İş Kazasında Ölen Vinç Operatörü Karabük'te Toprağa Verildi

Antalya Limanı'nda, devrilen vinçle gemi arasında sıkışarak ölen vinç operatörü 27 yaşındaki Selahattin Kayış, memleketi Karabük'ün Yenice İlçesi'ne bağlı Kayış Köyü'nde gözyaşları içinde toprağa verildi.

Zonguldak Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü'nde 1.5 yıl çalıştıktan sonra 4 ay önce Antalya Limanı'nda vinç operatörü olarak işe başlayan Selahattin Kayış, gemiden yük boşaltılırken devrilen vinçle gemi arasında kalarak öldü. Kayış için Karabük'ün Yenice İlçesi'ne bağlı Kayış Köyü'nde cenaze namazı kılındı. Köy mezarlığının bulunduğu alandaki cenaze namazı öncesi Cemalettin Çakar, damadının tabutunun başında taziyeleri kabul etti. Kayış'ın cenazesini kıldıran imam Mustafa Kanış, kazalarda ölenlerin de şehit rütbesinde olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Rabbimiz inşallah şehitler cümlesine dahil eder. Çünkü ailesinin rızkı için çalışanı Allah sever. Para kazanmak için dünyada çok çeşitli yollar var. Ama bizim gencimiz evladı için gurbet ellere gitmiş, oralarda çalışmış. Helalinden kazanmak için gayret etmiş. Ama bugün televizyon ekranlarında, 'insanları ne yapsam da kandırsam' diye bir sürü şarlatanlar çıkmış, bir sürü şeyleri ucuz ucuz veriyorum diye satıyorlar. Bizlere gelen dandik malzemeler, orada söylenenin tam tersi. Bizleri hep kandırıyorlar. Allah onları ıslah eylesin."

EŞİ VE KARDEŞİ AĞLADI

Kayış'ın cenazesi, öğleleyin kılınan cenaze namazından sonra omuzlarda mezarlığa taşındı. Yunus Kayış, ağabeyinin fotoğrafını taşırken gözyaşlarını tutamadı. Cavidan Kayış da eşinin arkasından gözyaşı döktü. Yakınlarının yardımıyla güçlükle ayakta durabilen Cavidan Kayış, "Aşkım seninle gurur duyuyorum. Fedekar kocam, yiğit kocam benim, mekanın cennet olsun. Karanlıklarda kalmayasın, cennet bahçelerinde olasın inşallah" diyerek ağladı, Selahattin Kayış, aile mezarlığında toprağa verilirken kardeşi Yunus Kayış baygınlık geçirdi. Yunus Kayış, çevredekilerin müdahalesiyle kendine geldi.

"BAŞKA EVLATLAR ÖLMESİN"

Selahattin Kayış'ın kayınpederi Cemalettin Çakar, gemideki kömürün boşaltılması için iş makinesi yüklendiği sırada kazanın meydana geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Kömür alındıkça geminin suyun üzerindeki yüksekliği artıyor. Damadım yüksekliğin iş makinesinin yüklenmesi için yeterli olmayacağını söylüyor. Ancak damadımı zorluyorlar. Ben şimdi kızımı, torunumumu nasıl idare edeceğim? 'Benim babam nerede?' dediği zaman nasıl cevap vereceğim? O yetkililer o zaman çıkıp gelecekler mi? Evladımız geri gelecek mi? Yürüyüşse yürüyüş yapacağım, bu iş katliamını çözeceğiz. Başka evlatlar ölmesin. Hep katliam. Kader böyle mi olmalı? Yazık günah değil mi?" - K

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel