Haberler

Angola nerede? Angola hangi kıtada, haritadaki yeri neresi? Angola hangi ülkedir? Para birimi ne? Angola ismi ne demek?

Güncelleme:

Angola Cumhurbaşkanı Joao Manuel Gonçalves Lourenço ile Ortak Basın Toplantısı'nın başlamasının ardından vatandaşlar, Angola nerede? Angola hangi kıtada, haritadaki yeri neresi? Angola hangi ülkedir? Para birimi ne? merak etti. Peki, Angola hangi ülkedir? Angola haritadaki yeri neresidir, hangi kıtada bulunuyor? Angola'nın para birimi nedir? Angola nüfusu kaçtır? Angola tarihi ve turizmi hakkında bilgiler...

Angola nerede ve haritadaki yeri neresi gündemin merak edilen konuları arasında yer alıyor. Peki, Angola nerede? Angola hangi kıtada, haritadaki yeri neresi? Angola hangi ülkedir? Para birimi ne? Angola tarihi nedir? Angola nüfusu kaçtır? Angola Afrika kıtasında mı, Avrupa kıtasında mı? İşte detaylar...

ANGOLA NEREDE?

Angola ya da resmî adı ile Angola Cumhuriyeti, Afrika kıtasının güneybatı bölümünde yer alan bir ülkedir. Kimbundu, Umbundu ve Kikongo dillerinde Ngola olarak adlandırılan ülkenin komşularını güneyde Namibya, kuzeydoğuda Kongo DC, doğuda Zambiya oluşturmakta olup, ülkenin batısında Atlas Okyanusu yer almaktadır. Angola'ya bağlı olmasına rağmen anakara ile fiziki bağlantısı bulunmayan ve ülkenin kuzeyinde Atlas Okyanusu kıyısında yer alan Cabinda bölgesi de Kongo Cumhuriyeti'nin yanı sıra yine Kongo DC ile sınıra sahiptir. Resmi dili Portekizce'dir.

ANGOLA ÜLKESİ HANGİ KITADA BULUNUYOR?

Angola, Afrika kıtasının güneybatı bölümünde yer alan bir ülkedir.

ANGOLA HARİTADAKİ YERİ NERESİ?

Angola Afrika kıtasında bulunan bir ülkedir. Haritadaki yeri aşağıdaki gibidir:

Angola nerede? Angola hangi kıtada, haritadaki yeri neresi? Angola hangi ülkedir? Para birimi ne? Angola ismi ne demek?

Angola nerede? Angola hangi kıtada, haritadaki yeri neresi? Angola hangi ülkedir? Para birimi ne? Angola ismi ne demek?

ANGOLA NE DEMEK?

Ülkenin günümüzde kullanılan ismi geçmişte Angola'nın batı kesimlerinde kurulu olan ve bir Bantu krallığı olan Ndongo Krallığı'nda krala verilen unvandan gelmektedir. O dönem krallara verilen Ngola unvanı o dönem sömürge devleti olarak bölgeye gelen Portekizli denizciler tarafından önce Luanda ve çevresi için kullanılmış, daha sonraları da günümüzde başka bir ili olan Benguela'yı kapsayacak şekilde genişletilmiş, 19. yy itibarıyla de o dönem henüz sınırları tam belirlenmeyen ancak Portekiz'in hakimiyeti altına aldığı bugünkü Angola topraklarını tamamı için kullanılmıştır.

ANGOLA COĞRAFYASI

Ülkenin toplamda sahip olduğu 5.198 km sınırın 2.511 km'si Demokratik Kongo Cumhuriyeti (bu sınırın 225 km'lik bölümünü Cabinda bölgesine olan sınır oluşturmaktadır), 1.376 km'si Namibya, 1.110 km'si Zambiya ve 201 km'si ise Kongo Cumhuriyeti devleti ile oluşmaktadır. Angola sahip olduğu 1.246.700 km² ile dünyada en büyük 23. ülke konumunda iken bu alanların neredeyse tamamı karasal alanları oluşturmakta olup hiç sulak alan bulunmamaktadır.

Ülkenin batısında Atlas Okyanusu kıyısında başlayan dar vadiler, doğu yönünde ülke topraklarının içerisine ilerlendiğinde yükseltinin de artması ile birlikte dağlık arazi olarak gözlemlenebilmektedir. Bu araziyi oluşturan Bié dağlık alanları Angola'nın merkezinde yer almakta olup, 2.619 m ile ülkenin en yüksek noktasını oluşturan Môco dağı da bu yüksek arazide yer almaktadır. Ülkenin güney bölgesi ise daha alçak bir konumdadır. Angola'nın doğu kısımlarında ise Zambezi nehrinin kolları yer almaktadır.

ANGOLA NÜFUSU KAÇTIR?

Angola nüfusu ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamakta olup, Birleşmiş Milletler'in 2012 tahmini verilerine göre 20,6 milyon kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Bazı kaynaklar 17 Milyon nüfustan bahsetmektedir. Birleşmiş Milletler 2009 verilerine göre nüfusun 18 milyon olduğunu tahmin etmiştir. Güncel olarak bu rakamların daha gerçekçi olduğu varsayımları yapılmakta olup, bugüne kadar tahmin edilen 12-13 milyon nüfustan çok daha fazlasının Angola'da yaşadığı düşünülmektedir. Farklı bir kaynağa göre de 2018 tahmini nüfusun 30,355,880 olduğu ifade edilmiştir. Bir Angola internet sitesi, 2010 yayınladığı verilerde, Angola'da resmi olarak 15,1 milyon insanın yaşadığını ifade etmiştir. Ülke içerisinde uzun yıllar süren iç savaş, buna bağlı olarak tahmin edilemeyen ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçlar Angola'da akut demografik sorunların doğmasına sebebiyet vermiştir. Özellikle 2000'li yıllarda nüfusun belli bir kesimi büyük şehirlere, bataklık, ormanlık alanlar gibi kimsenin ulaşamayacağı yerlere ya da komşu ülkelere (Namibya, Botsvana, Kongo Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Zambiya) kaçarak yerini terk etmiştir. 2000'li yıllarda iç barışın sağlanması neticesinde nüfusun belli bir kesimi yaşadığı yerlere geri dönüş yapmış olsa da, beklenen geri dönüş etkisi gözlemlenememiştir. Bu süreçte iş olanaklarının da daha fazla olması ile bağlantılı olarak da kıyı şeridinde yer alan şehirlerde nüfus artışı yaşanmış olup, özellikle ülkenin iç kısımlarında insansız, ıssız bölgeler oluşmuştur.

Angola genç bir nüfusa sahip olup, 2018 tahmini verilerine göre %66,40'ı 0-24 yaş aralığındadır. Ülkenin sadece %2,32'si 65 yaş ve üzerindedir.

  • 0-14 yaş: %48,07 (erkek 7,257,155/kadın 7,336,084)
  • 15-24 yaş: %18,33 (erkek 2,701,123/kadın 2,863,950)
  • 25-54 yaş: %27,95 (erkek 4,044,944/kadın 4,441,028)
  • 55-64 yaş: %3,32 (erkek 466,085/kadın 540,452)
  • 65 yaş ve üzeri: %2,32 (erkek 296,411/kadın 408,648)

Şehirde yaşayanların oranı 2019 verilerine göre %66,2 olan ülkede, nüfusun yıllık artış oranı 2018 tahmini verilerine göre %3,49 düzeyindedir.

ANGOLA DİLİ NEDİR?

Angola'da konuşulan neredeyse her yerel dil Bantu dil grubuna ait dillerdir. Portekizce ülkenin resmi dili konumunda olup, çoğunluğu Luanda'da yaşayanlar oluşturmak üzere nüfusun %30'u tarafından anadili olarak konuşulmaktadır. Afrika dilleri içerisinde en yaygın dil ise Ovimbundu etnik grubu tarafından konuşulan Umbundu dilidir. Umbundu'nun haricinde Ambundu etnik grubunun konuştuğu Kimbundu dili ile Bakongo etnik grubunun konuştuğu Kikongo dili diğer yaygın diller olarak ülkede konuşulmaktadır. Bunun dışında günlük hayatta Portekizce ve Kikongo başta olmak üzere birkaç dilin karıştırılması ile oluşturulan Angola Kreyol dili olan Kituba konuşulmaktadır. Bu dillerin haricinde daha küçük gruplar tarafından konuşulan Chilunga, Lingála, Ngangela, Oshivambo (Kwanyama, Ndonga), Otjiherero ve Chokwe dilleri de mevcuttur. Angola içerisinde toplam 40 değişik dil/lehçe konuşulmaktadır.

ANGOLA DİNİ NEDİR?

Ülke genelinde nüfusun yarısından biraz fazlası Hristiyan dinine mensuptur. Burada katolik mezhebine göre inancını yaşayanların oranı %38 olarak ifade edilirken, Protestan mezhebine inananların oranı %15 düzeyindedir. Angola'da nüfusun geriye kalan yarıya yakın kısmı ise yerel dinlere inanmaktadır. İslamiyet, Angola'da neredeyse hiç görülmemekte olup, islam inancına göre yaşamını idame ettiren ve çoğu diğer Afrika ülkelerinden gelen %1 civarı topluluğun çoğu ise sünni mezhebine göre inancını yaşamaktadır. Burada dini inançlarda ortaya çıkan farklılıklar nedeniyle İslami topluluk bir birliktelik sağlayamamaktadır. Suudi Arabistan 2010 yılında ülkede içerisinde İslamiyeti ilerletmek adına Luanda'da İslami bir üniversitenin kurulumunu finanse edeceğini duyurmuştur. Angola hükûmeti Ekim 2013'te yaptığı açıklamada ülke içerisinde İslam inancını yasa dışı din olarak ilan ederek, tüm İslami unsurları yasaklayarak camileri kapatmış ya da yıktırmıştır. Bu yasaklama Angola kültürüne ve geleneklerine zarar veren tüm dini hareketleri kapsayacağı hükûmet yetkilileri tarafından ifade edilmiştir.

ANGOLA TARİHÇESİ

Günümüzde Angola'nın varlığını sürdürdüğü topraklarda yaşayan ilk topluluk Khoisan topluluğu olmuştur. Khoisan topluluğu ilerleyen yıllarda Bantu halkları tarafından bölgeden uzaklaştırılmıştır. 15. yy sonlarına doğru Avrupalılar ve özellikle de Portekizli denizciler ile başlayan temasın sonucunda Portekiz 1483 yılında, günümüzde Luanda'nın bulunduğu sahil kesiminde ve iç bölgelerde ticaret merkezleri oluşturmuştur. Angola'nın bugünkü sınırlarının sistematik olarak ele geçirilmesi ve işgal edilmesi ise 19. yy sonlarında başlatılmış olup, bu işgal 1920'li yıllara kadar sürdürülmüştür.

Angola 1920'li yılların ortasından 1960'lı yılların başına kadar 'klasik' sömürü sistemi içerisinde Portekiz tarafından yönetilmiştir. Bu dönemde koloni sahibi Portekiz, 1926 yılından Karanfil Devrimi'nin yaşandığı 1974 yılına kadar askerî cunta tarafından idare edilmiştir.

Koloni döneminde ülkenin en büyük ekonomik değerini tarım ve hayvancılık oluşturmaktaydı. Bu tür faaliyetler Avrupalı yerleşimciler tarafından büyük işletmelerde yapılmasının yanı sıra, Afrikalı yerliler tarafından da aile işletmelerinde gerçekleştirilmekteydi. Bunun haricinde koloni ülkesi için çıkartılan elmasın ihracatı, önemli bir kaynak oluşturmaktaydı.

1950'li yıllarda milliyetçi direnişin şekillenmesi ile başlayan süreç, 1961 yılında silahlı mücadeleye dönmüştür. Özellikle Afrika Yılı olarak adlandırılan 1960 yılında 18 Afrika ülkesinin sömürge sahibi ülkelerden bağımsızlığını ilan etmesi Angola'da da bu sürecin ilerlemesine neden olmuştur.

Portekiz, 1962 yılından itibaren ülkede köklü reformlar gerçekleştirerek geç sömürge dönemini devreye almıştır. Bu durum Angola'da niteliksel olarak yeni bir durum yaratsa da bağımsızlık mücadelesine herhangi bir etkisi olmamıştır. Bu mücadele dolaylı olarak Portekiz'de 25 Nisan 1974 tarihinde gerçekleştirilen Karanfil Devrimi neticesinde diktatör askerî cuntanın devrilerek yerine demokratik rejimin gelmesi sonucunda başarıya ulaşmış, yeni Portekiz Hükûmeti derhal sömürge ülkelerden çekilme sürecini başlatmıştır.

Portekiz'de gerçekleştirilen devrim Angola'da bağımsızlık mücadelesi veren ve farklı etnik kökenleri temsil eden Angola Ulusal Kurtuluş Cephesi (FNLA), Angola'nın Bağımsızlığı İçin Halk Hareketi (MPLA) ve União Nacional para a Independência Total de Angola (UNITA) özgürlük hareketleri arasında iktidarı ele geçirme adına silahlı çatışmanın yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Yaşanan bu çatışmalarda Amerika Birleşik Devletleri, Zaire (1997'den itibaren Kongo DC) ve Güney Afrika Cumhuriyeti (o dönem iktidarda Apartheid hükûmeti bulunmaktaydı) FNLA ile UNITA cephesinde yer alırken, Sovyetler Birliği ve Küba MPLA tarafında yer almışlardır. Çatışmalar sonucu MPLA mücadeleyi kazanan taraf olarak 1975 yılında Luanda'da bağımsızlığı ilan etmiş, aynı dönemde FNLA ve UNITA'da Huambo'da bağımsızlık açıklamasında bulunmuştur.

Huembo'da FNLA ve UNITA tarafından oluşturulan 'karşı hükumet' her ne kadar kısa süre içerisinde dağılsada, bağımsızlık ilanından kısa bir süre sonra bu üç taraf arasında Angola'yı iç savaşa sürükleyen çatışmalar şiddetlenmiştir. FNLA bu mücadeleden kısa süre içerisinde elense de, UNITA liderleri Jonas Savimbi'nin 2002'deki ölümüne kadar mücadelesini sürdürmüştür. Bu dönemde iktidardaki MPLA ise sosyalist ülkeleri rol model alarak siyasi-ekonomik bir rejim oluşturmuştur.

Bu sistem 1990/91 yılları arasında iç savaşta yaşanan kısa süreli duraklamada çok partili sistem lehine değiştirilmiştir. 1992 gerçekleştirilen ve UNITA'nın da yer aldığı genel seçimlerde MPLA parti olarak parlamentoda mutlak çoğunluğu elde etse de, partinin devlet başkanı adayı José Eduardo dos Santos devlet başkanı olması için Jonas Savimbi'ye karşı gereken çoğunluğu sağlayamayarak yasa gereği zorunlu olan ikinci seçim turuna girmek durumunda kalmıştır.

Yapılan bu seçimler ülkede 2002 yılına kadar sürecek karmaşık bir yapıya sebep olmuştur. Bir tarafta MPLA ve UNITA ortaklaşa parlamentoda hatta hükumette yer alırken, UNITA'nın askeri kanadı seçimlerden hemen sonra silahlı mücadeleyi yeniden başlatmıştır. Ülkedeki siyasi gelişmeler neticesinde yönetimde otoriter bir devlet başkanlığı yönetimi benimsenmiş, ülke genelinde ciddi yıkımlar gerçekleştirilmiştir.

2002 yılında UNITA lideri Jonas Savimbi'nin ülkenin doğusunda ordu tarafından yakalanıp vurulmasından sonra UNITA silahlı mücadeleyi bıraktığını açıklamıştır. Bu olay neticesinde silahlı kanadını lav edilen UNITA'da buradaki güçlerin bir bölümünü Angola ordusu bünyesine alınmıştır. Yeni genel başkanları Isaias Samakuva önderliğinde normal bir muhalefet partisi görüntüsüne bürünen UNITA, 2008 yılında gerçekleştirilen ve MPLA'nın oyların %80'ini elde ettiği seçimlerde bir varlık gösterememiştir.

Son yıllarda özellikle ülkede var petrol rezervlerinden elde edilen gelirlerle tüm ülkede yeniden yapılanma gerçekleştirilmektedir.

Angola'da 2010 yılında kabul edilen yeni anayasa, iktidardaki MPLA'yı güçlendirmekte ve devlet başkanına otoriter bir yönetim imkânı sağlamaktadır.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Angola Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title