ODTÜ'lü Japon Ülkücü, Türk milliyetçiliğini anlattı
33 yaşındaki Japon ülkücü Keisuke Wakizaka, üniversitede milliyetçilik konusunda yaptığı çalışmalarla dikkat çekiyor. Ülkücü kimliğin evrensel gücüne inanan Wakizaka, başvurduğu üniversitelerden kabul edilirse milliyetçi kimlik kuramı üzerine akademik dersler verecek.
Türkiye aşığı ve ülkücü kimliğin evrensel gücüne inanan, 33 yaşındaki Japon Keisuke Wakizaka'nın Türk milliyetçiliğine olan inancı ve bakış açısı ile kendisini dinleyenlere yeni bir soluk kazandırıyor.
MİLLİYETÇİ KİMLİK KURAMI ÜZERİNE DERSLER VERECEK
Ankara'ya 11 yıl önce Doktora eğitimi almak için gelen Keisuke Wakizaka, geçtiğimiz ay Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden doktora diplomasını başarıyla aldı. Çalışmasında başta Kafkas araştırmaları, Ermeni meselesi ile Ermeni diasporası başta olmak üzere kimlik ve milliyetçilik kuramlarına yer verdi. Şimdilerde Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde çalışan Wakizaka, başvurduğu üniversitelerden kabul edilirse milliyetçi kimlik kuramı üzerine akademik dersler verecek.
Mürekkep yutmuş ve ülkücülüğün evrensel gücünü görmüş Wakizaka'nın kendi ağzından hayat hikayesi şu ise şu şekilde: "Japon vatandaşıyım, 1 ay önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde doktora diplomasını aldım. Benim araştırma çalışmalarım Kaskaf çalışmaları, Ermeni meselesi ve Diaspora çalışması ile aynı zamanda kimlik ve milliyetçilik kuramlarıdır. 11 yıldır Türkiye'deyim, Türkiye'de elitler arasında milliyetçiliğin hakimiyet kazanması bizim için çok güzel bir şey oldu. Günümüzde bilimsel kuramları, siyasal ve toplumsal kuramları konusunda oldukça bilgili olan Sinan Ateş başkanımızın Ülkü Ocağı Başkanı olması Türkiye'deki milliyetçililiğin geleceği için çok güzel bir hadise."
"ELİTLER VE AYDINLAR TARAFINDAN BENİMSENMESİ GEREKEN BİR KURAM"
Milliyetçilik denen kuramın daha çok halk tabanında değil, elitler ve aydınlar tarafından benimsenmesi gereken bir kuram olduğu görüşünü savunan Wakizaka, "Tarihte Amerika, Fransa, Almanya hatta Rusya'da milliyetçi hareketler halk değil aydınlar tarafından geliştirilmiş bir harekettir. Türkiye'de maalesef milliyetçiliği, etnik milliyetçilik olanarak algılayanlar var. Etnik milliyetçilik şudur; kendinden olanı hissedebilmesi için, kültür, dil ve geleneğin aynı kökte olması gerektiği... Bu algı maalesef Türkiye'deki bazı kesimlerde var" şeklinde konuştu.
ATATÜRK'ÜN MİLLİYETÇİLİĞİ
Türkiye'deki milliyetçiliğin büyük bir kısmının sivil milliyetçiliğe yakın olduğunu sözlerine ekleyen Wakizaka, "Sivil milliyetçilik soyut kavramları savunuyor. Özellikle bunu benimseyen kişi Atatürk'tür. Atatürk, Anadolu ve eski Osmanlı coğrafyasının etnik açıdan çok karışık olduğu biliyordu. Bu halkların birleştirilmesi için sivil milliyetçiliğinin gerektiğine inanıyordu. Özellikle Atatürk'ün silah arkadaşlarının çoğu Anadolu'daki Türk kökenli insanlar değildi. Aralarında Çerkez'de vardı, Abhaz'da vardı, Çeçen, Arnavut, Boşnak'ta vardı" ifadelerine yer verdi.
"TÜRKEŞ'iN FİKRİ AYRIŞTIRICI DEĞİL BİRLEŞTİRİCİ"
Ülkücülerin başbuğu Alparslan Türkeş'e ilişkin düşünceleri sorulan Wakizaka, "Sayın Başbuğ Alparslan Türkeş'in fikri Türkiye'deki çeşitli milletleri ayrıştırıcı değil birleştirici bir fikirdir. Türkiye'deki milliyetçilerden elit kesim, en azından milliyetçiliği dil, kültür ve değere dayandığının farkında. Elitler arasında sivil milliyetçiliğin artması bizim için güzel ve gururlandırıcı bir gelişmedir"sözlerini kullandı.
"ÜLKÜCÜLÜK EVRENSEL BİR KAVRAMDIR"
Nasıl Türk milliyetçisi olduğunu sorusunu da yanıtlayan Wakizaka, "Japonya'da lisans okurken, özellikle orta asya ve Doğu Türkistan'daki gelişmeleri takip ediyordum. O zaman oralar hakkında kendimi daha yakın hissetmeye başladım. Bu süreçte ülkücü hareketle ilgilendim, Türk milliyetçilerine yakınlık hissetmeye başladım. Ülkücülüğü benimseyen insanlar sadece Türkler değil, içinde bir sürü Türk olmayan insan var. Hatta ülkücüler arasında Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler bile var. Ülkücülük daha evrensel bir kavramdır" cümlelerine yer verdi.
"EĞİTİM ÇOK ÖNEMLİDİR"
12 yıl önce müslüman olduğunu da belirten Wakizaka, 2005 yılında tanıştığı bir Trabzonlu'dan etkilendiğini söyleyerek, "Trabzonlu bir arkadaşım Japonya'da okuyordu. Onunda 2005'te tanıştım onun davranışlarından çok etkilendim ve araştırdım islamı kabul ettim. 12 yıl oldu müslüman olalı. Dünya'da müslümanlar arasında islamiyeti yanlış yorumlayan insanlar var. Meselelerin çoğu insanların cahil olmalarından kaynaklanıyor. O yüzden eğitim çok önemlidir" görüşünü bildirdi.