Haberler

Kanser ve Beyin Tümörünü Yendi, Beşinci Kitabını Yazıyor

Bursa'da, sırt ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede akciğer kanseri tanısı konulan, bunu yendikten bir süre sonra da beyninde tümör büyüdüğünü ve hamile olduğunu aynı günde öğrenen, geçirdiği beyin ameliyatından sonra karnındaki bebeğini kaybeden Seher Çarkım Elmalı (36), moral ve inançla kavuştuğu sağlıklı hayatına beşinci kitabını yazarak devam ediyor.

BÜŞRA NUR ÖZCAN - Bursa'da, sırt ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede akciğer kanseri tanısı konulan, bunu yendikten bir süre sonra da beyninde tümör büyüdüğünü ve hamile olduğunu aynı günde öğrenen, geçirdiği beyin ameliyatından sonra karnındaki bebeğini kaybeden Seher Çarkım Elmalı (36), moral ve inançla kavuştuğu sağlıklı hayatına beşinci kitabını yazarak devam ediyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, yaklaşık 7 yıl önce, 29 yaşında sırt ağrıları nedeniyle doktora giden ve akciğer kanseri olduğunu öğrendikten sonra yüzünün şişmesi ve saçlarının dökülmesiyle zor günleri başlayan Elmalı, anne ve babasından uzun süre gizlediği hastalığını kardeşlerinin de desteğiyle yendi.

Bunun ardından evlenmeye karar veren Elmalı, nikah hazırlıkları sürecinde başlayan ve gittikçe şiddetlenen baş ağrıları için düğününden bir müddet sonra gittiği hastanede, beyninde tümör olduğunu öğrendi.

Aynı gün bir aylık hamile olduğu haberini de alan Elmalı, başarılı geçen operasyondan sonra karnındaki bebeğini kaybetse de hayata tutundu.

Hastalık sürecinde yaşadıklarını, tedavi gördüğü hastanenin koridorlarında kaleme alan Elmalı, şimdi beşinci kitabını yazıyor.

"Eşim, Allah'ın bana verdiği bir hediye"

Elmalı, 2008 yılında akciğer kanseri olduğunu, bu haberle hayatının tamamen değiştiğini ve yaklaşık iki yıl tedavi gördükten sonra bu hastalığı yendiğini söyledi.

"İlk aşk"ının kendisini bulmasıyla evlenmeye karar verdiğini dile getiren Elmalı, "Baş ağrılarım vardı ama düğün stresinden olduğunu düşündüm. Ağrılarım şiddetlenince düğünden hemen sonra doktora gittim ve beynimde kocaman bir tümör olduğunu öğrendim. Aynı gün hamile olduğumu da öğrendim ve onunla ameliyata girdim. O, bana güç verdi ama daha sonra onu vermek, ondan ayrılmak zorunda kaldım maalesef çünkü tedavimde ona zarar gelebilirdi. 'Sen mi, o mu?' dediler. 'O' dedim. 'Hayır, sen' dediler ve onu vermek zorunda kaldım. Onu kaybettim" diye konuştu.

Hastalığı sırasında sürekli geçmişini sorguladığını dile getiren Elmalı, birkaç sinir krizinden sonra psikoloğa başvurduğunu bildirdi.

Daha sonra hayatında bir şeylerin değişmeye başladığını anlatan Elmalı, şöyle devam etti:

"Kişilerle diyaloglarım değişti. Hastalığımdan sonra benden kaçan ve yanımda kalan insanlar hayatımı şekillendirdi. Kaçanlara da hayatımda kalanlara da şükrettim ve tevekkül etmeyi, teslim olmayı öğrendim. 'Bu hastalık bana verildiyse demek ki seçilmiş biriyim' diye düşündüm. Günü yaşamak gerektiğini, kısıtlı zamanımızı kaliteli geçirmenin önemini anladım. Bana, 'Hepimiz öleceğiz, neden bu kadar üzülüyorsun' diyenler vardı. Hala da var ama artık üzülmüyorum. Kız kardeşim ve eşim en büyük destekçim oldu. Eşim, Allah'ın bana verdiği bir hediye. Bu yaşadıklarımdan sonra onu bana hediye olarak verdi Allah, öyle inanıyorum."

"Çalışırken öleceğim diye yerime birini aldılar"

Elmalı, kanseri yenmeye çalışırken büyük zorluklar yaşadığını vurguladı.

Mikrop kapmamak için maskeli gezmek zorunda kaldığını ancak herkesin mikropluymuş gibi kendisinden kaçtığını, garip bakışlar, yüzümdeki şişliğe tiksintiyle bakanlar olduğunu bildiren Elmalı, zor günlerini şöyle anlattı:

"Saçlarım dökülmüştü, keldim. Bunu çok kompleks yaptım çünkü hastalanmadan önce çok uzun saçlarım vardı. Fiziksel değişim, çok zor bir süreçti benim için. Ölümden geçtim, fiziksel değişimden geçememiştim o zamanlar. Sonra baktım olmuyor, kabullendim ve o halimi peruklarla güzelleştirmeye çalıştım. Aslında ölümü yaşarken gördüm. Yaşarken bir dönem öldüm. Herkes bana 'öldü' gözüyle baktı. Çalışırken öleceğim diye yerime birini aldılar. Herkes öleceğimi düşünürken babamı kaybettim. Babam, ben kanser olduktan sonra akciğer kanseri oldu ve bunun beynine sıçraması sonucu vefat etti. Ardından iki kuzenimi, teyzemi, iki çocukluk arkadaşımı kaybettim. Ölümün sırayla olmayacağını gördüm. Sonra göz açıp kapayıncaya kadar geçti hastalığım ve bir temizlenme geldi bana, arındım sanki. O arınmadan sonra hayata daha çok bağlandım. Her şeyi paylaşmak istedim insanlarla; cebimdeki parayı, eşyamı, fikrimi, aklımı, ruhumu..."

Hayata bağlanmak için bir hedef belirlediğini söyleyen Elmalı, kitap yazmaya başladığı bilgisini verdi.

Yaşadıklarını hastane koridorlarında yazıp ilk kitabı "Pamuk İpliği"ni çıkarttığını dile getiren Elmalı, "Hayatımızı pamuk ipliklerinden çelik halatlara bağlayalım diye kitabın ismini böyle koydum. Bu kitap sayesinde hayata çelik halatlarla bağlandım. Bütün içimdekileri akıttım. Ardından ikinci kitabımı çıkarttım. Yazmak hoşuma gitti. İçimdekileri attıkça rahatladım. Tabii güzel tepkiler de aldım. Herkes benden üçüncü kitabı istedi, üçüncü ve dördüncü kitapların da çıktı" ifadesini kullandı.

"Kitaplarım çıktıktan sonra hayatım tamamen değişti"

Elmalı, kanser hastalığını yenen üyelerden oluşan ve bu tür hastalarına yardım eden bir derneğe üye olduğunu aktardı.

Dernekte, ihtiyacı olanlara yardım etmenin ruhunu beslediğine işaret eden Elmalı, "Orada insanlar için bir şey yaptıktan sonra hafiflediğimi hissediyorum. İşe gidip geliyorum. Tüm bunlar için ayrı ayrı şükrediyorum; yaşama döndüğüm, insanlara yardım edebilme şansım olduğu için. Her şey geride kaldı çok şükür. Kitaplarım çıktıktan sonra hayatım tamamen değişti. İmza günlerine gidiyorum. Tanımadığım kişilerin benden imza istemesi çok güzel bir duygu. Sadece bunun için bile kitap yazabilirim" değerlendirmesinde bulundu.

Kanserin artık ölümcül olmadığına dikkati çeken Elmalı, bu tür hastalara zaman zaman tetkikler yaptırıp vücudunu anlamasını, umutlarını asla yitirmemesini, moral, tevekkül ve inançla iyileşebileceklerini bir an bile akıllarından çıkarmamasını tavsiye etti.

Kaynak: AA / Yerel

Elmalı Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title