İzmir - Tbmm Komisyonu, Efemçukuru'Nda İnceleme Yaptı
Madencilik Sektöründeki Sorunların Araştırılarak Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Meclis Araştırma Komisyonu Üyeleri, İzmir'in Menderes İlçesi'ne Bağlı Efemçukuru Köyü'nde Tüprag Metal Madencilik A.ş. Tarafından İşletilmek İstenen Altın Madeninde İnceleme Yaptı. Maden Firması Yetkililerinden Bilgi Alan Komisyon Üyesi Milletvekilleri, Yanlışlıkla Girdikleri Köyde Vatandaşlarla Görüşmeden Geziyi Bitirdi.
Madencilik sektöründeki sorunların araştırılarak gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Meclis Araştırma Komisyonu üyeleri, İzmir'in Menderes İlçesi'ne bağlı Efemçukuru Köyü'nde TÜPRAG Metal Madencilik A.Ş. tarafından işletilmek istenen altın madeninde inceleme yaptı. Maden firması yetkililerinden bilgi alan komisyon üyesi milletvekilleri, yanlışlıkla girdikleri köyde vatandaşlarla görüşmeden geziyi bitirdi.
Komisyon üyesi milletvekillerinin inceleme gezisine CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Vali Yardımcıları Nevzat Ergün ve Mustafa Erdoğan, Menderes Kaymakamı Ahmet Önal, İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe ve Urla Belediye Başkanları ile bazı il genel meclisi üyeleri katıldı. Karayolu ile Menderes İlçesi'ne bağlı Efemçukuru Köyü'ne gelen komisyon üyeleri TÜPRAG Metal Madencilik A.Ş. tarafından işletilmek istenilen altın madenine giderek Şirket Müdürü Mehmet Yılmaz'dan maden hakkında bilgi aldı.
Efemçukuru'ndaki altın cevherinin ilk olarak 1992 yılında bulunduğunu, toplam 142 milyon dolara mal olacak yatırım için bugüne kadar yaklaşık 50 milyon dolar harcandığını belirten TÜPRAG Metal Madencilik A.Ş. Şirket Müdürü Mehmet Yılmaz, işletmeye açıldığında 320 kişinin istihdam edileceği madende halen 180 işçinin çalıştığını söyledi.
Madenden elde edilecek ton başına 12.65 gram altının yaklaşık 1 kilometre uzunluğunda ve 4 metre genişliğindeki bir damardan sağlanacağını anlatan Yılmaz, yaklaşık 2.5 milyon ton cevherin konsantre hale getirilerek şirkete bağlı başka bir işletmede siyanürlenerek altın elde edileceğini söyledi. Yılmaz, "Tesisin ömrü 11 yıl olarak öngörülüyor. Sıfır deşarj ilkesine bağlı olarak çalışacak madende yeni bir teknik olan altını alınmış cevherin yüzde 60'lık bölümü toprak altına geri macun olarak pompalanacak geri kalan yüzde 40'lık bölüm de tamamen kurutulacak, ancak yerüstünde atık havuzu olmayacak" dedi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, 1 milyar 300 milyon dolar değerindeki altının çıkartılırken yeraltı suyuna zarar verilmeyeceğini söyledi. Madenin, Tahtalı Barajı Havzası'nın dışında, ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı öngörülen Çamlı Barajı Havzası içinde kaldığını dile getirdi.
'MADENCİLİĞE KARŞI DEĞİLİZ ANCAK İZMİR'İ DÜŞÜNÜYORUZ'
Milletvekillerini sorularından sonra söz alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu altın çıkarılmasına kesinlikle karşı olmadıklarını, ancak belediye tarafından yapımı planlanan Çamlı Barajı su havzasında böyle bir madene ruhsat verildiğini, bölgenin Tahtalı ve Balçova Barajları'nın havzalarını etkileyebilecek bir noktada olduğunu söyledi.
DSİ'nin yapımından vazgeçtiği baraj için uygulama projesi hazırladığına dikkati çeken Kocaoğlu, Çeşme Yarımadası'nın su ihtiyacını karşılayacak başka bir kaynak olmadığını dile getirerek, "DSİ ekonomik koşullar nedeniyle baraj yapımını ertelemiş olabilir. Ancak, yarımadanın su ihtiyacının karşılanması için bu barajın yapılması gerekir. Çeşme, Karaburun, Urla, Seferihisar ve Güzelbahçe'yi kapsayan yarımadada Çamlı Barajı'nın dışında bir başka su kaynağı yok. 171 bin hektarlık alandaki yarımada İzmir'in gelişimi için olmazsa olmaz bir bölgedir. Biz altın aranmasına karşı değiliz ancak 5 sulama göleti, 5 barajın yer aldığı bu su havzasında bizim endişemiz böyle bir madenin kirliliğe yolaçmasıdır. Adında her ne kadar çukur da olsa Efemçukuru Çeşme Yarımadası'nın en tepesinde bulunmaktadır. Turizmi geliştirmek için planlar yaptığınız bir yarımadanın tepesinde altın ararsanız turist getiremezsiniz" dedi.
Altın madeni konusunda objektif, bilimsel gerçeklere inanmayı tercih ettiğini belirten Başkan Kocaoğlu, konuyu bilimsel ahlakına güvendiği kişilerle derinden irdelediğini anlatarak, "Ne 'altına hayır', ne de 'altına evet' diyenlerle muhatap olmadım. Bu barajla ilgili bir dosya dolusu rapor var. Eğer bilim, 'suyun kirlenme riski var' diyorsa yasal zeminde sonuna kadar karşı çıkacağız. Eğer bilim, 'problem yok' diyorsa, kurumlar denetleyecekse bizim için sakıncası yok" diye konuştu.
Kocaoğlu'nun sözleri üzerine tekrar söz alan Mehmet Yılmaz, teknik ve bilimsel bakıldığında su havzasında madenlerin çalışabileceğini, öncelik olarak insan ve çevre sağlığını göz önüne aldıklarını söyledi.
KÖYE GİRDİLER ANCAK KÖYLÜLERLE KONUŞMADILAR
Toplantının ardından komisyon üyeleri madende cevherin sıkıştırılacağı tesisin önüne giderek orada toplanan işçilerle kısa süre görüştü. Sohbetin ardından yola çıkan komisyon üyeleri bulundukları aracın şoförünün yolu karıştırması üzerine yanlışlıkla Efemçukuru Köyü'ne girdi. Otobüs köyde manevra yapacak bir yer bulup dönerken komisyon, köylülerin şaşkın bakışları arasında köyü terk etti ve Seferihisar üzerinden konaklayacakları Narlıdere Polis Eğitim ve Moral Tesisleri'ne geldi.