Haberler

'Güvenin Olmadığı Ülkede Ekonomik Krizi Atlatmak Mümkün Değil'

Babacan, Egsiad Genel Kurul Toplantısı'nda Yaptığı Konuşmada Türkiye'nin Ekonomik Krizi Atlatmasındaki En Büyük Sırrın 'Güven' Olduğunu Söyledi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, EGSİAD Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin ekonomik krizi atlatmasındaki en büyük sırrın 'güven' olduğunu söyledi. Birçok Avrupa ülkesinde kamu borcunun İkinci Dünya Savaşı sonlarının seviyesine ulaştığını ifade eden Babacan, bunun vahim bir dorum olduğunu kaydetti. Babacan, "Bu krizin etkilerinin ortadan kalması yıllarca sürecek, bazı ülkelerde on yıllarca sürecektir" dedi. Tüm bu olumsuz tablo üzerine Kuzey Afrika'da ve Ortadoğu'da yeni gelişmelerin ortaya çıktığını kaydeden Babacan, önümüzdeki bir kaç yılın kolay olmayacağını ifade etti.

Türkiye'nin zor dönemde başarı öyküsü olarak anıldığını belirten Ali Babacan , Avrupa ülkelerinin ekonomide, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin de demokraside Türkiye'yi örnek aldıklarını söyledi. Babacan şöyle konuştu: "Türkiye 2001 yılından bu yana gerçekleştirdiği reformlar, demokrasinin ilerlemesi, hukuk devleti yoluna girmesi sadece içimizdeki bir konu değil bizimle birlikte bizim bölgemizde de birçok ülkeyi etkileyen bir konu. Yine Türkiye'nin bu ekonomik krize rağmen, bu dünyayı kasıp kavuran ekonomik sarsıntılara rağmen ekonomisinin nispeten korunaklı bir şekilde gidiyor oluşu batıdan bakanlar için Avrupa tarafından bakan ülkeler açısından takdir edilen bir durum. Geçenlerde Hollanda'nın ekonomiden sorumlu bakanı ile bir görüşme yaptık İstanbul'da. 'Size hem imreniyoruz hem de sizden öğreneceğimizi şeyler var' diyor.

Düşünün ki bizim sürekli yetişmek için uğraştığımız ekonomik anlamda kendimize hedef seçtiğimiz Avrupa standartlarında olan bir ülke olanın gıbda ettiği bir ülke haline geldik. Bazen bana soruyorlar 'bu işin sırrı nedir? bu kadar gelişmelerin ardında ne var?' diyorlar. Ben de tek bir kelime ile cevap veriyorum güven. Güven olmayan bir ülkede ne yaparsanız yapın, nereden kaynak bulursanız bulun, kalkındırmayı ve ekonomik büyümeyi sağlamak mümkün olmaz. Biz bu son durumda dünyanın son derece karışık olduğu bir ortamda güveni hep ön palana koyduk. Yaklaşımlarımızda hep güven ilk unsur oldu. Eğer halkımız bize güvenirse bizim önümüz açık."

TÜRKİYE TASARRUF YOLUNU SEÇTİ

Dünyada yaşanan kriz döneminde Türkiye'nin tasarrufa gittiğini anlatan Babacan, bazı ülkelerin ise bütçelerini açtıklarını kaydetti. Babacan konuşmasını şöyle sürdürdü: "2009 yılında birçok ülke bütçeyi açmayı da göze alarak büyümeye gitti. Ekonomi kötü biz ne yapalım vatandaşımıza daha geniş imkanlar tanıyalım vatandaşımız geniş imkanlar ile ekonomiye canlanma getirsin. Can suyu denilen bir tabir vardır çok tehlike olarak birçok ülke bu yola başvurmuş bu yola girmiştir. Bir ülkenin bütçe açığı çoksa, borcu çok yüksekse o devlet bu parayı nereden bulacak? ya tekrar borçlanacak ya da dönecek merkez bankasına para bastıracak. Kamu borcu risk olarak algılanan ülkelerde devlet harcamasını artırarak büyüme mümkün değildir. Bunun acı sonuçlarını pek çok ülke yaşıyor şu anda. Harcamayı artıracağım diyen ülkelerde hükümetler düştü.

Biz 2009 yılında bambaşka bir yolu seçtik. Tasarruf yolunu seçtik. Devletin harcamalarında tasarruf tedbirleri aldık. Pek çok ülke yaz deftere bir gün öderim derken biz bu iş ciddi iştir bu krizden ciddi şekilde çabuk ve hızlı çıkmak istiyorsak tasarruf yapmamız ve güveni artırmamız lazım dedik. Güvenin olmadığı bir ülkede ekonomik krizi atlatmak mümkün değildir. Halkın cebine 100 Euro 200 Euro fazla koyarsanız koyun ama halkta güven yoksa zaten o parayı harcamaz. Halk geleceğe güveniyorsa para harcar. 3 yıl boyunca nasıl bütçe açığımızı makul seviyelerde tutacağımıza dair palanlar yaptık ve bunu ortaya koymaya başladık. 2009 yılının son çeyreğinde Türkiye eksiden artıya geçmeye başladı. 2010 yılında yüzde 8'lik bir büyüme görüyoruz, işsizlik 2.1 seviyesinde düştü. 2009 yılına göre istihdam edilen yani iş sahibi olan 1 milyon 300 bin kişi daha oldu. Bu ekonomik krizde işsizliği düşüren birkaç ülkenin arasında Türkiye .2010 yılını çok şükür çok olumlu bir şekilde kapattık.

Halkımızı güveni tüketici güveni son yılların en yüksek seviyesine yükseldi. Tüketici endeksi son 4 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye geleceğe güvenerek bakıyor. Bu güven olmasa zaten ne ekonomik düzelme ne de istihdam olur. Bankalarımız geleceğe güvenle bakmaya başladı. O kadar güvendiler ki Türkiye'deki kredi hacmi 490 milyar mertebelerinden 540 milyar mertebelerine yükseldi. Sadece tüketici kredileri 43 milyar arttı. Bırakın halkımız kazandığı parayı harcamayı kazanmadığı parayı gelecekte harcamak için aldı. Bir yandan Avrupa ülkelerin borçları bir yandan merkez bankalarının karşılıksız basmış olduğu para, er geç geri çekilmeli yoksa enflasyon çok ciddi sorunlara gelebilir. Bir taraftan artan enerji fiyatları, yani önümüzdeki dönem çok ittihatlı davranmamız gerekir. İşte bu noktada 2011'in başlarında politikalarımıza yeniden bir düzenleme yapma gereği hissettik. Her şeyin çok iyi gittiği bu dönemde bir miktar bu hızı geri çekmek lazım. Önümüzde dar ve dolambaçlı yollar var. Bu dar ve virajlı yollara girdiğimizde Allah korusun sonuç malum. Onun için bir yandan Merkez Bankası bir yandan hazine 2011 yılını biraz kontrollü tutmaya çalışıyoruz. Bu tarz büyüme Avrupa'daki en hızlı büyüme olacaktır. Şöyle bölgeye baktığımızda 2011 yılının bölgede en hızlı ekonomisi büyüyen ülkesi Türkiye olacaktır. Bunu ayağımızı yere sağlam basarak gerçekleştirmemiz gerekir."

TÜRKİYE'DE 1 DOLARIN ALTINDA YAŞAYAN NÜFUS YOK

Dünyada fiyatlarının tarihi rekor kırdığını söyleyen bakan Babacan, son 6 ayda dünyada 44 milyon kişininin açlık sınırının altında yaşamaya başladığını kaydetti. Gelebilecek şeylere karşı her türlü tebdirin alınması gerektiğini vurgulayan Babacan, "Türkiye'de bir doların altında yaşayan bir nufüs yok. Çin'de nüfüsun yüzde 15'i açlık sınırı altında. Hatta Brezilya, Meksika gibi ekonomik büyüklüğüyle mukayese edilen ülkeler bunlar, bu ülkelerde bakıyorsunuz yüzde 3'lük gibi bir nüfüs hala bir doların altında yaşıyor. Bize baktığımız zaman 2002 yılında yüzde 3 civarında, 2009'da binde 2'ye düştü bu oran. Bu binde 2'de ya şöyle böyle devletin ulaşamadığı ya da vatandaşın devlete ulaşamadığı sebeble oluşmuştur. Bizim devlet destek politikamız, vatandaşımızın bir doların altında yaşamasına izin verecek politikalar değildir. Türkiye gelir dağıtımının en düzgün olduğu ülkelerden. Zengin ve fakirin arasındaki farkın en kapalı olduğu ülke durumunda. Bugün bakıyorsunuz dünyanın en zengin adamı Meksika'dan çıkıyor" dedi.

TÜRKİYE'DE İTİBARLI BİR MUHALEFET YOK

Babacan, önümüzdeki dönemin kolay olmayacağını, buna karşı bazı siyasi partilerin yapamayacakları vaatlerde bulunduğunu savundu. Karşılarında itibarlı bir muhalefet partisi olmadığı için kendilerini yalnız hissettiklerini söyleyen Babacan şöyle konuştu: "Aslında seçime gidin bir hükümetler böyle söylemlere girmez. Gaz verir, umut verir. Kriz demiyeceksiniz ekonomik fren yapmak gerekir diyeceksiniz. Kamu bankalarının önümüzü açın biran önce bol para dağıtın. 3 ay sonra bakarız öbür ülkelerin durumuna düşmüşüz. 3 ay sonra kim öle kim kala . Siyasetin içinde aslında normali bu, birçok ülkeye bakarsak biz bunu geçmiş zamanlarda da böyle idi. Hala birçok parti Türkiye'de bu yanlışa, bu yanlış yola saptırılıyor. Ben çok gördüm kim ne verirse ben 5 fazlasını vererim diyen parti liderleri vardı. Artık o dönem kapandı. Ben artık bu söylemlerin alıcısı da olmaz hem de böyle söylemlerin cazibeside kalmaz diyordum. Ama geçenlerde bir siyasi partinin genel başkanı çıkıyor hani bizim 2023 yılı hedeflerimiz varya biz 2023 için hedefler koymuştuk ya onları yazmış okuyor.

Kimine yüzde 5 eklemiş kimine yüzde 10 eklemiş. Hala bir aydır hani şu herkese 600 lira vereceğiz diyorlar ya daha onun hesabını ortaya koymuş değiller. 3 rakam açıklıyorsunuz çarpıyorsunuz çıkıyor ya da çıkması gerekeyir. Türkiyenin ana muhalefet partisi daha bir hesap işi ortaya koymuş değil. Kim ne verirse mantığı ben 5 fazlası. Üzücü bir tablo. Her meslekte rakibin akıllı olması lazım. Çünkü akılsız rakip şaşırtır ne yapacağını bilemediğiniz için akıllı rMkibin ne yapacğını az çok ölçersiniz biçersiniz. Onunla rekabet daha kolay olur. maalesef türkiyede siyasi tabloda böyle bir durum var. Karşınızda böyle akıllı, itibarlı, söylediği itibar gören bir muhalefet partisi göremiyoruz. Bu da çok üzücü bir durum, kendimizi çok yanlız hissediyoruz."

EKONOMİK KALKINMANIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL YARGI SİSTEMİ

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'deki ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engellerden birisinin yargı sistemi olduğunu söyledi. Babacak şöyle dedi: "Bundan sonra Türkiyede'ki ekonomik kalkınmanın önüandeki en büyük engellerden birisi de yargı sistemidir. Eğer Türkiye yargı reformu yapamazsa, işadamları iş dünyası Türkiye'ye dışarıdan bakanlar, Türkiye'ye 'bu ülke hukuk devletidir' demedikten sonra ekonomik kalkınma gerçekleşemez. İşte bu güne kadar 'Türkiye düzelir, reform yapılır' diye bu güne kadar geldik. Yargı reformunun önünü açabildik ama bundan sonra yargı reformunun derinleştirilmesi gerekir. Hızlı kararlar alınması gerekiyor. İki ayrı mahkemeye bir olay götürüyorsunuz bakıyorsunuz apayrı sonuçlar çıkıyor. Hızlı karalar alınamıyor. Yargı reformu ekonomik kalkınma için temel bir unsurdur. Eğitim bir, ikinci yargıdır. İş dünyası çalışma hayatı ile de ilgili çok reformlara ihtiyaçımız var. Türkiye haftalık çalışma saatlerinin en uzun olduğu ülke. Türkiye'de çalışıyorum diyen herkesin ortalama çalışma haftalık saati 49 saat. Bu özel sektörde 59 saate de çıkıyor. Gelişmekte olan ülkeler var gelişen ülkeler var ama en yüksek oran çalışma saatinde bizde. Niye iş veren iş artıkça yeni adam alacağına mevcut adamı daha fazla çalıştırmayı yeyliyor, mesai yaptırıyor fazla mesaiyi veren var vermeyen var oda ayrı bir konu. İşe adam almak ayrı bir maaliyet ister, çıkarmak ayrı bir maliyettir, iş adamı için. İşte bütün bunlar önümüzdeki dönemin reform konuları ve alanları. İşverenleri destekleyeceğiz ama aynı zamandada çalışanın hukukunu hakkınıda koruyacağız."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Politika Güncel Haberler

Erdoğan-Özel görüşmesinde Kılıçdaroğlu'nu küplere bindirecek 'Koltuk' muhabbeti

Erdoğan-Özel görüşmesinde Kılıçdaroğlu'nu küplere bindirecek "Koltuk" muhabbeti

Mezuniyet törenindeki kıyafet krizine valilik el attı! Soruşturma için 2 müfettiş görevlendirildi

Mezuniyet törenindeki kıyafet krizine valilik el attı! Soruşturma için 2 müfettiş görevlendirildi

Yaşlı adam, kızını ve torununu kurşun yağmuruna tutarak katletti

Yaşlı adam, kızını ve torununu kurşun yağmuruna tutarak katletti

Bakmadan Geçme

Zonguldak bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Arefe günü resmi tatil mi? Arefe günü resmi tatil sayılır mı, tam gün mü, yarım gün mü tatil? Yozgat bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Van bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Kurban Bayramında kargolar çalışıyor mu? Kurban Bayramında kargolar dağıtım yapıyor mu, açık mı? Uşak bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Çorum bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Batman bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Çankırı bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Tunceli bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Bartın bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Çanakkale bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Bursa bayram namazı saat kaçta 2024? Kurban Bayramı namaz vakti ne zaman? Diyanet il il Kurban Bayramı namaz saatleri! Kızılcık Şerbeti Meri kimdir? Kızılcık Şerbeti dizisine Şebnem Bozoklu dahil oldu! Emekli maaşları ne zaman yatacak? Emekli maaşları bayramdan önce mi, sonra mı yatacak 2024? Emekli maaşlarında son durum ne?
Deniz Akkaya, devlet korumasındaki kızının odasında ikinci telefon buldu: Anneliğe dair bildiğim her şey darmadağın

Deniz Akkaya, devlet korumasındaki kızının odasında ikinci telefon buldu: Anneliğe dair bildiğim her şey darmadağın

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title