Haberler

Sağlık Çalışanlarından Toplu Sözleşme Sonucuna Tepki

Güncelleme:

Sağlık çalışanları, 7'nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden çıkan sonuca tepki gösterdi. Sağlık Hizmetleri Sendikası (Sahim-Sen) Genel Başkanı Özlem Akarken ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) üyeleri, memur ve memur emeklilerinin mali ve sosyal haklarının yeterli olmadığını belirtti.

Sağlık Hizmetleri Sendikası (Sahim-Sen) Genel Başkanı Özlem Akarken, 7'nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden çıkan sonuca ilişkin "Sosyal devlet anlayışı yok sayılarak Türkiye Yüzyılı'na refah payı bile olmadan geçinmesi istenen bir kamu personeli ve emeklisi yaratıldı. Türkiye yüzyılına yakışmayan hareketler bunlar. Merkez Bankası'nın tahmini enflasyon oranı ortada. Memurlar ve emekliler resmen enflasyona ezdirilmiştir" dedi.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu (SABİM) üyeleri, memur ve memur emeklilerinin sosyal ve mali haklarının belirlendiği 7'nci Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden çıkan sonuçla ilgili önceki gün Ankara'da basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Kemal Noyan, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının; deprem, sel, afet ve pandemi gibi tüm olumsuz koşullarda mesleki sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini belirterek sağlıkta SABİM'in şiddeti önlemek ve sağlık çalışanlarının mali ve sosyal haklarını korumak amacıyla kurulduğunu söyledi.

NOYAN: BU SEFALET DAYATMASINI KABUL ETMİYORUZ, ETMEYECEĞİZ

Birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık ve sosyal hizmet iş kolunu ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı 1 Ağustos'ta sürdürülebilir nitelikli sağlık hizmetini yerine getirebilmek için mali ve özlük hakları taleplerini ilan ettiklerini hatırlatan Noyan, şunları söyledi:

"Her ne kadar Sağlık Bakanımız bizlere gönderdiği mektup ile bu sorunları çözeceğine dair beyanda bulunduysa da bu iradeyi ortaya koyacak bir düzenleme gerçekleşmemiştir. Maalesef memur ve emekli maaşlarına yapılacak olan ücret artışlarının Maliye Bakanlığı'nca enflasyonun sebebi olarak gösterilmesi talihsiz bir açıklamadır. Şöyle ki Merkez Bankası tarafından açıklanan yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 65 olarak revize edilmişken memur ve emekliye temmuz ayı itibarıyla yüzde 17,5 ücret artışı yapılmış, seyyanen yapılan artış ise hiçbir kamu çalışanının taban aylığına yansıtılmamış, kamu çalışanları yetkili sendika ve siyasi irade tarafından yoksulluğa bir kez daha mahküm edilmiş ve enflasyona karşı ezdirilmiştir. Bizler bu sefalet dayatmasını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz."

ÖZLEM AKARKEN: TÜRKİYE YÜZYILINA YAKIŞMAYAN HAREKETLER

Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken de "7'nci Dönem Toplu İş Sözleşmesi memurları hayal kırıklığına uğrattı. Memur ve emeklisi sadaka istemiyoruz. Geçinmek istiyoruz. Sosyal devlet anlayışı yok sayılarak Türkiye Yüzyılı'na refah payı bile olmadan geçinmesi istenen bir kamu personeli ve emeklisi yaratıldı. Şiddet, kurumlarda artarak devam ediyor. Türkiye Yüzyılı'na yakışmayan hareketler bunlar" dedi.

"NE MADDİ NE MANEVİ ŞİDDET OLMAMALI"

Ekonomik veriler üzerinden de örnek veren Akarken, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2 yıl için Merkez Bankası'nın tahmini enflasyon oranı yüzde 48. Çalışanlara ve emeklilere verilen oran, 7'nci Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile beraber yüzde 36. Yani Merkez Bankası'nın tahmini enflasyonunun 12 puan altında. Bütün bu veriler ortada iken yaşananlar resmen trajikomik geliyor. Devletin memuru enflasyona resmen ezdiriliyor. Bu saydıklarımız sadece olayın maddi boyutu ve mali haklar. Özlük hakları itibari ile de birçok güvencesiz istihdam modeli, sağlıkta şiddet vakaları hepimizin çalışma hayatını ve sağlığını etkilemiştir. Sahim-Sen olarak artık yasalarla korunan, ezdirilmeyen ve mağdur edilmeyen emeklilerimiz ve sağlık çalışanlarımız olsun istiyoruz. Kamunun kanayan yarası Yardımcı Hizmetler Sınıfının kalkmasını sağlık kurumlarında hizmet veren SHS, GİH, THS'nin VHKİ'lerinin haklarının düzenlenmesini, meslek kanunlarının çıkmasını görev tanımlarının çağın şartlarına göre güncellenmesini istiyoruz. Ne maddi ne manevi şiddetin olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Liyakat ve çalışma barışı olursa sağlık çalışanlarımızın, nitelikli insanlarımızın beyin göçü ile yurt dışına gitmesinin önüne geçilebilir."

Kaynak: ANKA / Sağlık

Memur Sağlık Ekonomi Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title