MHP'den Işık Koşaner Yorumu!
Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydıyla ilgili MHP'den açıklama geldi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydına ilişkin basında yer alan haberleri değerlendirirken, ""Üzüntülerimi ifade ediyorum. Türkiyemiz maalesef bu iktidar döneminde kendine yakışmaz öyle olaylar yaşamaktadır ki kabul edebilmek mümkün değildir"" dedi.
Şandır, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, yeni hazırlanan ve geçen yıl gündeme gelmeyen kanun tekliflerini TBMM Başkanlığına sunduklarını ifade etti.
Şandır, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Hükümetin Libyalı muhaliflere para yardımı yaptığı konusunda haberler çıktı. Sizin bu konuda değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Şandır, "Türkiye bir hukuk devleti. Hukukun dışında yapılan her işlem, kim yaparsa yapsın hukuk dışı olur. Basına yansıdığı kadarıyla Hükümet, bu parayı hangi hukuka dayalı olarak veriyor? Mesela, Başbakan'ın örtülü ödeneğinden mi veriyor, bunu topluma açıklaması lazım" yanıtını verdi.
"Komşularımızın sorunlarına çözüm üretmek, o sorunların çözümüne katkı vermek insani bir hadise" diyen Şandır, şöyle devam etti:
"Ülkenin sorunları, Hükümetin öncelikli mecburiyetidir. Hükümeti bu konuda açıklama yapmaya davet ediyoruz. Türkiye çadır devleti değildir. Türkiye bir hukuk devletidir. Yetki kullanan herkes hukukun içinde kalmak mecburiyetindedir. Kimse babasının parasını verir gibi kamunun kaynaklarını hiçbir sebeple hiç kimseye veremez. Verildiği iddia edilen 200 milyon doları hangi karara, hangi hukuka dayalı verdiklerini topluma açıklamaya davet ediyorum. "
-"Yozlaşma ve bozulmayı artırmış oluruz"-
Bir başka gazetecinin, "Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları internete düştü. Yasadışı dinlemelerin bir Genelkurmay Başkanı'na kadar uzanmış olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Şandır, "Üzüntülerimi ifade ediyorum. Türkiyemiz maalesef bu iktidar döneminde kendine yakışmaz öyle olaylar yaşamaktadır ki kabul edebilmek mümkün değildir" dedi. Şandır, şunları söyledi:
"Genelkurmay Başkanı bile alan dinlemesiyle dinleniyor, kasede alınıyor ve tam terörle mücadelenin hızlandığı, 'bıçak kemiğe dayandı' denildiği süreçte servis ediliyorsa, Türkiye'de devlet dışı bir takım güçlerin hukuk dışı yollarla yanlış yaptıklarını görüyoruz ve bunu bir defa değil, hemen her konuda ve her zaman yaşıyoruz.
Hukuk dışı yollarla elde edilen bilgilerin basın tarafından kullanılması da yanlış yapılan bir başka husustur. Yanlışlara karşı toplumca birlikte mücadele edemezsek, yozlaşmayı ve bozulmayı artırmış oluruz. İçeriği konusunda da ilgililer gerekli açıklamayı yapacaktır. "
"Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın, 'telefonla konuşmalar fazla, kimse korkmuyor telefonda konuşmaktan' diye bir açıklaması oldu. Hükümetin bu dinleme olaylarında hiç mi payı, sorumluluğu yok?" diye soran gazeteciyi de Şandır, şöyle yanıtladı:
"Doğru olan şey şu: Türkiye'yi, Türk Milleti adına Adalet ve Kalkınma Partisi yönetmektedir. Tek başına ve 9 yıldan bu yana yönetmektedir. Türkiye'de yaşanan tüm olumsuzlukların, yanlışlıkların sorumlusu siyasi iktidardır öyle olmak mecburiyetindedir. Siyasi iktidarın şikayet etmek, temenni de bulunmak, konuşmak gibi bir hakkı yoktur, yapmak gibi bir sorumluluğu vardır.
Yatak odalarının gözlendiğini, kasete alındığını, özel toplantıların dinlendiğini kasete alındığını ve zamanı gelince servis yapıldığını hep birlikte yaşıyoruz. Bu suçtur, hukuk dışı bir yoldur. Suçluların yargıya teslim edilmesinde Hükümet sorumludur. "
Şandır, bir gazetecinin, "Bu dinleme işini kim yapıyor? Anlaşılan o ki bu dinleme cihazlarından bir MİT'de bir de emniyette var. Bunu kim yapıyor? Siz de parti olarak bu konuda mağdur oldunuz" sorusunu üzerine şunları söyledi:
"Yeni tartışma yaratmak istemiyoruz ama MHP üzerinde toplumun gözü önünde çok acımasızca, ahlaksızca, hukuk dışı bir eylem yapıldı. Özellikle, siyasi iktidar bunu bir propaganda malzemesi olarak kullandı. Dün bizeydi bugün başkalarına. İnanınız ki servis edilmeyen daha nice kasetler var. O kasetlerden biri de herkesin olabilir. Birileri yapıyor. O birilerini bulup yargıya teslim etmek hükümetin sorumluluğudur. Eğer bunları belirleyip yargıya teslim etmiyorsa zımmen o suça ortak olmaktadır. "