Haberler

Ünal Çeviköz: Mariupol'de Hala Tahliye Edilmeyi Bekleyen Vatandaşlarımız Var

Güncelleme:

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, Rusya’nın Mariupol’de kontrolü ele geçirmesine ilişkin, “Mariupol’de hala tahliye edilmeyi bekleyen vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımızın tahliyesi için Rusya ile görüşmelerin en hızlı şekilde geliştirilmesi ve bir sonuca ulaştırılmasını bekliyoruz” dedi.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, Rusya'nın Mariupol'de kontrolü ele geçirmesine ilişkin, "Mariupol'de hala tahliye edilmeyi bekleyen vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımızın tahliyesi için Rusya ile görüşmelerin en hızlı şekilde geliştirilmesi ve bir sonuca ulaştırılmasını bekliyoruz" dedi.

CHP'nin dış politikadan sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Ünal Çeviköz, bugün TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Bursa'da cezaevi servis aracına yönelik terör saldırısında şehit olan infaz koruma memuru Cengiz Yiğit ve Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit düşen Piyade Teğmen Kaan Kanlıkuyu'ya başsağlığı dileyen Çeviköz, şöyle konuştu:

"TÜRKİYE KOLAYLAŞTIRICILIK HİZMETİ SUNMAKTADIR"

"Terör hadiseler yeniden hortlamaya başladı. Umarım en kısa zamanda bunun önü alınır ve daha fazla şehit vermeyiz ve daha fazla kanımız dökülmez. Her tarafımız sıcak çatışmalarla çevrili. Karadeniz'in kuzeyinde Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş devam ediyor. Bugün basına yansıyan haberlerde Rusya'nın Mariupol'de kontrolü tamamen ele geçirdiği şeklinde bir bilgi yer aldı. Mariupol'de hala tahliye edilmeyi bekleyen vatandaşlarımız var. Vatandaşlarımızın tahliyesi için Rusya ile görüşmelerin en hızlı şekilde geliştirilmesi ve bir sonuca ulaştırılmasını bekliyoruz. Türkiye'nin savaş başladığından beri bir girişimi var. Bu girişime yanlış bir şekilde arabuluculuk adı veriliyor. Bunun arabuluculukla alakası yoktur. Türkiye bir kolaylaştırıcılık hizmeti sunmaktadır. Önce Antalya'da, ardından İstanbul'da görüşmeler yapılmıştır. Ancak bunu ötesine geçemez. Dikkatli bir şekilde bu kolaylaştırıcılık rolünün aksamadan sürmesi iki tarafa da bölgemize de faydalı olacaktır.

"BUNDAN SONRA RUSYA İLE BİR AVRUPA GÜVENLİK MİMARİSİ DÜŞÜNMEK ZOR"

Avrupa güvenliğinin bütün yapı taşlarının değiştiğini söyleyegeldik. Bundan sonra Rusya ile bir Avrupa güvenliği mimarisi düşünmek çok zorlaşmıştır. Savaş umarız en kısa zamanda sona erer ve Ukrayna'daki denge bozukluğu, Avrupa güvenlik mimarisinin sağlıklı bir şekilde oturtulması için gerekli gelişmelerin başlamasına da imkan sağlar.

"S-400 MESELESİ ÇÖZÜLMEDİKÇE OLUMLU SONUÇ BEKLENMEDİĞİ BELİRTİLDİ"

Ukrayna krizi Türkiye'nin dış politikasında başka gelişmelere de yol açtı. Örneğin Türkiye-ABD ilişkileri birdenbire hızlandı. ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı iki hafta önce Türkiye'ye geldi. Heyetler arası müzakerelerin ardından da Türkiye-ABD arasında stratejik mekanizmanın başlatıldığı söylendi. Uzun zamandır Türkiye-ABD arasında çeşitli yeni mekanizmalar veya yeni ifadeler kullanılıyor. 'Müttefiklik, ortaklık ve stratejik ortaklık' denildi. Şimdi de stratejik mekanizmadan söz ediliyor. Bunun içeriği hakkında henüz ayrıntılı bir bilgiye sahip değiliz. Bu açıklamadan sonra ABD Dışişleri Bakanlığı'nın ABD Kongresi'ne mektup göndererek Türkiye'ye F-16 satışına olumlu yaklaşıldığına ilişkin bir dileğin dile getirildiği öğrenildi. Mayıs ayının ikinci yarısında Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu'nun ABD ziyareti olacak. Ancak ABD yönetiminin bir yandan Türkiye F-16 satışlarına olumlu baktığını Kongre'ye ifade ettiğini öğrenmemize rağmen, bir yandan da Türkiye'ye bunun aslında S-400'ler ile ilgili olduğunu, Kongre'deki her iki partinin de ağırlıklı olarak S-400 meselesi çözülmedikçe konunun olumlu sonuçlandırılmasını beklemediklerini düşündüklerini ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye tarafına da iletti.

Türkiye-ABD ilişkileri, kurumsal düzeyde yürütülmediği için sıkıntıya girmiştir. Türkiye, ABD Kongresi'ndeki etkisini kaybetmiştir. Gerek F-16'lar konusunda diğer dosyalarda yaşadığımız sıkıntılar, iktidarın ilişkileri kişisel seviyeye indirme çabasından kaynaklanıyor. Umarız bu da yakında tekrar rayına oturur.

"UMARIZ BENZER BİR İFADE KULLANILMAZ"

Geçen yıl 24 Nisan'dan bir gün önce ABD Başkanı Biden, göreve başladıktan sonra ilk kez Sayın Erdoğan ile telefon görüşmesi yaparak 24 Nisan hakkında nasıl bir davranış içinde olacağını anlattı. 24 Nisan'da Biden, 1915 Olayları ile ilgili olarak bir ABD Başkanı'nın ilk kez kullandığı 'soykırım' ifadesini kullandı. İktidarın tepkisini bekledik, gık çıkmadı. Sayın Erdoğan, yüz yüze tepkisini göstereceğini ifade etti. Bekledik, ilk yüz yüze görüşmeden sonra da 'Hamdolsun bu konu gündeme gelmedi' denildi. Önümüzdeki pazar günü ABD Başkanı Biden'ın hangi ifadeyi kullanacağı ve iktidarın tepkisi merak konusu. Şimdiden söylemek isterim ki 'hamdolmasın', umarız benzer bir ifade kullanılmaz.

"ORTADOĞU'DAN GELEN 3 SURİYELİDEN 2'Sİ TÜRKİYE'DE"

Suriyeli sığınmacılar konusu aşağı yukarı 10 yıldır Türkiye'yi meşgul eden önemli bir sorun. Ortadoğu'dan ayrılan her üç Suriyeliden ikisi Türkiye'de. Sığınmacı sorunu aslında düzensiz bir göç meselesi ve Türkiye'yi bu sorunla karşı karşıya bırakan bir mesele de iktidarın yanlış politikaları. İktidar Arap Baharı'na fırsatçı bir şekilde yaklaşığı için Türkiye büyük bir Suriyeli sığınmacı göçüyle karşı karşıya kaldı. Maalesef benzer bir yanlış politikayı AB de uygulamıştır.

Suriyeli sığınmacılar için 50 milyar dolar harcama yapıldığı dile getiriliyor. Suriyeli sığınmacılara yapılan yardım miktarı olarak belirtiliyor. Bunun dışında Türkiye'nin Suriye krizi başladığından beri karşı karşıya kaldığı durumla ilgili ne kadar zarar içinde olduğu şeffaf olarak paylaşılmadı. Silahlı Kuvvetleri operasyonlarının maliyetinden tutun da ticaretimizin olumsuz etkilenmesine varana kadar birçok mali, maddi sıkıntıyla karşı karşıyayız. Örneğin son 9 yılda Türkiye'de doğan Suriyeli bebek sayısı 700 bini geçti. Suriyelilerin hastanelere yaptıkları başvurular 91 milyonu buldu. Eğitim çağındaki geçici koruma altındaki Suriyeli çocukların sayısı 1 milyonu geçti ve bunların yüzde 65'i ülkemizde eğitim görüyor. Suriyeli sığınmacı konusu çok ciddi bir sorun ve ülkemizde iç politika malzemesi haline dönüştürmeye çalışıyorlar.

"SIĞINMACILAR KONUSUNDA ÜÇ YAKLAŞIM VAR"

Sığınmacılar konusunda Türkiye üç yaklaşım var. Bunlardan birisi, ırkçı ve 'Suriyelileri her ne pahasına olursa olsun tamamını göndereceğiz' şeklindeki yaklaşımdır. Bu yaklaşım kendinden menkuldür.

İkinci yaklaşım, ikircikli bir politika izleyen yaklaşımdır. İktidar tarafı, dış politikada nasıl rüzgar gülü gibi bir politika izliyorsa sığınmacılar konusunda da benzer bir politika izliyor. Bir bakıyorsunuz üst düzey yetkililer, Suriyelilerin hiçbir şekilde ülkelerine gönderilmeyeceği dile getiriliyor. Bir süre sonra bakıyorsunuz, 'Onurlu bir şekilde ülkelerine gönderilmeleri sağlanacak' deniliyor. Tutarlılık yok. Biz, bu yaklaşımın çözüm odaklı olmadığını düşünüyoruz. İktidar, bu sorunu çözmek için gerekli adımları atamamıştır. AB ile ortak bir göçmen politikası anlayışı yürütememiştir. Suriyeli sığınmacılar ve yurttaşlarımız arasında toplumsal bir çatışma riski giderek artmaktadır, bu tehlikelidir.

"CHP OLARAK SURİYELİ SIĞINMACILARIN GÖNÜLLÜLÜK ESASINA DAYALI OLARAK DÖNMELERİ GEREKTİĞİNİ SAVUNDUK"

Üçüncü yaklaşım ise CHP'nin yaklaşımıdır. Başından beri tutarlı bir çizgi izledik. 2014'ten beri Suriyeli sığınmacıların gönüllülük esasına dayalı bir şekilde ülkelerine dönmeleri gerektiğini savunduk. Ülkemizdeki sığınmacıların hukuk dışı uygulamalarla mağdur edilmesinin ve vatandaşlarımızın mevcut sorunlarının daha da derinleşmesinin önüne geçileceğini dile getirdik. Suriyeliler başta olmak üzere ülkemizdeki tüm göçmenler için harcanan kaynakların bilgisini şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesi doğrultusunda ulusal kamuoyu ile paylaşacağımızı dile getirdik. Suriyeli sığınmacılara yapılan sosyal desteklerin kamu denetiminde gerçekleşmesini sağlamak gerekiyor. Bu doğrultuda başta AFAD olmak üzere ilgili kuruluşların kaynak, beşeri sermaye ve altyapı olarak geliştirilmesi için gerekli adımlar atılmalı dedik.

"TÜRKİYE'NİN KONTROL ALTINA ALDIĞI BÖLGELERE DÖNMEK GÖNÜLLÜ BİR TERCİH DEĞİL"

Öncelikle Suriye'de yıkılan, yakılan yerlerin yeniden imarı ve yeniden abat edilmesi gerekir. Yani insanlar, döndükleri zaman, yaşadıkları yerde tekrar yaşama imkanlarına sahip olmalı. Bu, öyle briket evler yapmakla falan olacak şey değil. Çünkü Suriyeliler, Türkiye'den gönüllü olarak kendi yurtlarına dönmek istiyorlarsa eskiden yaşadıkları yere dönmek istiyorlar. Türkiye'nin askeri operasyonlar sonucu kontrol altına aldığı bölgelere dönmek gibi bir tercih gönüllü olmuyor. Bu, aslında zoraki geri gönderme oluyor.

Aşağı yukarı 500 bin kişinin ülkelerine geri döndüğü söyleniyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre aslında bu 320 bin kişi.

Bayramlarda giden kişilerin geri dönüp dönmediği, ne kadar kişinin gidip döndüğü hakkında da herhangi bir veriye sahip değiliz. Bunlar kamuoyu ile paylaşılmalı.

"SURİYE YÖNETİMİ İLE DİYALOG ŞART"

Türkiye'deki, Güneydoğu'daki iş insanlarının, fabrika sahiplerinin Suriye'de yeni iş sahaları yaratmaları ve dönenlerin iş imkanlarına sahip olmaları için çalışılacaktır. Döndükleri yerde günlük yaşamalarını sürdürülebilir kılınması için eğitim, sağlık gibi birtakım hizmetlerin de mutlaka sağlanmasını temin edeceğimizi söyledik. Bunların hiçbiri Suriye yönetimiyle diyalog içinde olmadan yapılamaz.

Aynı şekilde dönen kişilerin ülkelerine döndükten sonra herhangi bir şekilde kriminalize edilmemeleri, bir takibata maruz kalmamaları için de Suriye yönetimi ile konuşmak gerekiyor. Bunların hiçbiri yapılmazken kah 'göndereceğiz' kah 'göndermeyeceğiz' şeklindeki birtakım ifadeler, samimi olmayan, kamuoyunu tamamen aldatmaya yönelik bir yaklaşımın tezahürüdür."

Kaynak: ANKA / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Mariupol Türkiye Güncel Haberler

'Evet-Hayır' yarışması ile hafızalara kazınan ünlü sunucu Erkan Yolaç hayatını kaybetti

"Evet-Hayır" yarışması ile hafızalara kazınan ünlü sunucu Erkan Yolaç hayatını kaybetti

Burdur Belediye Başkanı, belediyeye akrabalarını doldurdu! Savunması da bir o kadar skandal

Burdur Belediye Başkanı, belediyeye akrabalarını doldurdu! Savunması da bir o kadar skandal

Tahliye olan Çetin Doğan'ın ilk sözleri: Bu bir af değil, anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir

Tahliye olan Çetin Doğan'ın ilk sözleri: Bu bir af değil, anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir

Bakmadan Geçme

Low Carb Diyeti Nedir? Nasıl Uygulanır? Kurban Bayramı emekli ikramiyesi ne kadar? Kurban Bayramı emekli ikramiyesi ne zaman banka hesaplarına yatacak? #128004 #128226 19 Mayıs resmi tatil mi? 20 Mayıs Pazartesi günü tatil olacak mı? Sağlık Bakanlığı personel alımı başvuru tarihleri açıklandı mı? #129658 Sağlık Bakanlığı 35 bin personel alımı başvuruları hangi gün alınacak? ERKAN YOLAÇ KİMDİR? Erkan Yolaç neden öldü, kaç yaşındaydı, eşi kim? TÜM DETAYLAR! Yeni Kaledonya hangi ülkeye bağlı? Yeni Kaledonya hakkında bilinmesi gerekenler ERKAN YOLAÇ ÖLDÜ MÜ? "Evet-Hayır" yarışması ile hafızalara kazınan ünlü sunucu Erkan Yolaç neden öldü? YALI ÇAPKINI FRAGMAN! #128253 Yalı Çapkını 70. bölüm son fragman TEK PARÇA izle! Halis Ağa her şeyi öğreniyor! #127916 GTA 6 ne zaman piyasaya çıkacak? GTA 6'nın çıkış tarihi belli oldu mu? FENERBAHÇE KONGRE NE ZAMAN 2024? #9917 Fenerbahçe Başkanlık seçimi ne zaman? Ali Koç, Aziz Yıldırım aday mı? #129349 KIZILCIK ŞERBETİ SON FRAGMAN İZLE! Kızılcık Şerbeti 63. bölüm TEK PARÇA fragman! Doğa ile Fatih barışacak mı? #128250 DİYABET ve KARDİYOLOJİ ilaçlarını aile hekimleri yazıyor mu? #128138 Bakanlıktan yeni haber: Milyonları ilgilendiriyor! #129658 Tuğba Ekinci'nin sahne kıyafeti tepki topladı! Tuğba Ekinci sahnede ne giydi? SON DAKİKA! İLAÇ RAPORLARI ile ilgili yeni karar ne? Vedat Işıkhan ne dedi? Tüm zamanların en çok satan müzik albümleri hangileri?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e açıkça soruldu: Cemaatçi misiniz?

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e açıkça soruldu: Cemaatçi misiniz?

title