"Senin Gördüklerin 'Esfel-i Safilin'dir"

BAHÇELİ'DEN ERDOĞAN'A: SENİN 'EŞREFİ MAHLUK' GÖRDÜKLERİN 'ESFEL-İ SAFİLİN'DİR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasındaki 'Bozkurt' ve 'eşrefi mahlukat' tartışması İzmir'de tırmandı. Kendisinin 'Bozkurt' olduğunu söyleyen Bahçeli, "Evet Recep Tayyip Erdoğan, ben bir bozkurt olarak elbette bozkurtlarla dolaşıyorum. Ama senin etrafında eşrefi mahluk olarak gördüklerin aslında esfel-i safilindir (sefillerin en sefili). Sen onları iyi bilirsin, emir aldıkların ve taşeronluğunu yaptıkların da esfel-i safilindir" dedi.

MHP'nin İzmir adaylarının tanıtıldığı Halkapınar Spor Salonu, kırmızı beyaz balonlar ve üç hilalli bayraklarla süslendi. Salona 'Asgari ücret 825 lira olacak', 'Emekliye yılda 13 maaş', 'Terörle müzakere değil mücadele edeceğiz', 'Hilal kart ile kimse aç açıkta kalmayacak', 'Sağlık güvencesiz kimse kalmayacak' yazılı bez afişler asıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üzerinde 'Millet ve devlet bekası için İzmir sevdalıları harekete geçiyor' yazılı platformdan partililere seslendi. Bahçeli'nin, Başbakan Erdoğan ile yaşadığı 'bozkurt' polemiği bu toplantıya da yansıdı.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı'ndaki (YGS) şifre iddiaları sonrası Başbakan Erdoğan, "Biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin genci koyarız" deyince Bahçeli, "Sayın Erdoğan, 10 bin milisinle Taksim'e gel, ben de bin bozkurtumla meydana geleceğim. İnanıyorum ki Kasımpaşa'ya kadar arkana bakmadan kaçarsın" demişti. Bu polemik, sloganlara da yansıdı. Ülkücü gençlerin, 'Bozkurtlar burada emir bekliyor' sloganı atması dikkat çekti.

Başbakan Erdoğan'ın Beykoz mitinginde "Çıkmış '2023 bizim' diyorlar. Sayın Bahçeli dürüst ol. Senin böyle bir ufkun var mıydı? Beş yıl iktidarda tutunamayan sen nasıl olur da 2023'ü düşünürsün" sözleriyle eleştirdiği '2023'e doğru yükselen ülke Türkiye' sloganı da bez afişlere asıldı. MHP lideri, salona girdiğinde tribünleri selamladı, bir partilinin çocuğunu kucağına alarak sevdi, kürsüye ışık şelalesi ve kırmızı, beyaz balonlarla çıktı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'A YÜKLENDİ

Konuşmasında Başbakan Erdoğan ve iktidarı hedef alan Bahçeli, "İhanet mensupları ne derse desin sesini çıkarmayan Başbakan, MHP'ye karşı her fırsatta düşmanlık yapmaktadır, zehirli dilini sürekli çıkarmaktadır" dedi.

Yükseköğretime Giriş Sınavı'nda (YGS) kopya olayını protesto edenlere Erdoğan'ın karşılarına 5-10 bin genci çıkarmaktan söz ettiğini hatırlatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan'a demiştim ki '10 bin milisinle Taksim'e gel ben de bin bozkurtumla oraya geleyim. İnanıyorum ki Kasımpaşa'ya kadar ardına bakmadan kaçacaksın. ' Şimdi tekrar söylüyorum. Buradan bir kez daha meydan okuyorum Başbakan'a ve yanaşmalarına. Bir defa daha sesleniyorum. Madem gençlerin karşılarına çıkacak kadar 10 bin kişilik milis gücün ve kara gömleklilerin vardır, o zaman ben de seni Taksim'de bin bozkurtumla karşılamaya hazırım. Titreye titreye Kasımpaşa'ya kadar arkana bakmadan kaçacağından eminim. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa önce İstansul'u, yaşanmaz hale getiren çetelerden temizle. Milislerine güveniyorsan o halde bu zamana kadar İstanbul'u yakıp yıkanlarla mücadele etmelerine neden rıza göstermedin?"

Bahçeli, partisinin de Türk gençliğinin hakkını savunmak için ayakta olduğunu, belirterek, "Recep Tayyip Erdoğan'a asla fırsat verdirmeyiz. Kuru sıkı atmasına, palavralarına, korku yaymasına aldırmayız" dedi. Erdoğan ve çihniyetinin, bozkurtun sesini duyunca asıl yüzünü gösterip kendini ele verdiğini kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aziz dava arkadaşlarıma hayvan iddiasında bulunarak alçak ve rezil bir ifade kullanmıştır. Kendisi 'eşrefi mahlukat'la dolaştığını söylemiştir. Bizi küçümsemiş ve hakaret dolu ifadelerle saldırmıştır. Evet Recep Tayyip Erdoğan ben bir bozkurt olarak elbette bozkurtlarla dolaşıyorum. Ama senin etrafında eşrefi mahluk olarak gördüklerin aslında esfel-ii safilindir. Sen onları iyi bilirsin, emir aldıkların ve taşeronluğunu yaptıkların da esfel-i safilindir. Müslümanları katleden, eşrefi mahlukata kıyan da yanında hizaya girdiklerindir. Sen asil bozkurtları yanındaki çakallarla mı karıştıyorsun? Etrafta bulunan insan suretindeki ahlaksızlarla aziz dava arkadaşlarımı bir tutmaya nasıl cüret edersin. Bozkurtu bilmeyen, dava arkadaşlarıma küfür eden Recep Tayyip Erdoğan'a en büyük dersi büyük Türk milleti verecektir. Varsın ihanetle el birliği etsin, varsın okyanus ötesinden güç ve destek alsın. Tüm oyunları bozarız, her iftirayı yararız. Ben bir bozkurt olarak bozkurtlarımla birlikte yürüyorum. Şartlar ne olursa olsun yürümeye de devam edeceğim. Kendisi de aile fotoğrafında arkasında okyanus ötesini alsın, önüne peşmergeyi koysun, sağına Kandil ve İmralı'yı soluna Ermeni ve Rumlar'ı oturtsun. Biz milletimizin desteği, bozkurtun cesareti ve dava arkadaşlarımın fedakarlığı ile yolumuza devam edeceğiz ve inandıklarımızdan dönmeyeceğiz. "

AKP ZAMAN KAYBIDIR, ZİYANDIR, TÜKENİŞTİR"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Ak Parti'ye yönelik eleştirilerini sürdürerek, şu sözlerle sürdürdü:

"AKP zaman kaybıdır, israftır, ziyandır ve tükeniştir. Küstahça kara çalmaya cüret ederek 'gavur' sıfatını hayasızca reva gördüğü İzmir, 12 Haziran'da kimin gavur kimin Türk olduğunu açıkça gösterecektir. İzmir ses verecek AKP'yi denize dökecektir. İzmir ses verecek AKP'yi silecektir. İzmir ses verecek ve AKP'yi felç edecektir. Ülkemizin her yanı yangın yerine dönmüş. Bölücü hainler AKP'den aldıkları cesaretle zivanadan çıkmıştır. PKK'nın siyasi uzantısı olan partiye mensup bağımsız adayların, YSK tarafından başvuruları reddedilince ortaya çıkan olaylar vahim hale geldi. Bazı terör yandaşı bağımsızların adaylıkları PKK uzantılarının aday olamayacağının Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanması üzerine Türkiye dehşet sarmalına sokuldu. Bankalar yakılmış hukuki bir içeriği olan konu, ülke güvenliğini ve vatandaşların emniyetini tehdit eden bir hüviyete bürünmüştür. Ekranlarda mayınlı demokrasiyi savunun, C4 etiketli özgürlüğe sahip çıkan çürümüş kalem sahipleri bunun demokrasiye sahip çıkma olduğunu savundu. AKP ile aynı kaptan yiyen ana muhalefet partisi, meclisi olağanüstü toplantıya çağırdı. Türkiye'nin üç günlük zamanda muhatap olduğu öfkenin zararını kimler karşılayacak. Üç günlük süre içinde kimler hangi vasıtalarla YSK'yı etkilemeye zorladı.

Cumhurbaşkanı'nın 'YSK girişiminde belgeler tamamlandığına göre bir problem yoktur' sözlerini nasıl yorumlamak gerekir. Dört bir koldan PKK'yı meclise sokmaya ve hukuku sefil bir hale getirmeye kimin ne hakkı vardır. Aşağılanmışlığın hesabını hangi çürümüş devlet ve siyaset adamı verecektir. Bundan sonra şiddet yoluyla her kararın değişeceğini gören hainlerin nerede duracağını gören var mıdır? Caddeler alev alev yanarken millet onuru tahrip edilirken neden konuşmadığı açıklığa kavuşturulmalı. AKP hükümeti üç gün içinde teröre bir kez daha teslim olmuştur.

Tehdit ve şantajlara bir kez daha boyun eğmiştir. Bir kez daha harekete geçmiş ve inisiyatif almıştır. Alınan kararları etkisizleştirmek için her yol denenmiş ve PKK'lıların meclise girmesi için geniş bir ittifak içine girilmiştir. Hukuk, yandaşların elinde tel tel dökülmektedir. Bu tablo şüphesiz 12 Eylül referandumda çıkan 'evet' kararının sonucudur. Bu defa bölücü mihrakları meclise taşımak için hukuku hayasızca eğip bükmüşlerdir. AKP Hükümeti hukuku temelinden sarsmış, adaleti dumura uğratmış ve 'üstünlerin hukukunu ortadan kaldırayım' derken kendi hukukunu tesis etmiştir. Bu AKP'nin bölünme hukukudur. Fikri altyapısı oluşturulmuş, bölünmüş Türkiye'nin hukukudur. İmralı ve Kandil hukukudur. Bu senaryoda bir AKP vardır bir de PKK'nın siyasi uzantıları yer almaktadır. Türk yoktur Türk milleti dağılmış haldedir. Bunun için bölücülerin mecliste olması gerekir. PKK uzantılarının adaylıkları sarsılınca Türk bayrağına musallat olmuşlar, Atatürk büstlerini harap etmişledir. Bayrağın yerlere atılması, yırtılması PKK'yı meclise taşımak isteyenler için ne ifade etmektedir. Millet, namus ve cumhuriyetten bunlar ne anlamaktadır. Cumhurbaşkanı milletimizin itibarıyla milli değerlerimizle neden bu kadar ilgilenmemektedir. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanı ise gelişmelere sessiz tepkisiz ve seyirci kalmıştır, sıra MHP'ye geldiğinde Başbakan'ın hakaretleri, küfürleri ve kötü sözleri peş peşe sıralanmaktadır. "

AK PARTİ'YE 7K'LI TEPKİ

'Türkiye AKP'nin dokuzuncu yılına yıkım ve tahribatın her alanda yaygınlaşmasıyla girdiğini öne süren Bahçeli, eleştirilerini şu sözlerle sürdürdü:

"Aziz milletimiz çok ağır ekonomik ve sosyal sorunlar altında kalmıştır. Kriz, kargaşa, kaos, korku, kutulaşma, kavga ve karanlıktan oluşan 7 K'lı karanlıklar zinciri her tarafı sarmış, siyasi ahlakta ölçü tanımayan AKP ile kritik ve sancılı ilkesiz iradesiz ve dermansız iktidar kadroları Türkiye'yi köşeye sıkıştırdı. Yalandan beslenen, riyakarlıkta sınır tanımayan istismar etmedik değer bırakmayan zihniyet, hile, yolsuzluk, kanunsuzluk ve soygun çeteleri milleti canından bezdirdi.

Türk milleti 12 Haziran 2011'de sandık başına gidecek. 49 gün sonra yapılacak genel seçim tarihi bir dönüm noktasıdır. AKP başarısız aciz ve artniyetlidir. İktidar, sorumsuz vicdansız arsız ve kokuşmuş haldedir. İsraf ve heba edilen Türkiye manzarasında etnik kimlikler bir bir sayılarak 36 parçaya ayrılması vardır. AKP destekli bölücü tahrikler nedeniyle bin yıllık kardeşlik ağır hasar almıştır. Çatışma hizip ve ihtilafın her alana yayılması vardır. AKP ile birlikte masumlarla katilin helalle haramın yeri değiştirilmiş devlet kurumları kuşatılmış siyaset kirlenmiş ahlak çökmüş kültürel çürüme dayanılmaz boyuta ulaşmıştır.

Eşkiyaya gün doğmuş Kandil rahata ermiştir. Milletimiz aç işsiz ve yarından endişelidir. Yoksulluktan kaynaklı çaresizlik her eve ateş topu gibi düşmüştür. Tek kelimeyle tam bir enkaz vardır. Harap olmuş devlet bitap düşmüş millet peşkeş çekilen milli varlıklar gerçeği Türkiye'yi geri götürmüştür. Milyonlarca insanımız kapanan dükkanlar kapısına kilit vurulan işyerleri ödenemeyen senetler karşılıksız çıkan çekler para etmeyen ürünler banka hacizlerine teslim olan mahsun yüzler, intiharlar, cinnet haberleri, sönen ocaklar, ağlayan gözler, evine ekmek götüremeyen babalar, mutfakta tenceresi kaynamayan analar bir AKP eseridir ve AKP politikalarının sonucudur. Dışardaki sanal ve yapay kahramanlıklar, içteki sorunların üzerine örtemez seviyededir.

Bu kurnaz yaklaşımın artık millet vicdanında bir karşılığı yoktur. AKP yalan ve adatmalarına rağmen dış politikada iflas etmiş ve küresel güçlere teslim etmiştir. 'Ver kurtulcu' zihniyetle Rumlar'a göz kırpmıştır. Ülkemizin haysiyetinin itibarının ve tarihi gücünün ayaklar altına alınmasına izin vermiştir. Uluslararası meselelerde görüntüyü kurtarmak adına önce efelenen sonra sinen bu iktidardan başkası olmamıştır. Yabancı başkentlerin çekim alanına göz göre göre girilmiştir. AB'ye yaranmak ilgisine mahzar olabilmek için her dayatmaya boyun eğilmiştir.

Kıbrıs'ta Rumlar'a Irak Barzani'ye Kafkasya'da Ermeniler'e kucak açılmıştır. Bir tarafta AKP Hükümeti yabancı dostlarına sevimli görünmeye çalışırken Kıbrıs Türklüğüne hakaret etmiş Kerkük Talafer'i aklına bile getirmemiştir. Batı Trakya'nın sorunlarıyla birlikte Balkan Türkler'ini kaderine terk etmiştir. Bir avuç Batı taşeronu tarafından zarara uğratılmıştır. Sahte, temelsiz, asılsız ve yapmacık tavırları yandaş medya tarafından şişirilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti'nin millet ve devlet hayatımızın bekası uğruna küresel alanda alkışlanacak bir duruşu olmamıştır. Okyanus ötesinin politilarına sığınarak içerde meşruiyet sağlamaya çalışan bu hükümet etme anlayışı duvara toslamıştır. "

"HER KAPIYI ÇALACAĞIZ, HER GÖNÜLE GİRECEĞİZ"

MHP'nin tek başına iktidar yürüyüşüne İzmir'den ses vermek ve ses almak için umutlarını salona getirdiklerini dile getiren Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:

"24. dönem TBMM'de İzmirli kardeşlerimizin hakkını savunacak milli yürekleri desteklemek için kucaklaştık. Karanlığı aydınlatmak için İzmir'den ses veriyoruz. MHP'yi tek başına iktidar yapmak için uzanacak el bekliyoruz. Cumhuriyeti korumak için sesimize kulak verilmesini talep ediyoruz. Ses ver İzmir, sesime kulak ver İzmirli kardeşim. Kavgayı sonlandırmamız ve İzmir'in kurtuluşu sahiplenmemiz için ses bekliyoruz. İzmir'in sevdalısı siz değerli arkadaşlarımla her zorluğun üstesinden geleceğiz. Her kapıyı çalacağız. Vatan bayrak millet cumhuriyet diyen her gönülü kazanacağız. Bölünmeye karşı duran Türkiye'nin geleceğiyle ilgili kaygısı olan ekonomik sorunların bitmesini isteyen iş ve AŞ konusuna odaklanan her vatandaşın desteğini isteyeceğiz. İzmir zamanında düşmanı Ege'nin derinliklerine nasıl gönderdiyse biz de AKP zihniyetini 12 Haziran'da sandıkta aynı şekilde göndereceğiz. Burada her bir dava arkadaşımın artan bir sorumluluk duygusu içinde çalışacağını biliyorum size inanıyorum size güveniyorum. "

ADAYLAR TANITILDI

Bahçeli'nin konuşmasının ardından MHP İzmir milletvekili adayları isimleri anons edilerek tanıtıldı. Sahneye çıkan MHP'li adaylar salondakileri bozkurt işareti yaparak selamladı.

Politika Güncel Haberler