Kılıçdaroğlu'ndan "Resepsiyon" Değerlendirmesi

CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından Silivri'de düzenlenen "Yerel Yönetimler Değerlendirme Toplantısı"na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıya verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. CHP'li belediyelerin katıldığı toplantıya Avcılar Belediye Başkanı'nın neden katılmadığı sorulunca Kılıçdaroğlu, "Disiplin kuruluna sevk edildi" diye cevap verdi.

"HERHANGİ BİR DAVET SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"

Kılıçdaroğlu, 29 Ekim resepsiyonuna katılmamasına ilişkin soru üzerine, "29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı halkla beraber kutlayacağımı söylemiştim. Bunun dışında alternatif başka organların resepsiyon düzenlemeleri bizim ilgi alanımızın tamamen dışında. Muhalefet partisiyiz iktidar partisi değiliz. Bu konuda tepkiyi verecek olan taraf da iktidar tarafı. Zaten bu konuda tepkiyi de verdiler. Benim düşüncelerim de soruldu. Resepsiyona herkes katılabilir, yani herhangi bir boykot veya buna benzer bir şey olmasını doğru bulmadığımı zaten daha önce söyledim. Biz grubu da serbest bıraktık, arzu eden milletvekilleri katılabilir diye. Dolayısıyla bunu ulusal bir sorun haline getirmenin doğru olacağı kanaatinde değilim" dedi.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen ikinci resepsiyona davet edilip edilmediği sorulunca Kılıçdaroğlu, "Hayır ikinci resepsiyona herhangi bir davet söz konusu değildir. Kadıköy Belediyesi'nin yaptığı bir çalışma vardı, onunla ilgili bir davet vardı, ona katılacağımı söylemiştim" dedi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tüzük değişikliğiyle ilgili verdiği karar hatırlatılıp, Önder Sav'ın Genel Sekreterlik görevinden alınıp anmayacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Çarşamba günü Parti Meclisi toplanacak, Perşembe günü hep beraber öğreneceksiniz" diye yanıt verdi.

"BEN HALKIN ADAMIYIM"

Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkındaki "Siyasete alışacak" şeklindeki sözleri hatırlatılınca, "Başbakan'ın siyaseti ile benim siyasetim arasında çok fark var. Sayın Başbakan baskıdan yanadır, ben özgürlükten yanayım. Sayın Başbakan yandaşlarına ihale dağıtmaktan yanadır, ben yasaların uygulanması ve ihalelerin objektif yapılmasından yanayım. Başbakan medya üzerinde baskı kurmaktan yanadır, ben medyanın özgürleşmesinden yanayım. Sayın Başbakan yolsuzlukların üzerine gitmez, ben yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gitmekten yanayım. Sayın Başbakan yoksulluğun sömürülmesinden, siyasi meta haline getirilmesinden yanadır, ben yoksulların da onurlu olduğunu, onların yoksulluğunun siyaseten sömürülmesinin yanlış olduğuna inanan biriyim. Dolayısıyla taban tabana zıtız. Başbakan'ın siyaset anlayışına ben katılmıyorum ama Sayın Başbakan bu siyaset anlayışını neye göre yapıyor, gidip halka anlatması gerekir. Ben siyaseti halkı kandırmak için değil halka farklı görünüp farklı şeyler söylemek için değil, ben içi dışı bir olan bir insanım. Başbakan'a daha önce de söyledim, ben camlara bakıp konuşan bir insan değilim. Yüreğimden ne geliyorsa, halka ne söylemek istiyorsam bunu bütün içtenliğimle, samimiyetle söyleyen bir insanım. Bunu Sayın Başbakan'ın anlaması mümkün değil. Olmadığı için de acaba ben de Recep Tayyip Erdoğan gibi olabilir miyim diye, bir beklenti içinde. Hiç o beklenti içinde olmasın. Ben asla Recep Tayyip Erdoğan olmayacağım. Ben halkın adamıyım. Halkın çıkarlarını savunan bir siyasi liderim" diye konuştu.

"ŞİKAYET ETMEYE HAKKI VAR MI SAYIN BAŞBAKANIN"

Başbakan'ın, askerlerin 29 Ekim resepsiyonuna katılmamasına yönelik eleştirilerini de Kılıçdaroğlu şöyle değerlendirdi: "Genelkurmay Başkanı kendisine bağlı. Şikayet etmeye hakkı var mı Sayın Başbakanın. Hakkı yok."

Kılıçdaroğlu, toplantıdaki konuşmasında yaptığı "Yeni CHP" vurgusunun sorulması üzerine de, "Yeni bir yönetimiz. Yeni yönetimin, yeni bir anlayışla, yeni bir çabayla daha fazla halka gitmesini istiyoruz. Düşüncelerimizi projelerimizi halka daha iyi anlatmak istiyoruz. Yeni CHP'den kast ettiğimiz bu. Biz tabiki tarihimizle köklerimizle gurur duyuyoruz. Onlar, ayrılmaz düşüncelerimiz, ayrılmaz varlığımız" dedi. 29 Ekim resepsiyonuna Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılmamasının sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan diyor ya, 'Doğru konuşun, samimi konuşun'. Oysa Başbakan söyledi, 'Ben eşimle veya kızımla katılacağım' dedi. Eşini de, kızını da öyle anlaşılıyor ki, ikna edemedi" diye cevap verdi.

Güncel Haberler