-IMF 2011 İçin Küresel Büyüme Tahminini Yüzde 4.4'e Yükseltti

Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel toparlanmanın ilerlediğini ancak bu ilerlemenin eşit olmadığını bildirdi. IMF, Ekim ayındaki küresel büyüme tahminini yüzde 0.2 revize etti ve bu yıl dünyada üretimin yıllık yüzde 4.4 artacağını öngördü.

WASHINGTON (ANKA) - Uluslararası Para Fonu(IMF), küresel toparlanmanın ilerlediğini ancak bu ilerlemenin dünyanın çeşitli bölümlerinde eşit bir şekilde devam etmediğini bildirdi. IMF'ye göre dünyada üretim 2011'de yıllık bazda ortalama yüzde 4.4 artacak. Petrol dışı emtia fiyatlarının bu yıl dolar bazında yüzde 11 artacağı, gelecek yıl ise yüzde 5.6 düşeceği tahmin edildi. IMF "Birçok yükselen ekonomide etkinlik canlı durumda, enflasyon baskıları ortaya çıkıyor ve şimdi kısmen güçlü sermaye akışlarının neden olduğu aşırı ısınmaya yönelik kimi sinyaller var" açıklamasını yaptı.

IMF Dünya Ekonomik Görünüm raporunun Ocak güncellemesini yayınladı. İki hızlı toparlanmanın, yani kimi ülkelerde daha hızlı, kimi ülkelerde ise yavaş toparlanmanın sürdüğünü, gelişmiş ülkelerde ekonomik etkinliğin beklenenden ılımlı, büyümenin ise düşük olduğunu belirten IMF Avro bölgesi çevresindeki yenilenmiş streslerin aşağı yönlü risklere katkı yaptığını kaydetti. IMF WEO güncellemesinin özeti şöyle:

"Birçok yükselen ekonomide etkinlik canlı durumda, enflasyon baskıları ortaya çıkıyor ve şimdi kısmen güçlü sermaye akışlarının neden olduğu aşırı ısınmaya yönelik kimi sinyaller var. Gelişmekte olan ülkelerin çoğu özellikle de Sahra altı Afrika ekonomileri güçlü biçimde büyüyor. Küresel üretimin 2011'de yıllık yüzde 4.4 artacağı tahmin ediliyor, rakam küresel üretimin Ekim 2010 Dünya Ekonomik Görünüm Raporu (WEO)'na göre yüzde 0.25 daha fazla artacağı tahminini ortaya koyuyor. Bu 2010'un ikinci yarısındaki beklenenden iyi ekonomik etkinlik kadar, ABD'deki bu yılki ekonomik etkinliği artıracak yeni politika inisiyatiflerini yansıtıyor. Fakat toparlanmada aşağı yönlü riskler yüksek kalmaya devam ediyor. Güçlü toparlanma için en acil gereksinimler, avro bölgesindeki ülkesel ve finansal sıkıntıları yenmek için hızlı ve kapsamlı eylem, daha genel olarak gelişmiş ülkelerdeki mali dengesizlikleri düzeltmek ve finansal sistemleri reform ve onarıma tabi tutmak. Bunların aşırı ısınma baskılarını denetimde tutmaya ve anahtar yükselen ekonomilerdeki dış dengeyi yeniden sağlamayı kolaylaştırıcı politikalarla tamamlanması gerekiyor."

- TAHMİN EDİLEN BÜYÜME RAKAMLARI-

IMF dünya ekonomisinin 2011'de yıllık yüzde 4.4, 2012'de ise yıllık yüzde 4.5 büyüyeceğini tahmin etti. Kurum Ekim ayına göre 2011 büyüme tahminlerinde yüzde 0.2 artış öngördü, 2012 dünya büyüme tahminini ise değiştirmedi. IMF son çeyrekler itibarıyla da dünya ekonomisinin 2011'de yüzde 4.5, 2012'de ise 4.4 büyüyeceğini öngördü.

Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerin 2011 ve 2012'de yıllık bazda yüzde 6.5 büyüyeceğini öngören IMF, son çeyrekler bazında ise büyümenin yüzde 7.0 ve yüzde 6.8 olacağını tahmin etti.

IMF, 2011 ve 2012'de yıllık büyümenin Avrupa Birliği'nde yüzde 1.7 ve yüzde 2, Orta ve Doğu Avrupa'da yüzde 3.6 ve yüzde 4.0, Bağımsız Devletler Topluluğu'nda yüzde 4.7 ve yüzde 4.6, Çin'de yüzde 9.6 ve 9.5, Hindistan'da yüzde 8.4 ve yüzde 8, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yüzde 4.6 ve yüzde 4.7 olacağını öngördü.

- PETROL VE EMTİA FİYATLARI-

IMF'ye göre, 2011'de petrol fiyatları dolar bazında yüzde 13.4 artacak, artışın 2012'de yüzde 0.3 olacağı tahmin edildi. Petrol dışı emtia fiyatlarında ise bu yıl dolar bazında yüzde 11 artış, gelecek yıl ise yüzde 5.6 düşüş öngörülüyor.

Tüketici fiyatları gelişmiş ekonomilerde bu yıl ve gelecek yıl yüzde 1.6 yükselecek, artış yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 6 ve yüzde 4.8 olacak.

IMF LIBOR tahminini bu yıl için ortalama yüzde 0.7, gelecek yıl için ise yüzde 0.9 olarak açıkladı.

- KÜRESEL TOPARLANMA İŞLİYOR-

Güncellemede küresel toparlanmanın ilerlemeye devam ettiği, teşvik önlemlerinin güçlenmiş üretimden kısmen sorumlu bulunduğu, bunun özellikle Japonya için geçerli sayılacağı belirtildi. IMF, "Kriz esnasında hızla düşen özel tüketimin büyük gelişmiş ekonomilerde bir taban kazanmaya başladığına ilişkin işaretler artıyor. Yükselen ve gelişmekte olan ekonomiler üçüncü çeyrekte güçlüydü, değişmeyen bir özel taleple, hala uyumlu bulunan politika duruşları ve yeniden dirilen sermaye akışlarıyla iyi bir şekilde desteklendiler" dedi. Rapordan diğer satırbaşları şöyle:

"- Kimi büyük gelişmiş ekonomilerde gayrımenkul piyasaları ve hanehalkı gelirleri hala zayıf (örneğin ABD'de) ve menkul kıymetleştirme düşük düzeyde. - Finansal koşulların bu yıl genel olarak ya istikrarda kalacağı ya da iyileşeceği tahmin ediliyor. Büyük gelişmiş ekonomilerdeki banka borç verme koşullarının daha rahatlaması ve finansal olmayan kurulların bono çıkarmalarının da güç kazanması bekleniyor. - Finansal gerginliğin avro bölgesi çevresinde, piyasa katılımcılarının hala ülke ve bankacılık riskleri; öngörülen ve var olan tasarruf önlemlerinin siyasi fizibilitesi ve kapsamlı bir çözümün eksikliği konularında endişelerinin bulunduğu yerlerde yüksek kalmaya devam edeceği tahmin ediliyor.

- Çalkantının Avro bölgesi çevresine yayılmasının sınırlı görüldüğü temel senaryo altında yükselen piyasalara sermaye akışlarının güçlü kalmaya devam edeceği, finansal koşulların canlı olacağı bekleniyor. Yükselen piyasalarda bono çıkarmanın 2011'de de güçlü kalacağı tahmin ediliyor. Son dönemlerdeki düşüşlere karşın vadeli piyasalarda düşük faizler ve oldukça güçlü yatırımcı iştahı yükselen piyasaya sermaye akışlarında ve varlık fiyatlarında yukarı yönlü riskler oluşturmaya devam edecek.

- Emtia fiyatları yüksek kalmaya devam edecek ve enflasyon kimi yükselen ekonomilerde artacak. - Aşağı yönlü riskler, Avro bölgesi çevresindeki gerilim olasılıklarının Avrupa'nın merkezine yayılmasından, ora vadeli mali konsolidasyonun formülasyonunda ilerlemede yetersizlik bulunmasından, ABD gayrımenkul piyasasındaki zayıflığın sürmesinden, yüksek emtia fiyatları ve aşırı ısınma ile yükselen piyasalardaki potansiyel ani yükseliş ve çöküş döngülerinden kaynaklanıyor. - Parasal sıkılaşma, aşırı ısınma baskılarının ortaya çıkmaya başladığı yükselen ekonomilerde başlamalı ya da devam etmeli. Bu anlamda kimi ülkelerde son dönemlerde politika faizlerinde görülen yükseliş, kimilerinde nominal döviz kurunun değerlenmesi tercih edilebilir olsa da memnuniyetle karşılandı. Bununla birlikte bu tip bir sıkılaştırma, ülkelerden birçoğunun şu anda deneyimini de yaşamakta olduğu güçlü sermaye akışlarını alevlendirebilir. O nedenle kredi ya da varlık piyasalarında artışları aşırı hale gelmekten alıkoyan ihtiyatlı önlemler göz önüne alınmalı. - Kimi yükselen piyasalarda, ister yükselen ekonomilerin kendilerindeki güçlü temeller, ister gelişmiş ekonomilerdeki daha gevşek para politikasının neden olduğu sermaye akışları nedeniyle yenilenen artışlar, uygun politika yanıtı gerektirir."(ANKA)

(ORH/ES/ÖMR) - Ankara

Politika Güncel Haberler