Haberler

Muğla ODTÜ'lü Aslı Kariyeri Bırakıp Kuşkonmaz Üretmeye Başladı

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İşletme Bölümü'nden mezun olup master yaptıktan sonra İstanbul'da tekstil ve gıda üretim alanlarında pazarlama müdürü olarak çalışan 37 yaşındaki Aslı Aksoy, Muğla'nın Ula İlçesi'ndeki 42 dönümlük arazide kuşkonmaz üretimine başladı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İşletme Bölümü'nden mezun olup master yaptıktan sonra İstanbul'da tekstil ve gıda üretim alanlarında pazarlama müdürü olarak çalışan 37 yaşındaki Aslı Aksoy, Muğla'nın Ula İlçesi'ndeki 42 dönümlük arazide kuşkonmaz üretimine başladı. Ula İlçesi'nin Kızılyaka Mahallesi'nde dünyaya gelen, İzmir'de büyüyen Aslı Aksoy'un hayatı, ABD'nin New York kentinde yediği kuşkonmazla değişti. ODTÜ İşletme Bölümü'nden mezun olup master da yaptıktan sonra İstanbul'da tekstil ve gıda üretim alanlarında pazarlama müdürü olarak çalışan Aksoy, 13 yıllık kariyerini bırakıp, Kızılyaka'da 42 dönümlük arazide kuşkonmaz üretimine başladı. Kendini beyaz yakalı çiftçi olarak tanımlayan Aksoy, yaptığı araştırmalarda kuşkonmazın ülkede fazla tanınmadığını, hatta kültüre alınmış kuşkonmaz üretiminin çok sınırlı yapıldığını öğrendiğini belirtti. Böylelikle üretim kararı aldığını belirten Aksoy, şunları söyledi:

"Sürekli Ege'ye, kendi topraklarıma dönmeyi hayal ettim ve sonunda bunu başardım. Bugün eken, ektiğini emekle üreten, büyüten, büyüttüğünden ekmek yiyen bir beyaz yaka çiftçi oldum. Toprakla uğraşmak bana hep çocukluğumdan bu yana cazip gelmişti. Para kazanmak ve düşüncelerimdeki işi yapmak için çiftçiliğe döndüm. Başka üniversite okudum ama okuduklarım bana burada da gerekli oluyor. Amerika'da servis edilen kuşkonmazı bizim burada Tilkişen, Tilki Kuyruğu, acı ot ve sarmaşık gibi isimlerle ve yabani kuşkonmaz olarak tanırız. Türkiye'de fazla üretim ve tüketim yaygın gerekli bilgileri Almanya, Fransa, İspanya ve Hollanda'daki üreticilerle irtibata geçerek edindim. Türkiye'de bu işi yapan ziraat mühendisleriyle çalıştım. Kuşkonmaz folik asit açısından çok önemli. Mineral ve vitaminleri çok zengin, sindirime yardımcı, kalp dostu. Kan dolaşımını temizliyor. Çok sağlıklı, çok lezzetli ve henüz Türkiye'de çok tüketimi olmayan, üretimi gelişmemiş bir ürün"

2.5 DÖNÜMDEN 42 DÖNÜME

İlk olarak Ortaca İlçesi'nde 2.5 dönümlük bir arazide deneme yaptığını, üretimde başarılı olunca işi büyüttüğünü belirten Aksoy, "Böylesine özel bir ürünü ülkemizde tutundurabilmek, yaygınlaştırabilmek anlamında çalışmalarımız sürüyor. Toprakla uğraşırken her gün yeni şeyler öğreniyor ve şaşkına dönüyorum. Çok yeni şeyler öğreniyorum. Kuşkonmaz üretiminde Çin birinci, Peru ise ikinci sırada. En büyük tüketici Almanya. Türkiye'de 500 dönümlük arazide üretim ile Eskişehir birinci. Biz 42 dönümle ikinciyiz. Balıkesir 30 dönümle üçüncü. İrili ufaklı kuşkonmaz üreticisi ülkemizde 5'i geçmez. Türkiye'de geçen yıl 120 ton kuşkonmaz üretildi. Bu seneki beklenti 180 ton. Bizim tek şansımız burada nemli ve yağışlı ayın 7 aya yaygın olması. Bu nedenle de ilk yılımız olmasına rağmen 15 ton ürün bekliyoruz" dedi.

"KİLOSU 35 LİRA"

Kuşkonmaz üretimini anlatan Aksoy, "Tohumdan elde edilen fideler tarlaya dikiliyor. İki yıllık titiz bir bakımın ardından üçüncü yıl, azar azar ürün vermeye başlıyor. Tarladaki kökler 10-12 sene boyunca verimli bir şekilde ürün veriyor. Genellikle Şubat ayı sonu Mart başında bitkinin sürgünleri toprak yüzeyinden dışarı çıkmaya başlıyor. Sürgünler 25 santim boyutuna geldiğinde toprağa yakın bir şekilde kesiliyor. Kesimde hassas davranmak gerekiyor çünkü topraktan çıkmak üzere olan bir sürgün, küçük bir bıçak darbesiyle zarar görerek dik çıkması gerekirken eğiliyor ki bu da kalite kriterlerini ters yönde etkiliyor. Tarladan toplanan kuşkonmazlar toprağını atması için yarım saat soğuk suda tepelerini suya değdirmeden bekletiliyor. Serinleme sonunda boylarına göre ayrılıyor ve dipleri kesilerek 400 gramlık bağcıklar haline getiriliyor. Şu andaki satış fiyatı kilosu 35 lira" diye konuştu.

YANINDA 6 KADIN ÇALIŞIYOR

Aslı Aksoy, yanında komşu kadınları çalıştırıyor. 6 kadın boş zamanlarında tarlada çalışarak hem mutfaklarına katkı sağlıyorlar hem de üretimde önemli rol oynuyorlar. Aksoy'la birlikte çalışan üniversite mezunu Özge Yıldırım, "Biz aslında yabani olanını tanıyorduk. Doğal olarak üretmeye çalışıyoruz. İş bulana kadar burada çalışacağım. Bizim açımızdan bu üretim çok iyi oldu" dedi. Bir diğer çalışan Hatice Kırkhan ise "Evde hayvanlarla uğraşırken komşumuz üretime başlayınca biz de boş zamanlarımızı burada değerlendirip mutfak paramıza katkıda bulunuyoruz" diye konuştu.

ŞİRKETİN ADI 'ELİ BELİNDE'

Şirketinin adını 'Eli Belinde' koyduğunu belirten Aksoy, nendenini ise şöyle anlattı:

"Eli Belinde'yi geleneksel motiflerimizden, kilim ve halılarımızdan biliyoruz. Temel olarak kadını, doğurganlığı, verimi ve bereketi temsil eden bir figür. Biz her sabah bu tarlaya girdiğimizde aynı şeyleri kalbimizden geçiriyoruz. Bereket olsun, verimli bir hasat yapalım diyoruz. Zannediyorum ki başka sözcük bizi tarif edemez. Çalışan 7 kadınız ve 7 kadının sembolü eli belinde" dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Türkiye Muğla Ula Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title