Haberler

MHP Grup Başkanvekili Vural Açıklaması

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bazı akademisyenlerin bildirisiyle ilgili, "Devletin terörle mücadelesini gayrimeşru göstermek ne zamandan beri düşünce ve ifade özgürlüğüdür?

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bazı akademisyenlerin bildirisiyle ilgili, "Devletin terörle mücadelesini gayrimeşru göstermek ne zamandan beri düşünce ve ifade özgürlüğüdür? Bu bildirinin düşünce, ifade hürriyetiyle zerre kadar alakası yoktur" dedi.

Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 6 asker ve polisin şehit olduğunu anımsatarak, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

22 Temmuz'dan bu yana 103 emniyet personeli, 131 asker ve 5 köy korucusunun şehit olduğunu belirten Vural, "Aziz milletimiz kendisini bölmek, devletimizi yok etmek isteyenlere karşı yürüttüğü mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek. Ölmek var, dönmek yok" diye konuştu.

Çözüm ve açılım süreci içerisinde ülkenin getirildiği noktanın "ibretlik" olduğunu belirten Vural, terörle mücadelenin akamete uğratılmamasını istedi.

Vural, "Terör örgütü hendekleri kazarken, silah depolarken, yollara mayınlar koyarken, bomba düzeneklerini yerleştirirken devleti yönetenler ne yapıyordu?

Bu sürecin hukuki sorumluluğunu üstlenecek kimse yok mu? Bunu yapanlarla ilgili neden bir tane soruşturma başlatılmadı?" ifadesini kullandı.

-"Nasıl bunları söyleyebiliyorsunuz bre vicdansızlar"

Akademisyenlerin bildirisine imza verenlerin 2010'daki halk oylamasında "yetmez ama evet" diyenlerin olduğunu iddia eden Vural, "İmza verenlerin bir çoğu açılım ve çözüm adı altında Habur şovuna, çadır mahkemelerine de sahip çıkanlardır. Bazıları Ermeni soykırımının tanınması için yarış başlatanlardır.

Devletin terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleyi akamete uğratmak için sürgün, kıyım, katliam gibi nitelendirmelerle güvenlik güçleri suçlanıyor.

Şehit olan güvenlik güçlerimizi suçlayacak noktaya geliyorlar" dedi.

Vural, PKK'nın zulmünü görmeyenlerin, PKK'nın güçlenme sürecini, Çözüm Süreci'ni destekleyenlerin, bugün güya bir bildiriyle düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandıklarını söyledi. Vural, şöyle devam etti:

"Terör örgütünü görmeyip şehit olanları katliam, sürgün, kıyım yapmakla suçlayanların, 'özerklik taleplerini yerine getirin' diyenlerin açıklamalarının düşünce ve ifade hürriyetiyle hiçbir alakası yoktur. Demokrasiye darbe vurmak isteyen terör örgütünün siyasi amaçlarını meşrulaştırmak istemektedirler. Hayretle karşılıyorum.

Devletin terörle mücadelesini gayrimeşru göstermek ne zamandan beri düşünce ve ifade özgürlüğüdür.

Kimi çevrelerden, ana muhalefetten destek veriyorlar. O bildiriye verilen destek, terörle mücadele edenlerin önüne hendek koymak, bomba pimi çekilmesini, suikast silahlarıyla öldürülmesini tetiklemek demektir. Bu bildirinin düşünce, ifade hürriyetiyle zerre kadar alakası yoktur. Nasıl bunları söyleyebiliyorsunuz bre vicdansızlar. Bu mücadele bir demokrasi mücadelesidir."

-"Şerhler kimin önünü kapatıyordu?"

CHP kurultayında bildirgeye destek olunduğunu belirten Vural, "Atatürk'ün reddettiği Kürdistan meselesini, onun kurduğu parti Kürt meselesi diye savunuyorsa, CHP'yi yönetenlere, ona oy verenlerin ve sevenlerinin soru sorması gerekiyor" dedi.

Kurultaydaki Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı üzerindeki şerhlerin kaldırılmasına yönelik ifadeleri de eleştiren Vural, "Milli, üniter devlet ve özerklik adı altında paralel yapılanmaların kurulmasını engellemek için konulmuş bu şerhler neden kaldırılıyor? Bu şerhler kimin önünü kapatıyordu?

Kürt sorunu da salt güvenlikçi politikalarla çözülemezmiş. Güvenlikçi politikalarla çözülemezse neyle çözeceğiz? Bu ne anlama geliyor? Hendek açanlara silahlananlara gül mü dağıtacaksınız?" diye sordu.

Uçaklarda Kürtçe anons yapılabileceği haberlerine de tepki gösteren Vural, "Bütün bunların amacı 'terör örgütünün siyasi amaçlarına ulaşması için adım atacağım' mesajını vermektir. Bunlar terör örgütün cesaretlendiren girişimlerdir" ifadesini kullandı.

-"Zafiyet ifadesi"

Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Hakkari ve Şırnak il merkezlerinin taşınabileceği açıklamalarını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Daha önce 'Hakkari'yi Konya'ya mı taşıyacaksınız' diye sormuştum. Önce yakın ilçelere taşıyacaklar, zihniyete bakın. Ondan sonra nereye taşıyacaksınız? Türkiye'nin her yerinde huzur ve güvenliği sağlayamamanın ifadesidir bu. PKK'dan insanları, şehirleri kaçırmak... Buldukları çözüm bu.

Kendi toprakları içinde iki şehir merkezini güvenlik nedeniyle taşımak bir zafiyet ifadesidir. Orada yaşayan her insanımız devletimizin yaratacağı huzur ve güvenlik ortamında yaşamalı ve yaşatılmalıdır. Kendi toprakları içinde devlet kurumlarını başka noktaya taşımak bir devletin ricatıdır.

Türkiye'nin terörle mücadelesi siyasi ve hukuki olarak meşrudur. Türkiye'nin Kürt sorunu yoktur. Terörle mücadeleye herkes destek olmalı."

Bir soru üzerine kürsü dokunulmazlığının Meclis ile sınırlı olması gerektiğini söyleyen Vural, kürsünün, suç işlemenin meşruiyetini oluşturan bir yer olmadığına dikkati çekti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na kurultay konuşmasındaki bazı ifadelerinden dolayı soruşturma açılmasıyla ilgili Vural, "Biz de eleştiriyoruz. Eleştirilerimizi belli üslup içinde yapmamız gerekir" diye konuştu.

Vural, Hatip Dicle'nin "Kısa sürede masa kurulmazsa PKK'nın eylemleri metropollere uzanabilir" açıklamasıyla ilgili olarak, "Bu tehditlere devlet ve milletimiz pabuç bırakmaz. 2001'de neredeydi bunlar, fellik fellik kaçıyorlardı. Bitmiş terör örgütü vardı. Gidip bunları PKK'ya söylesinler" değerlendirmesinde bulundu.

Vural, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "müzakere masasına dönülmeli" açıklamasıyla ilgili de "Neyi müzakere edeceğiz? Özerkliği mi, federasyonu mu?" sorusunu yöneltti.

Kaynak: AA / Politika

Oktay Vural Hakkari Türkiye Politika Haberler

title