İsrail'deki Tüm Araplar İslami Hareket'in Yanında Olacaktır"

İsrail'in, Şeyh Raid Salah liderliğindeki 1948 Filistin İslami Hareketi'ni "yasa dışı örgüt" ilan etmesi tartışılmaya devam ediyor.

Konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulunan İsrail vatandaşı Filistinli ve Haaretz gazetesi yazarı Odeh Bişarat, İsrail vatandaşı tüm Arapların bu karara karşı İslami Hareket'in yanında olacağını söyledi.

İsrail'in kararını "tehlikeli" bulduğunu belirten Bişarat, şunları kaydetti.

"Bu çok tehlikeli bir karar. İslami Hareket'in binlerce üyesi var. Binlerce insanı bir anda kanun kanun dışı ilan edemezsiniz. İsrail'deki Arap toplumu içerisinde İslami Hareket'i tasvip etmeyenler de bu yasağa karşı hareketin yanında olacaklardır. Bunun ilk önemli örneğini yarın göreceğiz. İsrail'deki Araplar yarın genel greve gidecekler. Çünkü İsrail vatandaşı Arapların tamamı Mescid-i Aksa söz konusu olduğunda birleşirler. İnsanlar tehlikeyi gördükleri anda İsrail hükümetinin hukuksuz adımlarına karşı demokratik bir birliktelik içerisine girmeye devam edecektir. Bu konuda bizim endişelerimizi paylaşan Yahudiler de var."

"Zor kullanarak İslami hareketler yok edilemez"

Bişarat, "Onlarca yıldır Arap ülkelerinde İslami hareketler zorla bastırılmaya çalışıldı ancak bunda başarılı olunamadı. Bu hareketler hala güçlü şekilde faaliyetlerine devam ediyor. Bunun İsrail'deki İslami Hareket için de geçerli olacağını düşünüyorum. İslami Hareket, yasak kararına rağmen faaliyetlerine devam edecektir. İsrail ise bu kararla daha da karanlık bir yola girmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

İslami Hareket gibi büyük bir organizasyonun bir anda alınan bir kararla yok edilebileceğini zannetmenin "ahmakça" olduğunu ifade eden Bişarat, "İslami Hareket'e karşı bir mücadele verilmek isteniyorsa, bunun tek yolu ancak düşüncelerin konuşmasıdır. Yani medya, sivil tolum kuruluşları gibi organizasyonlarla beğenmediğiniz bir harekete, düşünceye karşı mücadele edebilirsiniz. Ancak zor kullanarak, yasaklama kararları vererek bu insanları ortadan kaldıramazsınız. İnsanların düşüncelerini yasaklasanız bile kendilerini ifade edecek başka demokratik yöntemler bulacaklardır. Ancak diktatör rejimleri, yasaklama ve askeri tedbirlerle böyle bir hareketi yok edeceğini düşünüp buna göre davranabilir" diye konuştu.

"İşgal bitmeden mücadele bitmez"

İsrail'deki İslami Hareket'in doğduğu spesifik bir atmosfer olduğunu belirten Bişarat, "Bu sadece Mescid-i Aksa'da yaşananlar değil, işgal altındaki Filistin topraklarının tamamıdır. İslami Hareket'in mücadelesi İsrail işgaline karşıdır ve bu işgal bitmeden ne bu hareket, ne de diğer Filistinli muhalif gruplar ortadan kalkmaz. İşgal ve zulüm bitmeden Filistinlilerin mücadeleyi bırakmasını bekleyemezsiniz. Bunların faaliyetlerini sonlandırmasının tek yolu İsrail işgalinin bitmesidir" dedi.

İslami Hareket'in bu karardan sonra bazı açılardan radikalleşmesinin öngörülebileceğini ancak kendi yöneticilerinin de ifade ettiği üzere demokratik yollardan mücadeleyi sürdürmeye çalışacaklarını kaydeden Bişarat, "İslami Hareket'ten bahsederken bir makineden değil insanlardan bahsediyoruz. Bu insanlar askeri tedbirlerle mücadeleden vazgeçirilemezler" diye konuştu.

Kaynak: AA / Güncel