Küçük Yunus'un Cesedı Bulundu
Ağzı Bantlanmış, Çuval İçinde Apartman Boşluğuna Atılmış
AĞZI BANTLANMIŞ, ÇUVAL İÇİNDE APARTMAN BOŞLUĞUNA ATILMIŞ
ELAZIĞ'ın Kovancılar İlçesi'nde arkadaşlarıyla evlerinin önünde oyun oynarken 3 gün önce kayıplara karışan 4 yaşındaki Yunus Yıldırım'ın cesedi bulundu. Oturdukları 4 katlı binanın hava boşluğunda çuval içine ağzı bantla kapatılmış şekilde bulunan Yıldırım'ın kesin ölüm nedeni otopsiden sonra beli olacak.
Kovancılar Bingöl Caddesi Bağlar Mahallesi Martı Sokaktaki evlerinin önünde, Perşembe günü evlerinin önünde oyun aynayan Yunus Yıldırım, ortadan kayboldu. Anne Bircan Yıldırım, oğulunu bulamayınca ilçede mobilyacı atölyesinde çalışan Abdulmütalip Yıldırım'a durumu bildirdi. Perşembe günü sokak üzerinde kurulan pazarda da oğullarını bulamayan aile durumu polis bildirdi. Sokak üzerinde pazarcılık yapan esnaflar o gün 32 plakalı bir pikap cinsi aracı hızla tarlalardan giderken gördükleri söyledi.
İlçede polis ve jandarma küçük Yunus'u bulmak için seferberlik ilan ederken, ilçede halkı da her yerde didik didik aramaya katıldı. Aile çocuklarının kaçırılmış olabileceğini ileri sürerken, Yunus'un cesedi bugün oturdukları çift daireli 4 katlı binanın havalandırma boşluğunda bulundu. Tamamaı akrabaların oturduğu binada abdest almak için banyoya giren bir kişi havalandırma boşluğunda kötü kokular gelmesi üzarine pencereyi açıp baktı. Karanlık olan boşluğa el feneri ile bakılması üzerine bir çuval görülmsi üzerine durum polise bildirildi.
Bugün öğle saatlerinde gelen polis, binayı tüm giriş ve çıkışları yasaklayıp, havalandırma boşluğuna baktı. Çuva açıldığında Yunus'un ağzı bantlanmış ve kanlar içindeki cesedi bulundu. Tek çocuklaır Yunus'un öldürüldüğünü öğrenen anne Bircan ve baba Abdulmutalip Yıldırım, sinir krizleri geçirdi. Yakınları tarafından teselli edilmeye çalışan anne ve baba Yıldırım'a sağlık ekipleri yatıştırıcı ilaç verdi.
Olay yerine gelen Cumhuriyet Savcısı, 2 daire üzerinde bulunan 4 katlı binada oturan ve tamamı akraba olan herkesin tek tek bilgisine başvurdu. Çuval içerisine konuşmuş cesedin çatı katından atılmadığı belirtilerek, ara katlardan herhangi birisinden atılmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.
Yapılan araştırma ve incelemelerden sonra küçük Yunus'un kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için cesedi Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
BABA CESET BULUNMADAN ÖNCE KONUŞMUŞTU
Cesedi bulunan Yunus Yıldırım'ın babası 28 yaşındaki Abdulmutalip Yıldırım, oğlunun cesedinin bulunmamasından saatler önce gazetecilere açıklama yapmıştı. Baba Yıldırım, şöyle konuşmuştu:
"Evimizin yan sokağında Perşembe pazarı vardı. Çocuğum her zaman o alanda, arkadaşları ile birlikte oynardı. Mobilya imalatında çalışıyorum. Pazar yerinin içinde bir cami var. En fazla oraya giderdi. Kaybolduğu günde yaklaşık 10 -15 dakika önce yanımdaydı. Ben gördüm. Dedesi kapının önündeydi. Ona 'deden yanına git' deyince daha sonra annesinin yanına çıktı, geri geldi, sesini duydum, yukarı çık dedim. 2-3 dakika sonra annesi telefon açtı: 'Yunusu eve gönder yemek yesin, yemek yedireyim' dedi. Geldim çocukların yanına baktım Yunus yok. babamın yanındadır diye baktım, orda da yok. Yandaki bakkal ve markete baktım bulamadım. Arabayla mahalleyi gezdim arkada okul var. Birinin peşine takılmıştır diye aradım, baktım yok. Bu sırada apartmana haber verdim, herkes sağ sola baksın diye. Bir yere falan mı düştü diye? Apartmanda yabancı yok. Hepimiz biriz. Her taşın altına bile baktık. Çocuk yok. Sanki yer yarıldı, içine girdi. 20 dakika sonra emniyete gittim. Hemen giriş-çıkışlara haber verip müdahale ettiler olaya. 'Merak etmeyin çocuk buralardadır bir yerde uyuyaklmıştır' diye teskin ettiler"
Belediyeden ve camilerden anons yapıldığını belirten baba Yıldırım, Kovancılar'a bağlı bütün köylerde de oğlunun duyurulduğunu anlattı. Gece saat 02-03'e kadar oğlunu aradıklarını anlatan Baba Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bulamadık. İşi sabaha bıraktık. Millet yoruldu. Sabah Cuma günü tüm okullara gittim, öğretmenlere, müdürlere söyledim. Hiç gören olmamış veya 'çocuk kalsın sabah götürürüz' diye. Belki anonsu duymayan olmuştur diye haber verdim. Çocuğumun resimlerini verdim. O günden beri arıyoruz bulamadık. Dün de jandarma aradı, özel hareket 4-5 saat aradı. Tüm arazi çalışması yapıldı. Sanki yer yarıldı içine girdi."
Anne Bircan Yıldırım ise elinde 4 yaşındaki oğlunun fotoğrafıyla göz yaşları arasında feryat ediyor. Genç anne Bircan Yıldırım, tek evladını elinden almamaları çağrısı yaparak, "İçim, ciğerim yanıyor, Yunus benim tek evladımdı. Evladımı bana versinler, ne isterlerse veririm. Her yerde onun kokusunu alıyorum. Evin her tarafı onun eşyaları ile dolu. Bizim kimseye bir zararımız yoktu, bir tane evladımdı, onu da bana çok görmesinler" şeklinde çağrıda bulundu.