TÜM KATEGORİLER
Normallik Oksimoronu Sergisi DEPO'da
"Polonya–Türkiye Diplomatik İlişkilerinin 600. "Yılı" kutlama etkinlikleri kapsamında, DEPO'da 17 Ekim'de açılacak "Normallik Oksimoronu" sergisi ile normallik ve tezatlık kavramları sorgulanıyor.
Bulgar tarihçi Alexander Kiossev'in kitabından ilham alınarak hazırlanan sergi, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ve Balkan ülkelerinin kimlik oluşum sürecini ele alırken, Polonya ve Türkiye'nin de benzer tarihsel, ekonomik ve sosyal yapısına atıfta bulunuyor. "Merkezde" ve "periferide" olma hallerini fotoğraf, enstalasyon ve video çalışmaları aracılığıyla görmek isteyenler için "Normallik Oksimoronu" sergisi 30 Kasım'a kadar DEPO'da gezilebilir.
"Polonya- Türkiye Diplomatik ilişkilerinin 600. Yıldönümü kutlama etkinlikleri kapsamında, Polonya Cumhuriyeti Kültür ve Milli Miras Bakanlığı'nın finansal desteğiyle düzenlenen "Normallik Oksimoronu" sergisi 17 Ekim'de İstanbul DEPO'da açılıyor. 30 Kasım'a kadar devam edecek sergi, Polonyalı sanat eleştirmeni, sanatçı ve eğitimci Marek Wasilewski'in küratörlüğünde hazırlandı. Sergide, Polonya'dan Jadwiga Sawicka, Anna Konik, Oskar Dawicki, Hubert Czerepok, Franciszek Or?owski, Marek Wasilewski, Piotr Wysocki ve Türkiye'den Can Altay, Fatma Bucak, Hera Büyüktaşcıyan, Ali Taptik'ın eserleri yer alıyor.
Sergi, Alexander Kiossev'in "Öz-Sömürgeci Kültürler Üzerine Notlar" adlı kitabından esinleniyor
"Normallik Oksimoronu" sergisi, Bulgar tarihçi Alexander Kiossev'in Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ve Balkanlar'daki kimlik oluşumu sürecini anlattığı "Notes on Self-Colonising Cultures/Öz-Sömürgeci Kültürler Üzerine Notlar" adlı kitabından esinlenerek hazırlandı. Kiossev kitabında, Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ve Balkanlar ülkelerini "öz-sömürgeci kültürler" olarak tarif ettiği kitabında bu ülkelerin özerklik problemine dikkat çekiyor ve bu ülkelerdeki kendini tanımlama ve kimliklerin keşfedilmesiyle ilgili sorunların kaynaklarını, demokratik süreçlerdeki kesintilerin ötesinde, ekonomik, sosyolojik ve tarihsel gelişimlerinde aranması gerekliliğine dikkat çekiyor. "Normallik Oksimoronu" sergisinde de Polonya ve Türkiye'den sanatçılar Kiossev'in saptamalarından yola çıkarak, çalışmalarında "normallik" kavramına ve bu kavramın anlamına odaklandılar.
İnsan, ulus ya da devlet üzerinden ele alınan "normallik" kavramı, sergide Polonyalı ve Türkiyeliler için ayrı bir anlam kazanıyor. Her iki toplumun da tarihsel, sosyal ve ekonomik olarak "periferide" olması, serginin alt metini olan 'Biz Avrupalıyız, ama belki de kelimenin tam anlamıyla değil' sözünün de temelini oluşturuyor.
Serginin küratörü Monika Szewczyk' e göre, "Polonya ve Türkiye arasındaki durum tam olarak simetrik olmasa da, her iki toplumda da Avrupalı olma fikri ile ilgili benzer bir algı" hakim:
"Her iki toplum da tarihsel, sosyal ve ekonomik olarak halk, "uzaklık" deneyimini yaşadı. Bu sergi ile farklı sesleri ve fikirleri sunarken, eş zamanlı olarak politik ve ekonomik ayrımların tuzağından da kaçınarak sanatsal bir uygulama sunmayı amaçlıyoruz."
17 Ekim Cuma günü serginin açılışından önce, saat 16:00'da, Marek Wasilewski moderatörlüğünde küratörün ve Polonyalı sanatçıların da katılacağı bir panel düzenlenecek.
Geçtiğimiz Haziran – Ağustos aylarında Polonya'nın Bialystok şehrinde Galeria Arsenal'de izleyici ile buluşan "Normallik Oksimoronu – Biz Avrupalıyız ama belki de kelimenin tam anlamıyla değil" sergisi, Kasım ayı sonuna kadar DEPO'da meraklılarla buluşacak.
