Kck Davasında Tutuklu Yargılanan 94 Sanık Tahliyesini Talep Etti

Diyarbakır Barosu, KCK ana davasında tutuklu yargılanan, aralarında milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle, belediye başkanları, il genel meclis üyelerinin de bulunduğu 94 sanık hakkında tahliye talebinde bulundu.

Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı ile CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ve 4'ü BDP'li biri bağımsız 5 tutuklu milletvekilinin tahliyesinin ardından Diyarbakır Barosu, KCK ana davasında yargılanan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle, belediye başkanları, il genel meclis üyelerinin de yer aldığı tutuklu 94 sanıkla ilgili yargılandıkları Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine tahliyeleri için başvurdu.

6. Ağır Ceza Mahkemesine tahliyeye ilişkin gönderilen dilekçede, Anayasa Mahkemesinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) verdiği uzun tutukluluğun ihlali kararları doğrultusunda 94 sanığın tahliyesi istendi.

Mahkemenin tutukluluk halinin devamı yönündeki kararı

Dilekçede, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2010/444 esas sayılı dosya kapsamında 94 sanığın tutuklu yargılandıkları hatırlatılarak, "Sanıkların tutukluluk süreleri en az olanlar 2 yıl 3 ay, en uzun olanlar ise 4 yıl 9 ayı bulmuştur. 17 Nisan 2009'da tutuklanan bazı müvekkillerin tutukluluk süresi 5 yılı aşmak üzeredir. Davanın soruşturma süresi 17 Nisan 2009'da başlamış, ilk davanın görüldüğü 18 Ekim 2010 tarihine kadar devam etmiştir. Yani yaklaşık 18 ay sürmüştür. Kovuşturma aşaması da 18 Ekim 2010 tarihinden bu yana devam etmektedir. Bütün duruşmalar sonucunda mahkeme neredeyse aynı gerekçelerle tutuklu müvekkillerin tutukluluk halinin devamına karar vermiştir" ifadelerine yer verildi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin tutuklamaya ilişkin verdiği kararın başta Anayasa olmak üzere, yasaya ve uluslararası sözleşmeler ile hukuk belgelerine açıkça aykırı olduğu ileri sürülen dilekçede, tutuklamaya yapılan itirazın nedenine ilişkin şöyle denildi:

"Her kişinin özgürlük ve güvenlik hakkı Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin koruması altındadır. Özellikle bir suç isnadıyla gözaltına alınan ya da tutuklanan kişi makul bir süre içinde salıverilme hakkına sahiptir. Anayasanın 19. maddesinde yer alan düzenleme ve 'kişilerin özgürlük ve güvenlik hakları' dikkate alındığında tutuklama şartlarının bulunduğu var olsa bile ceza muhakemesi hukukunda tutuklama mecburiyeti yoktur. Tutuklama tedbirdir ve cezanın infazı hiç değildir. Hatta 'beklenen ceza dikkate alındığında' gibi bir gerekçeyle verilen tutuklama kararları açıkça hukuka aykırıdır. Tutuklama kararlarının aynı olan gerekçeleri Anayasada düzenlenen 'kişi özgürlüğü ve güvenliği' ile örtüşmediği gibi bu tutuklama kararları yasaya aykırıdır."

Dilekçenin sonuç ve talep bölümünde ise CMK'nın 109. maddesi kapsamında öngörülen Adli Kontrol Tedbirleri hatırlatılarak, tutuklu sanıklar için şu taleplerde bulunuldu:

"Mahkemenin 03.01.2014 tarihli 'tutukluluk hallerinin devamına' dair kararının usule, yasa hükümlerine, AİHM içtihatlarına, Anayasa Mahkemesi kararlarına, hukuka ve adalete aykırı olduğundan kaldırılmasına ve tutuklu müvekkillerin serbest bırakılmasına, mahkemenin bihakkın tahliye konusunda aksi kanaatte ise yasada öngörülen adli kontrol hükümleri uygulanmak suretiyle müvekkillerin Adli Kontrol Tedbirleri çerçevesinde yasanın öngördüğü güvencelere bağlanarak serbest bırakılmalarına, mahkeme müvekkillerin tahliyeleri konusunda aksi kanaatte ise itirazı incelemeye yetkili mahkemeye gönderilmesini talep ediyoruz."

İddianameden

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca KCK ana davasına ilişkin hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle'nin de aralarında bulunduğu 94'ü tutuklu 175 sanık hakkında, "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak", "Terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak" ve "Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek" suçlarından, 15 yıldan ağırlaştırılmış müebbete kadar değişen hapis cezaları isteniyor. - Diyarbakır

Yüksek Seçim Kurulu Hatip Dicle Diyarbakır Kck Yerel Haberler