Haberler

Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a 11 Soru

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 11 soru yönelterek, "Cevaplar mı, cevaplayamaz. Her birisi demir leblebi neresini cevaplayacak.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 11 soru yönelterek, "Cevaplar mı, cevaplayamaz. Her birisi demir leblebi neresini cevaplayacak. Hırsızlık desen var, yolsuzluk desen var, her şey var. Her şey var. Bir tek olmayan bir şey var. Ne o, ar damarı, ar damarı yok" dedi.

-"KABATAŞ İSKELESİ'NDE BİR YALAN SÖYLENDİ, YALANI SÖYLEYEN ERDOĞAN"-

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, özetle şunları söyledi:

"Hepimiz kadınlara saygı duyarız. Hazreti Muhammed, "cennet anaların ayakları altındadır' diyor.

Kocaman adamken bile ben başımı gider annemin dizine koyardım, huzur bulurdum.

Bir yalan söylendi. Kabataş İskelesi'nde bir yalan söylendi. Yalanı söyleyen Erdoğan. "Başörtülü bacımızı sürüklediler' diyor. "Dövdüler' diyor. 8 ay önce söyledi.

Buradan yurttaşlarıma özellikle erkeklere sesleniyorum. Böyle bir olay olduğunda o iskelede bulunan herhangi birisi "ne yapıyorsunuz' demez mi? İnsanlık dışı bir olaydır eğer böyle olay varsa.

Bir televizyon kanalımız olağanüstü bir habercilik yapıyor. Görüntüleri buluyor, mobese kameralarından. Şimdi ben size saniye saniye ne olduğunu anlatacağım. 1 Haziran 2013 olayın olduğu gün. Görüntüler 1 Haziran 2013'e ait. 19.33 bu bayan kardeşimiz geçiyor. 19.37 şehir hatları iskelesi önünde bekliyor. 19.58 eşi geliyor yanına. 19.59 eşiyle beraber ayrılıyorlar.

-"OLMAYAN BİR OLAYI BAŞÖRTÜLÜ BACIMI YERLERDE SÜRÜKLEDİLER DİYE HALKI TAHRİK EDİYOR"-

Bir ülkeyi düşünün, ülkeyi yöneten bir başbakan düşünün. Olmayan bir olayı başörtülü bacımı yerlerde sürüklediler diye halkı tahrik ediyor.

Ben halkımı kutluyorum. Bu yalancıya inanıp galeyana gelmedikleri için.

-"AMA BİRİLERİ SENİN BAŞÖRTÜNÜ KULLANDI, SİYASETE MALZEME ETTİ"-

Ve bütün başörtülü kardeşlerime sesleniyorum. Artık sizin başörtünüz siyasetin dışında kalsın. İstediğiniz kıyafeti giyin. Benim başımın üstünde yeriniz var. Hiçbir zaman sizi kılığın şöyle kıyafetin böyle diye eleştirmedim. Ama birileri senin başörtünü kullandı, siyasete malzeme etti. Neden bunları gündeme getiriyor, biliyor musunuz, Cumhuriyet tarihinin en büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu saklansın, gizlensin diye

-"BURADAN O YALANCIYA SÖYLÜYORUM, KADININ BAŞÖRTÜSÜ SENİN YOLSUZLUKLARINI ÖRTEMEZ"-

Buradan o yalancıya söylüyorum. Kadının başörtüsü senin yolsuzluklarını örtemez. O kadının başörtüsüne saygı duyarım, senin yolsuzluğuna şiddetle karşı çıkarım.

-"MİLLETİ TAHRİK EDİYORSUN"-

Nedir bu, halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmaktır. Sen başbakansın sen. Huzur getireceksin ülkeye. Huzur getirmiyorsun, kavga getiriyorsun, milleti tahrik ediyorsun. Ortada böyle bir şey yok. Olsa zaten hep beraber üstüne gideriz. Bir kadına şiddet mi uygulanır binlerce kişinin ortasında, bir tek Allah'ın kulu tanık olarak çıkmamış. Polis o kadar dikkatli çalışmış ki, o saatte orada bulunanların cep telefonlarından orada bulunduklarını tek tek kimliklerini tespit etmiş.

-"ÜST TARAFI ÇIPLAK 100 KİŞİYİ KABATAŞ İSKELESİNDE ALLAH AŞKINA KİM GÖRMEZ BUNLARI?"-

Ne diyor, görüntüler böyle ama diyor ortada bir rapor var diyor. Ne zaman rapor 5 gün sonra rapor. Nerede kızarma, kararma var. Üst dizin iç tarafında var. Hani sürüklenmişti yerde, hani dövülmüştü? Üst tarafı çıplak 100 kişiyi Kabataş İskelesinde Allah aşkına kim görmez bunları?

-"UTAN UTAN, BOYUNDAN UTAN, BOYUNDAN"-

Şimdi hala diyor ki başörtülü bacımı sürüklediler. Utan utan, boyundan utan, boyundan

Asıl başörtülü kardeşime nerede hakaret ettiler. Gezi olaylarında. Başörtülü bir kardeşimizi tokatladılar. Hiç sesi çıktı mı, çıkmadı.

Yalancıdan başbakan olmaz.

-1998'DE YAŞANAN OLAYI HATIRLATTI, "KENDİ OĞLUNA GELİNCE NELER YAPIYOR" DEDİ-

Adli Tıp raporu söylüyor, bir örnek vereceğim. 11 Mayıs 1998. Şişli Abide Hürriyet Caddesinden bir kadın yaya geçidinde karşıdan karşıya geçiyor. Geçerken bir araba geliyor, çarpıyor. 35 metre sürüklüyor. Ve ağır yaralanıyor. 34 ABR 93 plakalı araç. Yaralanan ve hastaneye kaldırılan Sevim Tanürek. Arabayı kullanan Burak Erdoğan. Erdoğan'ın oğlu. Kendisi de o dönem İstanbul Belediye Başkanı. Kazadan hemen sonra İstanbul Büyükşehir'in itfaiye aracı geliyor, bütün yerleri temizliyor, bütün delilleri yok ediyor. Sevim Tanürek hastanede vefat etti. O dönem ilk rapor 8'e 3 yaya kusurludur dendi. Sevim Tanyürek ölünce savcı yeni bir iddianame hazırladı. 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istedi. Dava açıldı. Burak Erdoğan mahkemeye gitmedi, çünkü İngiltere'ye dil öğrenmeye gitmişti. Sonra mahkeme Adli Tıp'tan bir rapor daha istedi. Gelen ikinci rapor 8'de 8 yaya kusurludur diye. O raporu veren dairenin başkanı Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketine Genel Müdür yardımcısı olarak atandı.

Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Bunu yapan adam bu ülkeyi yönetiyor şimdi.

Kendi oğluna gelince neler yapıyor, öbür oğlu da mahkemelere gitmem dedi. Neden mahkemeleri takmayan arkamda güç var diyor. Ne mahkemesi diyor.

-BAŞBAKAN'A 11 SORU SORDU-

Fezlekeler geldi, bakanlara ilgili olarak ve fezlekeler geri gönderildi. HSYK'yı düzenleyecekler, yolsuzluk dosyalarını düşürmenin peşindeler.

Zafer Çağlayan, 28 kez toplam 52 milyon dolar rüşvet almaktan hakkında iddianame var. Muammer Güler 10 kez 10 milyon dolarlık rüşvet. Egemen Bağış 3 kez 1.5 milyon dolar.

17 Aralık'tan bu yana ağzından bir tek yolsuzluk lafı etmedi. Dünya çalkalanıyor, Türkiye çalkalanıyor.

Biz yolsuzlukları dile getirdik o her seferinde "paralel devlet' dedi. Bugün de demiş ki "bizim yanıtlayamayacağımız hiçbir soru yok' demiş. Şimdi ben sana soru soracağım, sen de bana cevap var o zaman.

Eğer ahlaklı bir adamsan, adam gibi adamsan, kul hakkı yemediğini iddia ediyorsan bu millete saygın varsa benim sorularıma cevap verirsin.

Bir; bir bakan 700 bin liralık saati paralel devlet mi verdi?

İki; ayakkabı kutusundaki 4.5 milyon doları paralel devlet mi oraya koydu?

Üç; bakanların çocuklarının yatak odalarına en az senin boyun kadar yedi kasayı paralel devlet mi yerleştirdi?

Dört; o kasaların içindeki milyon dolarları, avroları, Türk Liralarını paralel devlet mi yerleştirdi?

Beş; yatak odalarındaki para sayma makinalarını paralel devlet mi yerleştirildi?

Altı; ailece Zarrab'ın özel uçağına binip umreye sizi paralel devlet mi götürdü?

Yedi; dört bakan adı yolsuzluğa bulaşınca istifa ettiler. O dört bakanı paralel devlet mi istifa ettirdi?

Sekiz; dört bakan istifa ederken bir de benim lehime deklarasyon imzalayın demişti Erdoğan, senin lehine deklarasyon imzalanmasını paralel devlet mi senden istedi?

Dokuz; kendine özel medya, yandaş medya oluşturmak için bir havuz oluşturdun. 630 milyon dolarlık havuz oluşturdun. Bu havuzu paralel mi devlet mi oluşturdu?

On; oğlun Bilal Erdoğan TÜRGEV diye bir vakıf kurdu. Devletten ihale alanlar rüşveti o vakfa ödediler. O vakfı senin oğluna paralel devlet mi kurdurdu?

On bir; iki villaya valiyi sattın. İki villaya valiyi satmayı sana paralel devlet mi öğütledi?

-"HER BİRİSİ DEMİR LEBLEBİ NERESİNİ CEVAPLAYACAK"

Şimdi senden küçük bir çocuğun anlayabileceği dilden sorularımı sordum. Diyorsun ki her soruya cevap var diyorsun. Madem her soruya cevap var, benim bu sorularımı cevapla. Senin temiz olduğunu anlarım o zaman. Cevaplar mı, cevaplayamaz. Her birisi demir leblebi neresini cevaplayacak. Hırsızlık desen var, yolsuzluk desen var, her şey var. Her şey var. Bir tek olmayan bir şey var. Ne o, ar damarı, ar damarı yok. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyeni koruyandan adam olmaz. Yalan söyleyenden adam olmaz, hele hele yalan söyleyenden başbakan olmaz."

Kaynak: ANKA / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Kemal Kılıçdaroğlu Kabataş Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title