TÜM KATEGORİLER
"Olası İstanbul Depremi 2030-2040 Yılları Arasında":
Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, 2011 ve 2015 yılları arasında İstanbul'da deprem olacağını söylemek için kahin olmak gerektiğini, bu iddianın hiçbir bilimsel veriye dayanmadığını söyledi.
"2011-2015 YILLARINDA DEPREM RİSKİ YOK"
KUZEY Anadolu Fayı'nın batı bölgesindeki hareketleri 10 yıldır uydu teknolojisiyle izleyen Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, 2011 ve 2015 yılları arasında İstanbul'da deprem olacağını söylemek için kahin olmak gerektiğini, bu iddianın hiçbir bilimsel veriye dayanmadığını söyledi.
ZKÜ Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Afet İzleme ve Araştırma Laboratuvarı, 1999'daki Kocaeli ve Düzce depremlerinin ardından Kuzey Anadolu Fayı'nın Çankırı ile Karabük sınırındaki İsmetpaşa Mevkii'nde, Küresel Konumlama Sistemi'ne (GPS) dayalı uydu teknolojisiyle çalışmalar yaptı. Laboratuvar sorumlusu Doç. Dr. Hakan Kutoğlu, İstanbul Üniversitesi'nden Prof.Dr. Oğuz Gündoğdu ve Japon araştırmacı Dr. Tomonori Deguchi ile birlikte 2001'den itibaren yaptıkları çalışmanın sonuçlarını geçen Kasım ayında açıkladı. Doç. Dr. Kutoğlu, İstempaşa segmenti üzerinde 6 noktaya kurdukları GPS ağı ile yaptıkları izleme çalışmalarında, olası İstanbul depreminin 2030-2040 yılları arasında gerçekleşeceği sonucuna ulaştıklarını belirtti.
"KUZEY ANADOLU FAYI'NI 10 YILDIR İZLİYORUZ"
Doç. Dr. Kutoğlu, merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Deprem Tespiti Ağı (GNFE) ve IC-Geochange Uluslararası Küresel Değişim Kurulu Başkanı, Azeri bilim adamı Prof. Dr. Elçin Halilov'un, 2011 ve 2015 yılları arasında İstanbul ve İzmir'de, büyüklüğü 6.5 ve daha üzeri deprem olma olasılığının yüksek olduğunu ileri sürmesine tepki gösterdi. Kuzey Anadolu Fayı'nın depremsellik açısından bir 'tansiyon ölçeri' gibi değerlendirdikleri İsmetpaşa segmentinin ilk olarak 1950'li yıllarda izlenmeye başlandığını, kendilerinin ise 10 yıldır izlediklerini söyleyen Doç. Dr. Kutoğlu, 1960'lı yıllarda faydaki depreme bağlı olmayan sismik yer değiştirme hızının 2 santimetre civarında gözlemlendiğini, bunun da Kuzey Anadolu Fayı'nın yıllık 2.2 santimetrelik hareketine, yer değiştirmesine eş değer bir hareket olduğunu vurguladı. Doç.Dr. Kutoğlu;
"Daha sonraki yıllarda faydaki stresin artmasıyla birlikte hareket, 1999'daki büyük depremlere kadar azalma eğilimi göstermiş ve depremler öncesinde 6-7 milimetre seviyelerine gelmiş. Bütün gözlemler, faydaki stresin artmasıyla birlikte hareket hızının yavaşladığını gösteriyor. Depremden sonra bizim uydu teknolojiyisle özellikle 2005 ve 2007 yıllarında gerçekleştirdiğimiz gözlemler ise, stresin boşalmasıyla birlikte hareketin tekrar fayın 2.2 santimetrelik hareketine yaklaşmaya başladığını, yani 1.5-2 santimetre seviyesine geldiğini gösteriyor."
"2011-2015 DEMEK İÇİN KAHİN OLMAK LAZIM"
Bütün araştırmacıların, olası İstanbul depreminden önce söz konusu segmentin sıkışmaya bağlı olarak hareket hızının tekrar yavaşlaması gerektiğini düşündüğünü belirten Doç. Dr. Kutoğlu, en son 1 ay önce aldıkları uydu görüntülerinde de segmentin henüz sıkışma sürecinde görünmediğini kaydetti. Böyle bir sıkışmanın ancak 2030-2040'lı yıllarda mümkün göründüğünü vurgulayan Doç. Dr. Kutoğlu, "Şu anda burada büyük bir deprem için yeterince stres birikimi söz konusu değil. Fayın daha batısında GPS gözlemleri yapan meslektaşlarımız da var. Onların da bulgularından öyle bir sonuç çıkmıyor. Onun için 2011-2015 arasında deprem olacağını iddia etmek kehanet gibi bir şey. Bilimsel bir veriye dayanmıyor. Bu yıllar arasında yüksek ihtimalle deprem olacağını söylemek için kahin olmak lazım. Bunun için sahada gözlem yapmak lazım. Bu tarihler verilirken hangi verilere dayanılıyor bilemiyorum" dedi.
OLASI İSTANBUL DEPREMİ 2030-2040 YILLARI ARASINDA
Deprem tahmini yapabilmek için günümüzde en sağlıklı, en güvenilir yöntemlerin jeodezik yöntemler olduğunu belirten Doç.Dr. Kutoğlu, "Bu kadar kesin bir şekilde tarih vererek deprem olacağını söylemek, vatandaşlarımızı korkutmanın ötesinde nasıl bir amaca hizmet eder? Olası İstanbul depremi, bizim bulgularımıza göre en yüksek ihtimal 2030-2040 yılları arasında görünmekte. Şu anda vatandaşlarımızı bir panik havasına sokacak durum söz konusu değil" diye konuştu.
