İngiliz Parlamenterler, "Avrupa Tutuklama Emri"Ni Oylayacak

İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiliz parlamentosunun Avrupa Tutuklama Emri (EAW) için oylamaya gideceğini açıkladı.

Başbakan Cameron, İngiliz Parlamentosu'nun alt kanadı Avam Kamarası'nda yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkeler arasında herhangi bir şüphelinin gözaltına alınması, tutuklanması veya yargılanmasına izin veren düzenlemede ciddi iyileştirilmeler yapıldığını söyleyerek, uygulamanın " Birleşik Krallık'ın çıkarına olduğunu" ifade etti.

İngiltere İçişleri Bakanlığı, polis ve güvenlik hizmetleri, AB uygulamasının, Birleşik Krallık'ın korunması, organize suç ve insan ticareti operasyonlarına destek için hayati önem taşıdığını belirtirken, koalisyon hükümetinin büyük ortağı ve Başbakan Cameron'ın liderliğindeki Muhafazakar Parti'nin bazı milletvekilleri, uygulamanın suistimal edildiğini savunuyor ve İngiliz halkının hürriyeti ile Birleşik Krallık'ın egemenliğine tehdit oluşturduğu gerekçesiyle uygulamaya yönelik karşı duruş sergiliyor.

Cameron yaptığı konuşmada, yapılan reformlarla EAW'ın önceki sürümlerinden farklı olduğunu vurguladı. İngiltere Başbakanı, ülkesinin hali hazırda 100 kadar AB adalet hükmünün dışında kalmayı uygun gördüğünü hatırlatarak, "Birleşik Krallık'ın güvende tutulması için özellikle ciddi suçlulardan ve teröristlerden uzak tutulması için harekete geçmemiz önemli. Avrupa Tutuklama Emri de bunu yapabilmek için en iyi yolu sunuyor. Bu uygulamaya yönelik endişeleri olanlara şunu söylemek istiyorum; EAW, son İşçi Partisi hükümeti zamanında bize ilk tanıtıldığından çok farklı. Şimdi, İngiltere'de suç olmayan bir şey için suçlular iade edilemiyor. Yargıçlar EAW'ı reddedebilme yetkisine sahip. Ayrıca uzun süreli tutuklama gerekiyorsa iade edilme yapılmıyor. Tüm bunlar dikkate alınacak önemli hususlar" diye konuştu.

Öte yandan, Avam Kamarası'ndaki oturumda Muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Ed Miliband, Başbakan Cameron'a EAW'ın parlamentonun onayından geçmesi için partisinin desteğinin sözünü verdi. Ancak Başbakan Cameron'ın, EAW'nın parlamentoda oylanması için oyalandığı yönünde eleştiride bulunan Miliband, Cameron'ın oylamayı bir hafta içerisinde düzenlemesi için baskıda bulundu. Cameron da Miliband'e cevaben, "Oylamayı geciktirmiyorum, oylama yapılacak" dedi.

Başbakanlık sözcülüğü ise henüz kesin bir tarih belirlenmediğini kaydetti.

İngiltere'nin 1 Aralık'a kadar EAW de dahil bir dizi Avrupa Birliği cezai adalet ve kolluk önlemlerine uyup uymamaya karar vermesi gerekiyor. İngiltere'nin dahil olmak istediği 30 kadar AB adalet ve içişleri yasaları arasında tutuklu transferi anlaşması ve İngiliz vatandaşlarının Birleşik Krallık'ta kefaletle serbest bırakılması için iadelerine izin veren sistem yer alıyor.

Bu arada İspanya, DNA, parmak izi, araç kayıt veritabanına dahil olmaları gibi İngiltere'nin diğer AB yasalarını benimsemesi çağrısında bulunuyor ve İngiltere'nin seçiciliğini eleştiriyor. İspanya, terör ve organize suçlarla mücadele için veritabanlarının gerekliliğine dikkati çekerken İngiliz hükümeti sadece uygun görülen yasalara dahil olacaklarını belirtiyor.

İlk olarak 2004 yılında uygulamaya konulan EAW, AB'ye üye ülkeler arasında şüphelilerin daha hızlı iade edilmesi ve işlemlerin kolaylaştırılmasına olanak sağlıyor. EAW'den önce şüphelinin iadesi ortalama bir yıl sürerken, EAW'nin uygulamaya alınmasıyla tutukluların ortalama 48 gün içinde iadesi gerçekleşebiliyor. Şüphelinin, tutuklamayı takiben en fazla 90 gün içerisinde iadesinin gerçeklemesi gerekiyor.

2009 yılına ait AB verilerine göre, Polonya yaklaşık 5 bin EAW'yle en fazla tutuklama emri çıkaran ülke konumunda bulunurken, Polonya'yı sırasıyla Almanya ve Romanya takip ediyor. - London, City of

Kaynak: AA / Güncel