptığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Biz sivil toplum kuruluşlarının yaptığı her türlü hizmetin artık bir profesyonel ruh içerisinde, daha sistematik, daha analitik, geleceğe yön verebilecek şekilde yürütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla buradan mezun olan insanlar herhangi bir sivil toplum kuruluşuna dahil oldukları zaman o kuruluşların gerçekten reel politikaya yön veren, şehrin geleceğinin şekillenmesinde inisiyatif kullanabilecek bir bakış açısıyla süreci yönetebileceklerini düşünüyoruz. Bu program sivil toplum kuruluşlarının artık amatör yapıdan çıkarak profesyonelleşmelerine katkıda bulunacak."
"Program Türkiye'de 5. gücü oluşturacak"
Eğitimde ve Sosyal Hayatta Sivil Toplum Örgütlenmeleri Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ulukütük de sivil toplum örgütlenmelerinin yasama, yürütme, yargı ve medyanın ardından beşinci güç olarak görüldüğüne dikkati çekti.
Sivil toplum kuruluşlarının özellikle katılımcı demokrasi açısından hayati önemde olduğunu anlatan Ulukütük, şunları kaydetti:
"Sivil toplum örgütlerinin olduğu yerde katılımcı demokrasinin çıtasının çok yukarılara çıktığını görüyoruz. Yüksek lisans programının özellikle bu beşinci gücü Türkiye'de oluşturacağı ve katılımcı demokrasinin çıtasını yükselteceğini düşünüyoruz. Öğrencilerin profesyonel sivil toplum kuruluşu hizmeti için gerekli bilgi, değer ve becerileri bütünleştirerek özümsemiş, böylece kırsal ve kentsel ortamlarda sivil toplum kuruluşlarında düzenleyici, planlayıcı, eğitici ve araştırmacı niteliklerini kazanmış birer uzman olmalarını hedefliyoruz. Bu programın aynı zamanda vakıf kültürünün, ruhunun yaşatılmasında da çok önemli bir katkısı olacak. Öğrencilerimiz yaptıkları çalışmalarla sivil toplum örgütlerine bir ruh verecekler."
