Haberler

Faruk Çelik BDP'ye Yüklendi

Güncelleme:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, terör sorununun çözümü konusunda BDP'yi etkisizlikle suçladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, terör sorununun çözümü konusunda BDP'nin konuyu havale ettiğini belirterek, "Oy bende ama sorunun çözümü bende değil acziyetini ortaya koydular. Biz bir kişinin mutluluğu için değil, 75 milyonun mutluluğun için adım atarız" dedi. Bakan Çelik, "Çalışma Hayatı ve Yapılan Son Yasal Düzenlemeler" başlıklı konuşmasında, sosyal güvenlik yasasının içeriğini anlattı.

İnegöl Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (İNSİAD) "Bir Konu Bir Konuk" programına onur konuğu olarak katıldı. Bakan Çelik'in yanı sıra Bursa Valisi Şahabettin Harput, İnegöl Kaymakamı Aziz İnci, AK Parti Bursa Milletvekilleri, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yenişehir Belediye Başkanı Bülent Hamdi Cingil, AK Parti İlçe Başkanı Bülent Temelli ve yönetim kurulu üyeleri, İl Genel ve Belediye Meclisi üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamlarının katıldığı program, TUSKON'un tanıtım filmi ile başladı.

Programın açış konuşmasını yapan İNSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Ahmet Akıskalı, TUSKON'un, yurt içi ve yurt dışı programlarla Türk işadamlarının ufkunu açtığını belirterek, "Yine bu faaliyetlerle Dünyanın her yerinden farklı iş kollarında faaliyet gösteren sanayiciyi ve iş adamlarını ülkemize getirme gibi çok önemli hizmetler sunmaktadır. İNSİAD olarak biz de dışa açılım çerçevesinde bir dizi yurt dışı faaliyetinde bulunduk ve çok sayıda iş forumuna katıldık. Kısa süre önce 40 iş adamıyla gerçekleştirdiğimiz Cezayir Mobilya İş Formundan sıcak bağlantılarla döndük. Cezayir pazarının bu geziyle beraber Kuzey Batı Afrika'da en önemli pazarlardan biri olacağının şimdiden müjdesini vermek istiyorum. İnegölümüz, sadece mobilya şehri değil, Bursa'nın en önemli tekstil ve tarım merkezidir. Biz de dernek olarak üyelerimizi sektörel komitelere ayırarak İnegöl iş dünyasının, hem beraber iş yapabilme hem dışa açılma hem de kurumsallaşmayla ilgili taleplerine yardımcı olma gayreti içerisindeyiz. Bu çerçevede bu hafta Almanya'da düzenlenen ve dünyanın sayılı fuarlarından olan Almanya İnşaat Fuarına derneğimizin İnşaat Komitesi öncülüğünde inşaat sektöründeki 36 üyemizle katıldık. Yine ara vermeden, Şubat ayında Gıda Komitesi üyelerimizle Dubai Gıda Fuarına katılacağız. Hemen ardından Mısır, Tatar ve Suudi Arabistan'da iş formaları gerçekleştireceğiz. TUSKON'un dış ticaret köprülerinde ve dernek olarak yaptığımız iş formlarında dünyada karşımıza çıkan önemli fırsatları yakından görme imkanımız oluyor. Orada şunu görüyoruz, bu fırsatları değerlendirmek için güçlü olmamız ve ortak hareket etmemiz gerekiyor. İş dünyasının 'küçük olsun bizim olsun' mantığından kurtulması gerekmektedir. Artık 'küçük olsun benim olsun' dönemi bitti. Böyle düşünenlerin iş yapma imkanı gittikçe azalıyor" dedi.

Türkiye'nin 2001 krizinden bu yana gerçekleştirilen siyasi ve iktisadi reformlarla makro ekonomide hayal bile edilemeyecek başarılara imza attığını dile getiren Akıskalı, "Kredi notunun yıllar sonra 'yatırım yapılabilir' seviyeye çıkarılması önemli bir gelişmedir. Avrupa'nın dev ekonomileri krizle boğuşurken, Başbakanımızın ifadesiyle küresel kriz, ülkemizden teğet geçmiştir. Bu başarının altında ekonomik ve siyasal istikrar ve mücadeleci üretim ruhu yatmaktadır. İş dünyası olarak, yatırımcıların önünü açacak, işlerini kolaylaştıracak, bürokratik işlemleri en aza indirecek çalışmaların kapsamının genişletilmesini arzu ediyoruz. Teknolojik gelişmelerle paralel olarak dünya adeta küçük bir köy haline gelmiş bulunmaktadır. Hükümetimizin çizdiği 2023 hedefini önemsiyor ve iş dünyası olarak bu hedeflerin tutacağına inanıyoruz. Ekonomik ve sosyal konularda son 10 yılda gelinen nokta birçok ülkeye örnek olmanın yanında, dünyanın gıpta ile baktığı bir konumdadır. Özellikle sayın Bakanımızın başında olduğu Bakanlığın yapmış olduğu çalışmalar hepimizin göğsünü kabartmaktadır. Genel sağlık sigortasının uygulamaya geçmesi, sosyal güvenlik kurumların birleştirilmesi, sağlık alanında yapılan uygulamalar bunlardan sadece birkaçı olarak sayılabilir. Toplantımızın sonunda İnegöl iş dünyasını temsil eden sanayici ve iş adamlarıyla birlikte hazırladığımız, 'İş Dünyasının Problemleri ve Çözüm Önerilerini" içeren raporumuzu sayın Bakanımıza sunacağız. Bununla birlikte hükümetin icra organında olan sayın Bakanımız da burada iken birkaç konuya değinmeden de geçemeyeceğim. Ülkemizde ciddi anlamda iyi şeyler yapılır iken, yapılan kanuni düzenlemelerde üzülerek görüyoruz ki, ekonominin dinamiğini oluşturan yerli, milli ve adeta ülkenin emniyet sibobu olan kobilerimiz ciddi bürokratik ve kanuni yükümlülüklerle karşı karşıya kalmakta ve adeta kanun, tebliğ, yönetmelik bombardımanı altında nefes alamaz hale gelmiş bulunmaktadır. İş Kanunu, Yeni Türk Ticaret Kanunu, Çek Yasası, İş Güvenliği Yasaları bunların başında gelmektedir. Bu da haksız rekabeti alışkanlık hale getiren, merdiven altı tabir edilen, hiçbir yükümlülüğe tabi olmayan kayıt dışılığı cazip haline getirmektedir. Üzülerek görmekteyiz ki, kayıt altında bulunan, defteri açık ve her an incelenebilir olanlar tüm bu düzenlemelere muhatap olmaktadır. Cezaların ve yükümlülüklerin çok yüksek olması nedeni ile de hem ülkemiz içinde zorlanmaktadır. Hem de dünya ile rekabet edemez hale gelmektedirler. Kobilerimize sahip çıkmazsak ekonomik ve sosyal hayata ciddi katkıları olan, ülkemizdeki istikrarının emniyet sibobu olan bu kuruluşlar maalesef birer birer kapanacaktır. Ki biz, bunun böyle olmasını istemediğimiz gibi hükümet yetkilileri ve sayın Bakanımızın da istemediğini biliyoruz. Son olarak biz iş adamları olarak, devletimize hem vergi hem istihdam hem de ihracat konularında sonuna kadar destek olmak istiyoruz, ancak devletimizin de bizim önümüzü açacak, bize ek yük yüklemeyecek, kanun, tebliğ, yönetmeliklerle destek olmasını bekliyoruz. Artık dünya ile rekabette maliyetlerimizi arttıracak tek kuruşluk yükü dahi kaldıracak gücümüzün olmadığını da buradan tekrar hatırlatmak istiyoruz. İş adamları olarak, yürütülen yeni anayasa çalışmalarını yakından takip ediyor, Türkiye tarihinde hazırlanmış en şeffaf anayasa olmasını temenni ediyoruz. Yeni anayasanın ülkemizin her alanda önünü açacak, vizyon itibariyle gelecek yüzyıllarda dahi ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir anayasa olması gerektiğini düşünüyoruz. İNSİAD olarak Türkiye'nin geleceğine dair çok büyük ve güzel umutlar besliyoruz. İnanıyoruz ki bugün olduğu gibi yarın da devlet-millet el ele verirsek gelecekte ülkemizi güzel günler beklemektedir" diye konuştu.

AK Parti Milletvekili Hüseyin Şahin ve Bursa Valisi Şahabettin Harput'un konuşmalarının ardından Hera Toplantı Salonunda "Çalışma Hayatında Yapılan Son Yasal Düzenlemeler" başlıklı konuşmasına başlayan Bakan Faruk Çelik, dünyada önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Terör konusunun 30 yıllık kronik bir sorun olduğunu belirten Bakan Çelik, kanın aktığı, şehitlerin geldiği bir sürecin olduğunu kaydetti. Bu konunun siyaset üstü bir mesele olduğunu ifade eden, Türkiye'yi engellemek, tökezletmek isteyenlerin bu sürecin yaşanmasına neden olduğunu dile getiren Çelik, yaşanan süreç ile birlikte kimin ne kadar etkili olduğu, sorunun derinliğinin ortaya çıkacağını kaydetti.

Son 10 yılda insan merkezli yönetim ortaya koyarak önemli oranda sorunun çözümüne yöneldiklerini söyleyen Bakan Çelik, konuyla ilgili empati kurduklarını ifade etti. Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Yemen'de yan yana mücadele verildiğini hatırlatan Bakan Çelik, yaşanan ayrılığı anlayamadığını dile getirdi. Dün Diyarbakır'da cenaze törenlerinin yapıldığını da anımsatan Çelik, cenazelerde olumsuz olayların yaşandığını kaydetti. Yeni bir sürece girildiğini, Türkiye'nin kuzeyi güneyi, doğusu batısı ile kanın durdurulması için hemfikir olduklarını belirten Çelik, "Siyasetçi olarak bize sorulan bu kanın durulsun isteniyor. Kan kini arttırıyor. Bu mesele bu zamana kadar taşındı. Dün mezarlıkta birarada yatanların ayrı bin amaç peşinde koşuyormuş gibi. Sabırla gidilmesi gerekiyor yüzde 50 oy almış siyasi partiden kronik sorunları çözülmesi bekleniyor" diye konuştu.

BDP'nin sorunu çözmek için konuyu farklı yerlere havale ettiğine işaret eden Bakan Çelik, "Oy bende ama sorunun çözümü bende değil acziyetini ortaya koydular. Devletin görüşmeye önümüzdeki süreçte kimin güçlü yetkisi var, ne kadar var ortaya çıkacak. Biz bir kişinin mutluluğu için adım atmayız. Bizim attığımız adım 75 milyonun mutluluğun içindir" dedi. Kimsenin bu konuya oy meselesi haline getirmemesi gerektiğine işaret eden Bakan Çelik, Türk Bayrağı üzerindeki ay-yıldızın ülkede yaşayan 75 milyon şeref duyması gerektiğini kaydetti. Konuyla ilgili provokasyonların olabileceğini söyleyen Çelik, iktidara kim gelirse gelsin, bu meseleyi çözmesi gerektiğini ifade etti. Terörünü devam etmesi için silah, eroin tüccarlarının, istemeyip, provokatif davranabileceğini belirten Çelik, "Bu işin birlikte beraberlik içinde bitmesi gerekiyor. Kimse ayrılık istemiyor. İnegöl'deki, Güneydoğu'daki kardeşimizi nasıl ayıracaksınız? Karı koca, gelin damat olmuş aileyi nasıl ayıracaksınız?" dedi.

Suriye'de yaşanan olaylara da değinen Bakan Çelik, burada zalimden yana olamayacaklarını dile getirdi. Suriye'dekilerin baskıdan dolayı Türkiye'ye geldiğine işaret eden Bakan Çelik, "Türkiye'ye 200 bin vatandaş geldi. Ev sahipliği yapıyoruz. Eskiden de 500 bin peşmergeye ev sahipliği yaptık. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Eski rakamla 500 trilyon lira, 200 bin mülteciye bakım gideri yaklaştı" şeklinde konuştu.

Dünyada ekonomik anlamda sıkıntılar yaşandığını Türkiye'nin ise süreci iyi takip ettiğini kaydeden Bakan Çelik, Dünya Bankası'nın büyüme hedeflerindeki rakamları revize ettiğini belirterek, "ABD'de yüzde 1,9, Çin'de 8,4 büyüme olacak diyorsun. Avrupa Birliği'nde ise binde 1 daralma olacak diyor. Kalkınmakta olan ülkelerde ise 5,9 üzerindeki büyümeyi 5,3 diyor. Türkiye 2014'te yüzde 4, 2015'de ise yüzde 5 diyor. Bu tablo iyi okunmalı. Gazı, freni, vitesi ayarlamalıyız. 10 yılda başarılı olduysak 3 kez iktidara geldiysek, resmi iyi okumamızdan kaynaklanıyor" diye konuştu.

Primlerin giderleri karşılama oranının yüzde 63 olduğunu dile getiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, şunları söyledi:

"Yüzde 47'sini hazineden buraya borçlanarak, sosyal güvenliği destekliyoruz. 4 emekliye bir emekli bakacaktı. Burada gelişme hızlı olmuyor. Sosyal güvenlikle ilgili birçok rakam var. Özellikle sağlık kesiminde ağır sağlık hizmeti alıyorsunuz. E-reçete uygulaması ile elektronik ortamda Bursa'da, İstanbul'da istediğiniz yerden hizmet aldınız. Sağlıkta büyük devrimler oldu. İlaca 15 milyar para ödüyoruz. Bu sene 15,5 milyar lira civarında. Sağlık ödemeleri eski rakamla 50 katrilyona geldi. Şimdi 2 kez hastaneye giderken, 8 kez hastaneye gitmeye başladınız. Böyle bir tablo dünyanın neresinde var? İster Avrupa, isterseniz ABD'ye gidin. Bu imkanlardan yararlanmak isteyen vatandaşlar var. Biz bu hizmetleri ayağınıza getirirken, reformlar yaparken 'Suistimalleri Bakan, Başbakan önlesin' olmaz. 'Müfettiş önlesin' derseniz olmaz. Buradaki suistimalleri önlememiz lazım. Suistimal varsa Alo 170'i arayarak eczacı, doktor, personeli şikayet edin. Hiç birimizin hakkı yok. Bu bilgilendirme ihbar hattını size sunduk" Türkiye'nin üretim konusunda da önemli atılımlar yapmasını beklediklerini söyleyen Bakan Çelik, kalite ve markaya önem verilmesi gerektiğine vurguladı. Çelik, yükte hafif pahada yüksek ürünlere yönenilnmesi gerektiğine kaydetti.

Konuşmasının sonunda işadamlarından gelen soruları da yanıtlayan Bakan Faruk Çelik'e, İNSİAD Başkanı Ahmet Akıskalı tarefından plaket takdim edildi. Ayrıca, İnegöl iş dünyası tarafından hazırlanan "İş Dünyasının Problemleri ve Çözüm Önerileri" başlıklı dosya sunuldu. - BURSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Faruk Çelik Türkiye İnegöl Politika Güncel Haberler

title