'Ne Danıştay Kalacak Ne Bülent Arınç'
Bülent Arınç, Güncel Konulara İlişkin Çarpıcı Açıklamalarda Bulundu.
AK Parti Genel Merkezi’nde partililerle düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, güncel konulara ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Arınç, parti genel merkezinde dün yapılan bayramlaşma töreninden ayrılırken ilginç bir cümle sarf etti. Arınç, çıkışta bir gazetecinin, “Danıştay’ın aldığı katsayı kararına ilişkin değerlendirmesini” sorması üzerine önce “soru yok” dedi sonra, “Bayramdan sonra, güzel şeyler söyleyeceğim” dedi.
Arınç, gazetecilerin aynı konudaki sorusu üzerine, “Bayramdan sonra ne Danıştay kalacak, ne Bülent Arınç” dedi. Arınç, bir gazetecinin “Sert olacak o zaman” sözleri üzerine ise, “Sert, yumuşak Bülent Arınç birşey söyleyecek” karşılığını verdi.
Arınç’ın sözleri, kulislerde “Bayramdan sonra bu konuda ilginç gelişmeler yaşanacak” yorumlarına neden oldu.
KAFESE DE TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye'de hiçbir şeyin gizli kalmayacağını belirterek, "Yönetimler şeffaf olmalı, hesap verebilir olmalı. Buna ulaşamayan hiçbir kurum yıpranmaktan kurtulamayacaktır. Hesap veremezseniz, hesap vermemek için dikkatleri başka tarafa çekerseniz kamu vicdanında aklanmış olmazsınız." dedi.
Arınç, Başbakanlık muhabirleriyle Başbakanlık Yeni Bina'da sohbet toplantısı düzenledi. Arınç, bir basın mensubunun 'Kafes Eylem Planıyla' ilgili süreci nasıl değerlendiriyorsunuz. Olaya karışan kamu görevlileri geçici olarak görevden alınamaz mıydı?" sorusu üzerine, bu ve buna benzer konularla ilgili kendisinin görüşünün eskiden beri belli olduğunu söyledi. Arınç, "Pek çok şey söyledim, söylemeye çalıştım. Yerine göre eleştirildim, yerine göre takdir edildim. Türkiye'nin gerçekten bir hukuk devleti olmasını istiyorum. Hukuk devletine yakışmayan, hukuk devleti içerisinde kurumlara verilen görevlerin dışında bir takım örgütlenmeler, bir takım birliktelikler, çıkar amaçlı, suç işlemek için nasıl olursa olsun. Nerede kurulursa kurulsun bunlarla mücadele edilmesi gerektiğine inanan bir insanım. Spesifik olarak kafestir, odur, budur. Bunları ayırt etmeden söylüyorum. Ben bu konuda kurumların kendi içlerinde bir şeffaflığa, hesap verebilmeyi, yanlış yapanlar varsa bunlar ilgili yargı sürecini süratlendirmeyi, bu kişiler hakkında hem idari hem de disiplin açısından gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini geçmişte de söyledim. Bu bizim hükümetimizin de kanaatidir, sadece benim sözlerimden ibaret değil. Ben bazı olaylar karşısında daha fazla tepki vermiş olabilirim. Bu gazetelerde, televizyonlarda söz konusu edilen ve bir plan olarak sunulan, planda isimleri geçen ve belli olan kişilerle ilgili yasal bir takibat yapıldığını zannediyorum. Bunun kısa sürede sonuçlanacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE HİÇBİR ŞEY GİZLİ KALMAYACAK"
Türkiye'nin şeffaf bir ülke olduğunu ve Türkiye'de hiç bir şeyin gizli kalmadığına işaret eden Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "Bilgiye, habere ve kaynaklara ulaşma noktasında Türkiye'nin hiçbir eksiği yok. Hiçbir şey Türkiye'de gizli kalmayacak. Onun için kurumlar şimdiden kendisin buna alıştırması lazım. Yönetimleri şeffaf olmalı, hesap verebilir olmalı. Buna ulaşamayan hiçbir kurum yıpranmaktan kurtulamayacaktır. Yıpranmamanın tek yolu vardır, çıkıp hesap verebilmek. Üstünü örtmek, başka yerleri hedef göstermek, topu taca atmak değil. Bu budur, bu değildir anlamında bir hesap vermek. Bu bizim hükümetimiz açısından ne kadar önemli ise hem anayasal kurumlar hem de diğer kurumlar açısından o kadar da önemlidir. Hesap veremezseniz, hesap vermemek için dikkatleri başka tarafa çekerseniz kamu vicdanında aklanmış olmazsınız. O zaman üzerinizde, doğru veya yanlı, umarım bunlar yanlış olsun. Yanlış bir planın parçası olsun. O planın kurumlarla doğrudan ilişkisi olmasın. Temenni ederim ki böyle bir şey ortaya çıksın. Ama aksi olacaksa da yanlış yapan insanların o kurumlardan bir bir temizlenmesinde fayda olduğunu düşünürüm. "
Arınç, kendisine bağlı kurumlarda böyle bir hareketin olması durumunda kanuni yetkilerini kullanacağını da hatırlattı.
"DOĞRUYU VE YANLIŞI İYİ BULMAK İÇİN İNCELEME YAPILMALI"
Kafes operasyonuyla ilgili basını da kendi iç denetimini yapmaya çağıran Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu kadar ciddi konular geçiyor. Çocuklara yönelik, azınlıklara yönelik, diğerlerine yönelik. Bunların hepsinin yalan olmasını gönülden temenni ediyorum. Bunlar bir kurgu olsun. Bir senaryo olsun. Ama bir payı da ayırmamız lazım ki eğer doğruysa. Eğer doğruysayı, yalansayı bulabilmek için inceleme yapılması lazım. Bu incelemeyi tamamen objektif, tamamen kendi bünyemizde bu işlerle ilgili olanların olmayanların en iyi istihbaratlarla ortaya çıkarılması lazım. Medyamızın yarısının bu operasyonlarla ilgili, bu olayla ilgili henüz haberi olmadı. Çok güçlü medya gruplarının televizyonlarında, gazetelerin de bu konudan bahseden bir kelime veya bir cümle bile bulmak mümkün değil."
Bu medya organlarının Kafes eylem planının doğru olma ihtimalini dikkate almasını isteyen Arınç, bu ülkede demokrasinin ınkıtaya uğramaması için, Türkiye'de demokrasinin müdahalelerden kurtulması için, Türkiye nasıl 7 yıl içerisinde 55'e yakın mafya tipi örgütlenmeden kurtulduysa, buna benzer örgütlenmelerden de bir an evvel kurtulması gerektiğini vurguladı. (CİHAN)