Eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın tutuklanması

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Savcılar, tahliye edilmesi gereken ve tahliyesi gecikmiş olan Selahattin Demirtaş tahliye edilmesin diye adeta yeni bir içtihat oluşturdular. Devam eden bir yargılama süreci içindeki dosyayı yeniden ele alarak tutuklama kararı çıkardılar. Hiçbir hukukçu bunu tarif edemez, anlamlandıramaz. Bunun vicdanen ve ahlaken kabul edilmesi zaten mümkün değil." ifadesini kullandı.

Temelli, genel merkezdeki Parti Meclisi toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bir "zorba hukuku" ile karşı karşıya olunduğunu iddia eden Temelli, şunları kaydetti:

"Savcılar, tahliye edilmesi gereken ve tahliyesi gecikmiş olan Selahattin Demirtaş tahliye edilmesin diye adeta yeni bir içtihat oluşturdular. Devam eden bir yargılama süreci içindeki dosyayı yeniden ele alarak, tutuklama kararı çıkardılar. Hiçbir hukukçu bunu tarif edemez, anlamlandıramaz. Bunun vicdanen ve ahlaken kabul edilmesi zaten mümkün değil. Buradan bütün Türkiye'ye çağrı yapıyorum, vicdan, ahlak sahibi herkes bu karara karşı çıkmalıdır. Buna hep beraber 'dur' demezsek bu adaletsizlik, vicdansızlık ve ahlaksızlık her yeri kaplamaya devam edecek. Kimse bundan kendini koruyamaz hale gelecektir. Bu tecrit hukukunu, bu OHAL'ci anlayışı, bu kayyum rejimini bir an önce sonlandırmalıyız."

Diyarbakırlı annelerin eylemi sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önüne gelmesini eleştiren Temelli, şu değerlendirmede bulundu:

"Hiç yüzü kızarmadan orada oturan annelerin duygularını sömürmeye çalışıyor. O anneler tabii bize gelecek. O konuda hiç tereddütlü düşünmüyorum. Bütün anneler bize gelecek. Cumartesi anneleri, barış anneleri, şehit anneleri. Bu ülkenin bütün anneleri HDP'ye gelecek tabii. Size gelecek halleri yok. Siz sabah akşam savaştan başta bir şey konuşmayan, savaştan başka bir siyaset üretemeyen bir partisiniz. O yüzden hiçbir anne sizin kapınızı çalmaz, sizden medet ummaz."