Kayseri Prof. Dr. Oktay Oymak: "Canlıları Böbrek Nakli İçin Kullanmak, Akıllıca Bir Durum Değil"

Prof. Dr. Oktay Oymak: "Canlıları böbrek nakli için kullanmak, akıllıca bir durum değil"

TÜRK Nefroloji Derneği Kayseri Şubesi'nin 'Diyalize Güncel Bakış' konulu toplantısında konuşan Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı ve dernek başkanı Prof. Dr. Oktay Oymak, "Canlıları böbrek nakli için kullanmak, bana göre çok akıllıca bir durum değil. Bir insanı sağlığına kavuşturmak için, diğer insanın bir organını alıyorsun. Doğru olan, kadavradan yapmak ama Türkiye'de, henüz bu aşamada yeterli bir durumda değiliz. Geriye diyaliz tedavileri kalıyor" dedi. Bir otelde düzenlenen toplantıya, dernek başkanı Prof. Dr. Oktay Oymak, öğretim üyeler, ve davetliler katıldı. Program çerçevesinde, evde diyaliz tedavileri, kemik hastalığı ile diyalizde stabilite ve kalite konuları hakkında bilgi verildi. Konuyla ilgili gazetecilere açıklama yapan ERÜ Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Oymak, Türkiye'de 50 binin üzerinde diyaliz hastası olduğunu söyledi. Diyaliz hastalarının, tedavilerinde neler yapılabileceğiyle ilgili çözümler üretmeye çalıştıklarını ifade eden Oymak, "Bunlardan birisi, karın diyalizi, Türkiye'de çok yaygın değil. Bir diğeri, evde hemodiyaliz yapma şansı olabiliyor bu hastaların. Özellikle, kendi yapabilecek durumda olan hastaların, böyle bir şansı var. Bunun için, ilgili firmalar hastaların evinde, makine sistemi kurulumu yapıyor. Hastanın herhangi bir ücret ödemesi olmuyor. Normal hemodiyalizdeki ücretler gibi, SGK tarafından masrafları karşılanıyor. Bunun avantajı, hasta evde dilediği zaman diyaliz yapabiliyor. Kendine uygun bir zamanda. Oysa hastanelerde ve özel merkezlerde belirli saatleri vardır ve o saatlerde gidip gelmek zorundadırlar. Bu, hasta için tabi ki önemli bir konfor ve rahatlık sağlıyor. Bir diğeri de, bu hastalarda kemiklerde ciddi hastalık oluyor. Yani, çok kolay kemik kırılmaları olabiliyor. En ufak bir düşmede, hatta düşmeden de olabiliyor. Bunlar, hayatı zindan ediyor hastalara" diye konuştu. Belirli yaş sınırını geçen insanların düzenli olarak kontrol yaptırmalarının altını çizen Oymak, böbrek yetmezliğinin son derece sinsi bir hastalık olduğunu ve erken teşhis edilmediği takdirde, hastanın diyalize mahkum kaldığını dile getirdi. Böbrek naklinin her hastaya uygun olmadığına ve yeterince verici olmadığına da dikkat çeken Oymak, "Bardak taşıp, masa berbat olduğu zaman hastalar bunu fark ediyor. Böbrekler tükenip, bulantı, kusma başlayınca fark ediliyor. Erken fark etmenin yolu, düzenli chek-up, idrar tetkiki, kan tahlilleri yapılarak bakılabilir. Erkenden yakalanıp, gerekli tedbirler alınabilir. Burada, önlemek ve erken yakalamak en önemli konu. Geç kaldığınız zaman, diyaliz veya böbrek nakli dışında bir alternatifiniz kalmıyor. Böbrek nakli de, her hastaya olmuyor. Yeterince verici yok. Hem kadavra anlamında hem canlı anlamında verici bulunamıyor" şeklinde konuştu. Canlıların, böbrek naklinde kullanılmasını uygun bulmadığını vurgulayan Oymak, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Canlıları böbrek nakli için kullanmak bana göre çok akıllıca bir durum değil. Bir insanı sağlığına kavuşturmak için diğer insanın bir organını alıyorsun. Büyük bir ameliyat geçiriyor. Doğru olan kadavradan yapmak ama Türkiye'de dediğim gibi henüz bu aşamada yeterli bir durumda değiliz. Geriye diyaliz tedavileri kalıyor. Diyaliz tedavilerinde de o hale gelmeden bunların önlenmesi gerekiyor."

türkiye Kayseri Politika Güncel Haberler