Kılıçdaroğlu: Kul Hakkı Yiyen, Hesap Soramaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Hatay mitinginde AK Parti iktidarını eleştirdi. Yolsuzluklarla mücadele edilmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Vallahi bunların açlığı çok tehlikeli. Bunların açlığı değil, tokluk dönemi de çok tehlikeli. Ye ye doymazlar bunlar. Kul hakkı yiyen, hesap soramaz. Hesabı, kul hakkını savunanlar sorar" dedi.

İstanbul'dan uçakla Hatay'a geçen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'ın, Türkiye'nin en güzel coğrafyalarından birisi olmasına, bereketli ovası, altın fışkıracak kalitede toprağı, kültürü, zengin mutfağına karşılık, Türkiye gibi son 9 yılda kan kaybettiğini söyledi. Uğur Mumcu Meydanı'ndaki mitingte yaklaşık 15 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, Ak Parti iktidarını sert dille eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın miting meydanlarında, "Her üniversiteyi bitiren illa iş bulacak diye bir kural yok" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bunu söyleyen kişi 21'inci yüzyılda başbakanlık koltuğunda oturuyor. 12 Haziran'da bütün işsizlere, üniversite mezunu iş bulamayan işsizlere sesleniyorum. 'Siz iş bulamazsınız da olur' diyen bir başbakana ders vermeye hazır mısınız? Başka bir ülkede bir başbakan bunu söylese bırakın iktidarda kalmayı oturduğu koltuktan ayrılırdı. Bunlar koltuğa yapıştı ayrılırlar mı? Ama 12 Haziran'da halkın gücü ile onları indireceğiz" dedi.

'AÇLIKTAN ÖLÜM AYIBINI DEFTERDEN SİLECEĞİZ'

CHP'nin çalışmasında ayrılık-gayrılık olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Samsun'da bir bebeğin açlıktan öldüğünü de hatırlattığı konuşmasında, "Yurttaşlarımızı birleştirmek, onları kardeşlik içerisinde, bir barış coğrafyasında, herkesin kazandığı, herkesin ürettiği, alın teri döktüğü bir Türkiye yaratmak istiyoruz. Hedefimiz bu bizim. Bu hedefi sağlamak için önce herkesin karnının doyması lazım. 21'inci yüzyıl Türkiye'sine yoksulluk yakışmıyor. 21'inci yüzyıl Türkiyesi'nde, Samsun'da 2. 5 aylık Kübra bebek annesinin kucağında açlıktan ölüyorsa bu ayıp kime aittir? Bu ayıbı, Türkiye'nin defterinden sileceğiz. Herkesin karnının doyduğu, yoksulluğun tarihe gömüldüğü bir Türkiye yaratacağız. Bu benim size vaadimdir" diye konuştu.

Bu vaadini Aile Sigortası ile hayata geçireceğini, CHP iktidarında hiçbir ailede yoksulluk olmayacağını, geliri olmayan veya asgari ücretin altında gelire sahip her ailede, kadının banka hesabına 600 TL yatıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal devlet anlayışında yapacağı en büyük devrimdir. Bu devrimi gerçekleştireceğiz. Çocuklarımız çöpte kağıt toplamayacak. Çocuklarımız okula gidecek. Anneler, çocuklarını yanına alarak alışveriş yapmaya gidecekler. İstediklerini alacaklar. Öyle, masum, evlerinde bekleyip 'acaba birisi gelir, bize miadı geçmiş makarna verir mi?' diye beklemeyecek. Onların onurlarını koruyacağız. Yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Yoksul insanların da bu ülkede özgürce yaşayabileceklerini onlara söyleyeceğiz. Ben 'Aile sigortasını getireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nde yoksul bir tek aile olmayacak. Kadını dirayetli konuma getireceğiz' deyince, öbür taraftan Recep bey başladı, 'sen parayı nereden bulacaksın?' diye. Bu ülke zengin ülke, bu ülkede paranın yokluğu fakir fukara olunca mı aklına geliyor senin? Fakir fukaraya mı gücün yetiyor senin? Benim için yandaş yok, vatandaş var. Kullanmadık, satın almadık, bir anda doğalgaz bedeli olarak 2 milyar 400 milyon dolar ödedik. Çıkıp 'ödemedik' diyemezler. Dedikleri an 2 milyar 400 milyon dolarlık rakamı sizin adınıza söz veriyorum onların yakalarına iliştireceğim. 2 milyar 400 milyon dolar parayı kim ödedi? Siz sanmayın ki Recep bey ödedi. Recep beyin cebi dolarlarla dolu, onun tuzu kuru. O parayı bu millet, bu ülkenin yoksul insanları ödedi. Telefonla konuşurken, bulaşık yıkarken, ekmek, peynir, süt alırken, otobüse binerken. Her zaman her ortamda ödediniz. Ben diyorum ki, 'aile sigortası getireceğim. Sen de getir. Beraber getirelim, çıkaralım bir an önce yoksulluğu tarihe gömelim, çocuklar çöpte kağıt toplamasın, okula gitsin' diyorum. Beyefendinin lafına bak. Parayı nerede bulacaksın? Ben parayı bulurum. Yeter ki halk için çalış, halkı düşün, yoksulları düşün. Yeter ki bunu yap sen. "

BUNLARIN AÇLIĞI TOKLUK DÖNEMİ DE TEHLİKELİ

Kılıçdaroğlu, Ak Parti'nin yolsuzlukla da mücadele etmediğini de öne sürerek, "Güzel bir pankart var. 'Aç Kurtlar Partisi'nden kurtarın bizi? diyor. Vallahi bunların açlığı çok tehlikeli. Bunların açlığı değil, tokluk dönemi de çok tehlikeli. Ye ye doymazlar bunlar. Yolsuzlukla mücadele edeceklerdi sözde, ettiler mi? Kayseri Belediyesi'nde rüşvet toplayan bir kişinin el defterini Recep beye gönderdim. Adam rüşvet toplamış, kimden topladığı, tarihi var, altında ne kadar topladığı da var. Bari bunu soruştur. Verdiği cevap, 'efendim defterin fotokopisini aldık ama altında toplayan adamın imzası yok' diyor. Biz de diyeceğiz 'eğer o defterin altında imza arıyorsan otur adam gibi sen imza at'. Eğer, imza olsaydı diyecekti ki parmak izi yok. Parmak izi olsaydı, 'bu imza ıslak imza değildir' diyecekti. Siz dünyada bir rüşvet defterini görüp soruşturmamak için gerekçe arayan bir başbakan duydunuz mu? Böyle bir başbakan olur mu? Bir de bunlar diyorlardı ki, 'kul hakkı yiyenden hesap soracağız'. Kul hakkı yiyen, hesap soramaz. Hesabı, kul hakkını savunanlar sorar. Yetim hakkı kul hakkı yiyenden hesap soracağız hiç endişeniz olmasın" diye konuştu.

ÇİFTÇİYE 1. 5 TL'LİK MAZOT

Amik Ovası'nın bereketli topraklarında ekim yapan çiftçilerin halinin Türkiye'deki tüm çiftçiler gibi Hataylı çiftçilerin de yüzünün gülmediğini Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Recep beye sorarsanız, çiftçilerin durumu çok iyi. Hele hele 'aldıkları mazot da bedava neredeyse, fiyatı çok düşük' diyor. Öyle mi? Bütün çiftçi kardeşlerime sesleniyorum. 9 yılda hayatından memnunsan 12 Haziran'da git AKP'ye oy ver başımın üstünde. Ama diyorsan son 9 sene ürettiğim ürünün bedelini alamadım, icralık oldum, perişan oldum, borç batağına baktım, geçinemiyorum, ektiğim ürünün bedelini, alın terimi alamıyorum' diyorsan önünde 6 ok var. Orada yiğit, çalışkan, ülkeye hizmet etmek isteyen insanlar var. Git mührünü 6 okun altına bas ve Türkiye'yi aydınlığa çıkar. Hatay'dan bütün çiftçi kardeşlerim duysun. İktidara geldiğimizde ilk 4 ayda yapacağım uygulamalardan birisi çiftçinin mazotunu litrede 1. 5 lira yapacağız. Bizim ürettiğimiz bütün projelerin özünde insan var. Aile sigortası diyoruz yoksulluğu toprağa gömeceğiz. Mazota 1. 5 lira diyoruz çiftçi üretsin alın terinin karşılığını alsın. Pamuğu Yunanistan değil benim çiftçim eksin diyoruz. Bir yılda ithal edilen tarım ürünlerine verilen para 10 milyar dolar. Kendi çiftçine değil, dışarıya veriyorsun. Çiftçiye verilen teşvik 6 milyar lira. 6 milyarın 5. 5 milyar lirasını mazot zammı ile geri alıyorlar. Geriye 500 bin lira kalıyor. "

Emeklilerin de hayatlarından memnun olmadığını bildiren Kılıçdaroğlu, "İyi de, 'Emeklilere o kadar zam yaptık ki emekliler yaz tatilini Kanarya adalarında geçiriyor' diyorlar. Gerçekten memnun değil misiniz? 5510 sayılı yasayı çıkardılar, emeklileri Türkiye Cumhuriyeti'nin 2'nci sınıf yurttaşı yaptılar. Hiçbir zaman, hiçbir hükümet kanun değişmediği sürece milli gelir artışından emeklilere pay veremez. O kanunu değiştirmek, emekliyi 1'inci sınıf yurttaş yapmak benim boynumun borcudur. Milli gelir artışından pay vereceğiz, emeklilerin yıllardır beklediği intibak yasasını da çıkaracağız. Esnafsınız priminizi yatırdınız, emekli oldunuz. Aldığınız aylıkla geçinemiyorsunuz, tekrar çalışacaksınız. AKP 'çalışırsan senin emekli aylığından yüzde 15 keserim' dedi. Kesiyor da zaten. Bunu kaldırmak da benim boynumun borcu. Allah aşkına siz hiç çalışan adamın cezalandırıldığı ülke gördünüz mü?" dedi.

'ONLARI SESİNİ ÇIKMAYACAK KONUMA GETİRECEĞİM'

Askerliğin 15 aydan 9 aya indirme, üniversiteliye yaz tatilinde askerlik projelerini açıkladıklarında, Başbakan Erdoğan'ın "Gençlerin askerlik süresini 15 aydan 9 aya indireceksin peki memleketi kim savunacak?" dediğini bildiren Kılıçdaroğlu, bu konuda şu cümlelere yer verdi:

"Senin oğlun 21 gün valinin gözetiminde, el bebek gül bebek gider askerlik yapar gelir. Aklına memleket savunması gelmez. Vatandaşın oğlu gidecek, 15 aydan 9 aya indireceğiz. Derdine bak memleketi kim savunacak? Ey Recep Tayyip Erdoğan memleketin savunulması için sana ihtiyaç yok. Biz gerekirse dişimizle tırnağımızla bu memleketi savunuruz. Memleketin savunmasından bahsedebilmen için sende Kuvayi Milliye ruhu olması lazım. Biz Kuvayi Milliye ruhunu genlerimize işlemişiz. Yeri geldiğinde tabi ülkemizi savunacağız. Sen kullanılmamış doğalgazın bedeli olarak 2 milyar 400 milyon dolar öde, sonra çık 'memleketi kim savunacak' de. Savunacaksan adam gibi savun. Parayı boşa harcama. Dedik ki 'üniversite gençlerimiz yaz tatillerinde askerlik yapacak. Üniversite bittiğinde askerliği bitecek. İtiraz ettiler, sonra baktılar ki başka ülkelerde varmış, sesleri çıkmadı. Onları sesleri çıkmayacak konuma getireceğim.

ŞİFRE İDDİALARI

YGS'deki şifre iddialarını da mitingde gündeme getiren Kılıçdaroğlu, "Bakın güzel bir pankart var. 'Şifre yaz AKP'ye gönder. Cevaplar cebine gelsin' diyor. Yanında da 'Yandaş Giriş Sınavı' diyor. Önce, 'sınavlarda şifre yok' dediler. Sonra 'var ama sehven yapılmış' dediler. Sonra çıktılar 'valla billa var' dediler. 'Var' diyen adam nerede, koltuğunda oturuyor. 1 milyon 700 bin ailenin ahı günahı onların boynundadır. Hem şifreyi kabul edeceksin, hem koltuğunda oturacaksın, senin de en büyük destekçin bu ülkenin başbakanı olacak. Ar damarı çatlamış insanlar, ahlakı gelişmemiş insanlar bunu yapabilir. Biz bunu miting alanlarında söylüyoruz diye, güya o çocukları istismar ediyormuşuz. Hak aramak ne zamandır istismar oldu. Hakkını arayamayan şerefini yitirir. O çocuklar da hakkını arayacak. Recep bey çıkıp diyor ki, 'o çocuklar yürüyor, ben de onların karşısına istersem 10 bin kişi çıkarırım'. Yüreğin varsa çıkar bakalım. Sen kim hak aramak kim? Sen hak aramak değil hak arayanlara engel oluyorsun. Hak arama nedir bilmiyorsun, hukuk nedir bilmiyorsun" dedi.

KORKAK ADAMLAR DEVLETİ YÖNETEMEZ

Başbakan Erdoğan'ın kendisini, SSK Genel Müdürlüğü dönemiyle ilgili suçladığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, halkın iktidarında CHP'yi özgürce eleştirmek özgürlüğüne herkesin sahip olacağını eleştiriden değil, iftiradan korktuklarını vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, kendisiyle ilgili SSK'daki suçlamaları konusunda tartışmaya çağıran Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Biz eleştiriden korkmuyoruz. Korktuğumuz ne? İftiradan yalandan korkuyoruz. İftira bizi rahatsız ediyor. Verilmeyecek hesabımız yok. Allaha şükür alnımız temiz. Recep bey ikide bir diyor ki 'Sana nasıl güvenelim. sen SSK'da genel müdürlük yaparken orayı batırdın' diyor. Hatay'dan sesleniyorum. Recep Tayyip Erdoğan, sen istersen bütün bakanların, istediğin sosyal güvenlik uzmanlarınla senin istediğin televizyonda senin istediğin gazetecilerle tartışalım, yüreğin varsa gel karşıma çık. Bakalım sosyal güvenlik ile ilgili ben ne yapmışım, sen ne yapmışsın. Karşıma çıkabilir mi? Ben de biliyorum çıkamaz. Çıkması için adamda mangal gibi yürek olması lazım. Recep Tayyip Erdoğan'ın karşıma çıkacak yüreği var mı? Ben de biliyorum yüreği yok. Bir adamın Kemal Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkması için mangal gibi yüreği olması lazım. Çıkanların sonunu gördünüz. Kalkıyor beni eleştiriyor. Sen başbakan değil misin? Varsa niye ortaya çıkar mıyorsun? Benim çalıştığım dönemi müfettiş ordusu ile incelediler. Müfettişler 'eleştirecek bir konu bulamadık' diye rapor verdiler. Sen müfettiş görevlendirdin, müfettiş kana rapor verdi, ona rağmen kalkıp beni kötülüyorsan sen adam değilsin. Her şeye tahammül ederim ama iftiraya hayır. İftira atmak iyi bir şey değil. Biz 'yolsuzluk var' diyorsak elimizde belgesi vardır, bir bildiğimiz vardır. O nedenle adam gibi adamsan kendine güveniyorsan çıkarsın karşıma. Sen nasılsa hükümetsin, devletin bütün arşivleri senin elinde. Al arşivleri gel karşıma, sana başka soru sormayacağım, sadece bunu tartışacağız. Ama gelemez, yüreği yetmez, korkar. Korkak adamlar hükümeti, devleti yönetemez. Efelenmeye bakmayın siz. Biz Türkiye'nin her coğrafyasında her TV kanalında her gazeteci ile oturup tartışmaya hazırız. Çünkü bizde mangal gibi yürek var, verilmeyecek hesabımız yok. "

MİTİNG ÇADIRLARINA İLGİ

CHP'nin miting meydanlarında ilk kez Samsun'da kurduğu, "Nasıl bir başbakan istiyorsunuz?" diyerek, katılanların görüşünün sorulduğu, hediyelerin dağıtıldığı miting çadırları Antakya'daki mitingde de kuruldu. Çadırlar, mitinge gelenlerin ilgisini gördü.

Politika Güncel Haberler