Konya Mhp'li Faruk Bal: Yök'ü Ele Geçirdiler Şikayetleri Bitti
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Faruk Bal, AK Parti'nin Kurulduğu Günden İtibaren YÖK'e Düşman Olduğunu, Anayasa'da Değişiklik Yapılmasını İstediğini, Ancak YÖK'ü Ele Geçirdikten Sonra Şikayetlerinin Bittiğini Söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Faruk Bal, AK Parti'nin kurulduğu günden itibaren YÖK'e düşman olduğunu, Anayasa'da değişiklik yapılmasını istediğini, ancak YÖK'ü ele geçirdikten sonra şikayetlerinin bittiğini söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, Konya Gazeteciler Cemiyeti'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda 12 Eylül'de yapılacak referanduma değinen Bal, AK Parti'nin Anayasa değişikliğiyle, Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu (HSYK) ele geçirmeye çalıştığını ileri sürdü. Faruk Bal, şöyle devam etti:
"AKP kurulduğu günden beri YÖK düşmanı bir partiydi. Her ağzını açan AKP'li, YÖK'ün düzeltilmesi için Anayasa değişikliğinin yapılmasını isterdi. Anayasa değişiklik paketinde YÖK ile ilgili hiçbir hüküm yok. Niçin yok? Çünkü YÖK ele geçirilmiştir. Artık yanlış çalışan YÖK, AKP için yanlış çalışmaya devam etmektedir. YÖK'ü ele geçirdiler, şikayetleri bitti. Yapılan imtihanlarda ne kadar partizanlık yapıldığını, karı- kocanın tam puan aldığı, yüzlerce sıfır çeken insanın nasıl yüksek aldığını görüyoruz. Şimdi sıra Anayasa Mahkemesi ve HSYK'da. YÖK nasıl AKP'lileştiyse, Anayasa Mahkemesi ve HSYK da öyle AKP'lileşecek."
Faruk Bal, AK Parti'nin, Cumhurbaşkanlığa Abdullah Gül'ün seçilmeden önce Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin kısıtlanmasını istediğini de ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP'nin bundan önceki hükümetlerinde sayın Gül, Cumhurbaşkanı olarak seçilmeden önce, ağızlarında Cumhurbaşkanı'nın yetkilerinin fazla olduğunu belirterek Anayasa'da değişiklik yapılmasını istiyordu. Şu an Cumhurbaşkanı'nın yetkileriyle ilgili Anayasa paketinde hiçbir madde yok. Çünkü orası partilileşti. İşte Anayasa Mahkemesi ve HSYK da bu hale gelecek. Bu hale gelirse dikta olur. Çünkü bütün demokratik ülkelerde üç güç vardır. Yasama, yürütme ve yargıdır. Yasama ve yürütme şu an itibariyle kesin bir AKP kontrolünde ve kesin bir tek adam yönetimindedir. Dolayısıyla Anayasa, bu iki güçü sınırlandırmak için yapılmıştır. Bütün dünya da böyle yapılmıştır. Magna Charta, kraliyet ailesinin, İngiliz halkı üzerindeki yetkisini sınırlamak için yapılmıştır. Bizdeki Sened-i İttifak, padişahın iradesini, halka karşı sınırlandırmak için yapılmıştır. Artık yasama gücü, partilileşmiş Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenemez hale gelecektir. Yürütme gücü, partilileşmiş HSYK tarafından denetlenemez hale gelecektir. Yargı tarafından denetlenmeyen güç, diktadır."