TÜM KATEGORİLER
Mesleği Unutulmasın Diye Ocak Karşısında Ter Döküyor
SERVET TÜMER - Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm merkezinde, çocukken babasının yanında el yapımı bıçak üretimine başlayan 74 yaşındaki Süleyman Demir, ömrünü boynuz ve çelikle bıçak üretimine adadı.
MUSTAFA ÇİFTÇİ - SERVET TÜMER - Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm merkezinde, çocukken babasının yanında el yapımı bıçak üretimine başlayan 74 yaşındaki Süleyman Demir, ömrünü boynuz ve çelikle bıçak üretimine adadı.
Kendisini "Serik'in son bıçak ustalarından biri" olarak tanıtan 74 yaşındaki usta, ihtişamıyla göz kamaştıran 5 yıldızlı otellerin yanı başında, duvarları yanan kömürle kararmış, pencereleri çelikten bıçak, nacak ve baltalarla donatılmış bir dükkanı her sabah açıyor.
40 dereceyi bulan sıcağa aldırmadan kömürle doldurduğu ocağını yakan bıçak ustası, diğer taraftan şekil vereceği çeliği inceliyor. Ocağı ısınırken bıçağın sapı olarak kullanacağı, rahat şekil verebileceğini düşündüğü, düze yakın bir keçi boynuzunu ısıtmaya başlayan Demir, kıskaç yardımıyla boynuzu da mengeneye sıkıştırıyor.
Ateşi körükleyen Demir, ocağın yanı başındaki örste ateşte kızaran çeliği çekiçliyor. Ocak, mengene ve örs arasında mekik dokuyan usta, duvara astığı havlusuyla sık sık terini siliyor. Bıçağının sapını yapacağı boynuzu törpüleyip, çeliğe şekli veren Demir, mührünü vurup keskinleştirdikten sonra ürününü tezgahına bırakıyor. Para kazanmadığını belirttiği bıçakları uzun uğraşlar sonucu tezgahına yerleştiren ustanın tek arzusu, bu zanaatin unutulmaması...
Teri soğumadan AA muhabirine mesleğini anlatan Demir, 13-14 yaşından bu yana baba mesleğini sürdürdüğünü söyledi.
Ekmeğin kolay kazanılmadığını dile getiren Demir, "Kolay var mı? Ekmeği yumuşatıp yutana kadar neler çekiyorsun. Yıllardır erkenden gelir dükkanımı açarım ve çalışmaya başlarım. Emekli oldum ama bu meslek unutulmasın diye çekiç sallamaya devam ediyorum." diye konuştu.
"Biz alın teriyle yapıyoruz"
Geleneksel bıçak yapanların sayısının oldukça azaldığını ifade eden Demir, şöyle devam etti:
"Kolay iş yok. Kızdırdık, eğdik, büktük, doğrulttuk. Yok yerdeki bir şeyi canlandırıyoruz. İlk başladığım yıllarda hepimize bir iş vardı. 8-9 çırak çalışıyorduk. Şimdi bu işi yapan yok. Sıcak demirci işi bitti. Pres işi çıktı, adama el değmeden bıçağı yapıyor. Biz alın teriyle yapıyoruz ama onlar... Elle yapılan yazı yapmıyor. Makineyle üzerine yazısını yapıyor. Biz ısıtacaksın, döveceksin, sulayacaksın, bunlarla uğraşıyoruz."
Sıcak demir işinin son demlerini yaşadığını dile getiren Demir, gençlerin ise otellerde çalışmayı tercih ettiğini söyledi.
"Zanaata heves eden yok" diyen Demir, "Adam kokulu, tütülü otellere gidiyor. Resmi yerlere girmeye çalışıyor. Ben emekli olmuşum ayrılmıyorum. Bir yavrumuz da bu işe girse, çalışsa unutulmaz. Meslek gittikçe köreliyor. Arkadan eleman gelse, üretse, devam etse ne güzel olur. Bu mesleğin devam etmesi için oğlumu bıçakçı ustası yaptım. Kendi dükkanını açtı, ekmeğini kazanıyor. İki de kızım var, onlar da çoluk çocuğa karıştı." şeklinde konuştu.
