Pekin+20 Bölgesel Değerlendirme Toplantısı

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Suriyeli sığınmacılara ilişkin "Bütün gücümüzle alandayız ama bizim de bir gücümüz var. Bu gücün bütün kapasitesinin kullanılmasına rağmen uluslararası toplumun çok daha duyarlı olması gerekiyor" dedi.

BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen "Pekin+20 Bölgesel Değerlendirme Toplantısı"nın "Savaş Mağduru Kadınlar" oturumunda konuşan Şahin, Türkiye'nin yaklaşık 1,6 milyon Suriyeliyi misafir ettiğini hatırlattı.

Bir kişinin bile ölmemesi için Türkiye'nin açık kapı sistemiyle çalıştığını ve dil din ırk ayrımı yapmaksızın insanlık adına kapılarını açtığını ifade eden Şahin, şunları söyledi:

"Kendi şehrimde yaşayan 300 bin mülteciden 60 bini eğitim çağında. Bu çocukların örgün eğitimin içerisinde olması lazım. Pasaportla gelenleri hemen kendi çocuklarımızla kaynaştırdık ve Milli Eğitim'in okullarında okutmaya başladık ama canını kurtarmak için gece yarısı evinden kaçan ve yanında kendine ait hiçbir belgesi olmayan çocukların okula gitmesi için Milli Eğitim Bakanlığından özel yönetmelik çıkardık. Gaziantep Belediyesi olarak 20 bin öğrencinin eğitim masraflarını karşılıyoruz."

Çocukların eğitim hayatına kazandırılmaması durumunda, yarın çok daha büyük sosyal sorunlarla karşı karşıya kalınacağına dikkati çeken Şahin, özellikle kız çocuklarının eğitim hayatına kazandırılmasıyla ilgili yerel yönetim olarak bütün imkanların seferber edildiğini belirtti.

Şahin, "Yarın ne olacağı bilinmediğinden ve kısa vadede bir çözüm de gözükmediğinden, özellikle de uluslararası toplumun bugün bu salonda olan bütün katılımcıların dünyaya bu sesleri duyurması gerekiyor. Dünya huzur ve barışı, Ortadoğu'nun huzur ve barışından geçiyor. O yüzden biz petrolün, doğalgazın, altının hesabının yapıldığı bir dünya istemiyoruz. Dili, dini, mezhebi, cinsiyeti ne olursa olsun herkesin hak ettiği yaşamın mücadelesini hep birlikte vermemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.

Suriye'de yaşanan dramın bir an önce sonlandırılması çağrısında bulunan Şahin, "Şu ana kadar 4 milyar harcamış bir ülkeyiz ve gayrisafi milli hasılamıza göre sosyal yardımlarda dünya birincisiyiz. Bütün  gücümüzle alandayız ama bizim de bir gücümüz var. Bu gücün bütün kapasitesinin kullanılmasına rağmen uluslararası toplumun çok daha duyarlı olması gerekiyor" dedi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisi Muazzez Ersoy ise savaştan en çok etkilenen kesim olan kadınların durumuna dikkati çekti.

Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle ülkelerinden kaçmak  zorunda kalan 3,2 milyonu aşkın Suriye vatandaşının yaklaşık yarısının kadın olduğunu söyleyen Ersoy, bunların yüzde 25'ine yakın kısmının 18-59 yaş aralığındaki yetişkin kadınlardan oluştuğunu ifade etti.

Ersoy, "Bir kadın, bir anne, bir sanatçı, bir iyi niyet elçisi ama her şeyden önce bir insan olarak her zaman, elimden geldiğince her türlü desteği vererek dünyanın dikkatini bu kadınlara çekmekten mutluluk duyacağımı belirtmek istiyorum" diye konuştu.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkalnığı (AFAD) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Halil Afşarata ise son iki ayda Iraklılar da dahil olmak üzere 200 binden fazla Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini, bu insanlara 24 saat içinde yaşam alanı sunulduğunu söyledi.

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu da "Suriye'den göçen  insanların kaldıkları yerlerde sorunun o ülkeler tarafından çözülmesinin tercih edildiğine ait bir kanaatim var. Örneğin Türkiye. Canla başla çalışıldığına ilişkin çok dizi örnek görüldü. Ancak bunun sürdürülebilir olmadığını hatırlatmak isterim" değerlendirmesinde bulundu.

Program öncesi katılımcılara Türk mutfağından ikramlarda bulunuldu ve Gaziantep Üniversitesi tarafından hazırlanan Suriyeli mülteciler konulu kısa bir belgesel izletildi. - Cenevre

Birleşmiş Milletler Muazzez Ersoy Fatma Şahin Pekin Politika Güncel Haberler