Müezzinoğlu: "2017 Yılı, 2016'dan Çok Daha Güzel, Çok Daha Hayırlı, Çok Daha Başarılı Olacaktır"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Halep'te yaşanan gelişmelere uluslararası kamuoyunun tepkisiz kalmasına ilişkin, "İnsan hakları katliamlarının bizzat müsebbibi olma noktasındaki bir yapıdan daha fazla bir şey beklememeyi gördük ve öğrendik." değerlendirmesinde bulundu.

Müezzinoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Erdem ve Devlet Personel Başkanlığı Başkan Vekili Ener Polat ile Memur-Sen Genel Merkezi'ni ziyaret etti.

Ziyarette, Türkiye için 2016 yılının zor bir yıl olduğunu ifade eden Müezzinoğlu, yaşananların dünyadaki farklı bir ülkede meydana gelmesi halinde sonuçlarının daha farklı olacağını söyledi.

Müezzinoğlu, Türk milletinin büyük bir millet olduğunu vurgulayarak, "Bizim milletimiz değerleri olan ve geleceğe ait idealleri olan bir millet. Tüm zorluklara rağmen yarına güven ve umutla bakan bir süreci yürütüyoruz. Bu anlamda da 2017 yılı, 2016'dan çok daha güzel, çok daha hayırlı, çok daha başarılı olacaktır." ifadelerini kullandı.

Kamu çalışanlarının çalışma koşullarını daha iyi hale getirmenin gayreti içinde olduklarını belirten Müezzinoğlu, AK Parti iktidarı döneminde kamu çalışanlarının hakları anlamında büyük mesafelerin alındığını söyledi.

Bakan Müezzinoğlu, sorunları azaltma ve koşulları iyileştirme iradesinin AK Parti'nin kuruluşundan günümüze kadar devam ettiği ifade etti.

Kamuda ihraçların ve açığa alınmaların hükümetin en önemli konusu olduğunu söyleyen Müezzinoğlu, şunları belirtti:

"Hükümet olarak normalleşmeyi en çok isteyen biziz. Ama özellikle 15 Temmuz akşamı aldığımız çok ağır ve derin yaranın hızlı toparlanmasını istemek hepimizin arzusu ve gayreti. Sonraki süreçte FETÖ veya PKK'nın çok yönlü dinamikler tarafından yönlendiriliyor olmasının ağır bedellerini ödemiş bir yapı olarak sütten ağzımız yandı, yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Derik Kaymakamının şehit edilmesi işinin içinde yazı işleri müdürü var. Biz de her zaman çok net belge isteriz ama FETÖ'nün ByLock kısmı çözülmemiş olsaydı veya ByLock organizasyonu devletin elinde veri olarak bulunmasaydı, bugün FETÖ mensuplarının tespitinde işimiz çok daha zor olacaktı. Tabii ki süreç mazlum ve mağdur üretmemeli. Mazlum ve mağdurlara karşı vicdanımız merhametli ama zalim ve zulmedeceklere karşı da kararlı olmalıyız. Tedbiri elden bırakmadan bir yolculuğu yapmak zorundayız, hızlı kararlar en çok arzu ettiğimiz ama bu kararı verirken de elimizden çok matematiksel veriler de otomasyona koyacak şekilde ne yazık ki yok."

"Bu ülkenin insanı, bu millet mazlum ve mağdur ile lokmasını paylaşıyor"

Bir basın mensubunun Halep'te yaşanan gelişmelere uluslararası kamuoyunun tepkisiz kalmasını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Müezzinoğlu, şu ifadelere yer verdi:

"Uluslararası camianın duyarsızlığını sadece bugün görmüyoruz. Özellikle Suriye ve bölgemizde 5-6 yıllık süreçte yaşananlara karşı en fazla insan haklarından, hukuktan ve demokrasiden bahseden bir yapının orada insan haklarına göz yumdu demeyeceğim, insan hakları katliamlarının bizzat müsebbibi olma noktasındaki bir yapıdan daha fazla bir şey beklememeyi gördük ve öğrendik. Ama bu ülkenin insanı, bu millet mazlum ve mağdur ile lokmasını paylaşıyor. Vicdanının bütün gereklerini yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Son günlerde Halep'te insani hiçbir değerle ölçülemeyecek katliamlar sürüyor. Geçici de olsa ateşkeste ve sivillerin tahliyesine bile ateş açılıyor. Türkiye'nin ve Türk milletinin duruşu bu konuda belli. Bu kapsamda Memur-Sen'e duyarlılıklarından ötürü de teşekkür ediyorum."

Kamu çalışanlarının kullanmadığı izinler gelecek yıla devredilsin talebi

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın da 2017 yılının dördüncü dönem toplu sözleşme yılı olduğunu anımsatarak, bu anlamda kamu çalışanları için önemli olduğunu söyledi.

Yalçın, Kamu Personel Danışma Kurulunun (KPDK) imzalanan toplu sözleşmelerin ardından çözümü daha sonraya bırakılan konuların ele alındığı önemli bir mekanizma olduğuna dikkati çekti. Yalçın, son yapılan KPDK toplantısında kamu çalışanlarının 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle kullanamadığı izinlerinin gelecek yıla devredilmesi ile KİT'lerdeki çalışanların temel ücret grupları konularını gündeme getirdiklerini kaydetti.

Kamuda açığa almalar ve ihraçlar konusunda tavırlarının net olduğunu, suçlu olanların cezalandırılmasını ama masumların mağdur edilmemesi görüşünü savunduklarını dile getiren Yalçın, "Kamuda ihraçlar konusunda kriterlerin bütünlenmesi ve ortak bir zeminde çalışılması konusunda bir eksiklik görüyorum. Bu konunun Çalışma Bakanlığı boyutunun da olduğunu çok defa dile getirmiştim. Açığa alınanların durumunun çok hızlı bir şekilde netleştirilmesi gerekiyor." dedi.

Yalçın, Halep'te yaşanan gelişmelere de değinerek, Memur-Sen olarak Halep'e için 81 ilden 81 yardım tırı organize ettiklerini ve aralarında Türk Kızılayının da bulunduğu yardım kuruluşlarıyla iş birliği yürüttüklerini söyledi.

Konuşmaların ardından Yalçın, Memur-Sen olarak taleplerine yer verdikleri dosyayı, Bakan Müezzinoğlu'na sundu.