Kim Ne Dedi?

Rıdvan Dilmen - Sabah

Maç öncesi "Bu maçta gol olur mu?" veya "Golsüz biter mi?" diye sorsanız, "0-0 bitme ihtimalinin olmadığını" söylerdi herkes. Maç da öyle başladı ama öyle bitmedi. G.Saray'ın son 5 haftada 4 galibiyeti ve tek yenilgisi var. O da Kadıköy'de... Yani 15 puanın 12'sini almış, Kadıköy'de de berabere kalsa "Müthiş bir süreç" diyebilirdi herkes. Dört galibiyet de iyi. 15 günlük ara sonrası iki takımın fizik kondisyonları standartların altındaydı. İki takım da topu sürekli ileri oynadı, heyecanlı ilk yarının geneli iyi ama kalitesizdi. Sivasspor da 6 maçtır ilk kez kaybediyor. Onlarda da bunun gerginliği vardı. F.Bahçe-G.Saray maçında verilmeyen en az 6 tane sarı kart vardı ama bu maçta verildi. Drogba'nın penaltısında kırmızı kart yoktu. Özkahya'nın Cicinho ve Dany'nin kırmızıya dönen sarıları doğru ama Eboue'ye yapılan faulu tespit edemeyip penaltıyı vermeyişi yanlıştı.

2 ileri 1 geri

Bu sezon 4. kez bir lig maçını 2-1 kazanan Galatasaray'da 2. yarıda oynanan futbol umut verici, ama aynı zamanda kafa karıştırıcıydı. Mancini'nin aklında "ideal sistem" veya "ideal 11" fikirlerinin zerresinin oluşmadığına eminiz.

Mehmet Demirkol - Fanatik

Galatasaray'a maçı kazandıran temel etken Selçuk-Melo tandemi. Sneijder transferine kadar Galatasaray'ı ligde en iyi takım yapan da buydu. Bu iki oyuncunun birbirini tamamlayan, birbirilerinin arkasını süpüren iyi oyunları takımın tamamını etkiliyor. Hem savunmayı hem hücumu. Gökhan ve Chedjou'yu farklı yaptı bu. Kalitelerini ortaya çıkardı. İsteyen itiraz etsin. Gökhan top class, A sınıf bir stoperdir. Ciddi bir süreklilik sorunu var mı var. Ama sağlıklıysa her seviyede oynar. Chedjou da Fransa'nın en iyi stoperidir ve işini yapar. Dün Riera'nın hem geride kalıp hem de Burhan'ın açısını kapatmayarak, penaltı noktasına geriye doğru pas imkanıyla yedikleri gol dışında hem orta saha hem savunma tandeminin hatasız oynayışı, asıl planın ne olması gerektiğini gösteriyor.

Metin Tekin - Sabah

Mancini, önündeki Real Madrid maçını düşünerek dün akşam Sivasspor maçına farklı bir kadro ile çıktı. Drogba'yı dinlendirip Riera'ya önde şans verdi (ki bu çok kısa sürdü). Mancini'nin bu tercihindeki en büyük etken maçı iki santrforla oynama isteğiydi. G.Saray'ın oyun stratejisi oyun başlangıcında biraz geride kalıp geniş alanı kullanmak istemesiydi. İlk gol de zaten böyle bir pozisyonla geldi. Selçuk'un pasıyla gelen klasik bir Burak golü izledik. Ancak G.Saray'ın ev sahibi olduğunu düşünürsek, kendi sahasında, taraftarı önünde daha kontrolü ele alan bir oyun oynaması gerekirdi.

Ucuz kartlar

Galatasaray Teknik Direktörü Mancini'nin Drogba'yı yedek kulübesine çektiğini görmek hepimiz için sürprizdi.

Ali Aydın - Zaman

FIFA kokartlı hakem Halis Özkahya, gününde değildi. 8'de Eren Aydın, Eboue'nin dudağını patlatıyor. Faul vermedi. Burak Yılmaz'ın attığı gol öncesi Selçuk İnan'ın Aydın Karabulut'un ayağına net faulü var. Bu top döndü, gol oldu. Evet, zor pozisyon; ama faul var. 16'da Cicinho, serbest vuruş kullanacak. Düdüğü beklemeden oyunu başlatıyor. Tekrar ettirdi, kart yok. 21'de Dany, havadan gelen topta gözü ve tüm konsantrasyonu hep meşin yuvarlakta. Rakibinin bir bölgesine teması mevcut. İkinci sarı karttan ihraç edildi. Gereksizdi. 28'de Aydın Karabulut, hücum bölgesinde faul beklentisiyle kendini yere bırakıyor. Kart yok. 36'da Galatasaray'ın kazandığı penaltıda Atıf Chahechoue, şut çektiğinde Cicinho dirseğini ileri doğru uzatıp topun geçmesini engellemek istiyor. Sarı kart da penaltı da doğru. 39'da Ümit Kurt'un 27'de gördüğü sarı kartta da ikinci sarı kartta da pozisyon içindeki Burak'a hiçbir şekilde teması bile yok. Her ikisi de yanlış. 48'de Adem Koçak, Eboue'nin bileğine basıyor. Kırmızının bile hoşgörülü bakılacağı pozisyonda faul bile vermiyor. 81'de Aydın Karabulut, Galatasaray ceza alanında yine kendini yere atıyor. Devam doğru. Yine sarı kart çıkmıyor. 89'da da Costa-Drogba pozisyonuna penaltı verir misiniz? Verilmez. Demek ki kırmızı da yanlış. 90+2'de Dany'nin ikinci sarısına benzer pozisyonda, bu defa yine yanlış kararla Cicinho ikinci sarıdan kırmızı görüyor.

Gelenek sürüyor

Galatasaray, son 10 yılda Kadıköy'de kaybettiği derbilerden sonra ligde oynadığı maçlardaki 9. galibiyetini Sivasspor'u 2-1 mağlup ederek aldı.

Ercan Güven - Milliyet

Bu maçın Galatasaray açısından mana ve ehemmiyeti, ezeli rakibinden aldığı yenilgi "milli maç arasında fazlasıyla demlenmiş", son antrenmanda taraftar grubu marifetiyle "alışılmadık şekilde dikkati çekilmiş" takımın moral ve özgüven kazanmasından çok üç puandı. Yani yarıştan kopmamak. Aynen öyle oldu. Lakin, ne Real Madrid maçı için ümit verdi ne de ligdeki iddiasına gümbür gümbür dönebildi Galatasaray. Üç gol atılan, iki kırmızı kart verilen, iki top direkten dönen, bir de penaltı çalınan maçın ilk yarısı bazı Süper Lig maçlarının iki doksan dakikasına bedeldi açıkçası. Hızlı, açık, atak... ve "set oyununu" falan unutarak, direk kaleye. Ama bu sıfatları hak ederek başlayan, Sivas takımıydı esasında. Roberto Carlos futbolculuğunda da hocalığında da renk getirdi bu lige.

Roberto Mancini Galatasaray Sivasspor Spor Haberler