ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in Başkenti Olarak Tanıma Planı - Diyarbakır/şanlıurfa/samsun/

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Şanlıurfa Şube Başkanı Fevzi Çelik, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, ABD ve İsrail'in kanlı ortaklığı ve işgal planlarının devam ettiğini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump'un " Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacaklarına" dair açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Çelik, "Kadim bir şehir ve ilk kıblemiz olan Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak nitelendirmek ABD'nin bu coğrafyadaki tüm varlığının ve ilişkilerinin ciddi bir biçimde sorgulanacağı yeni bir süreci başlatacaktır. Kudüs Müslümanlarındır ve ebediyen Müslümanların kalacaktır." dedi.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına tepkiler

TÜGVA Diyarbakır Şubesi üyeleri basın açıklaması yaparak plana tepki gösterdi

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Diyarbakır Şubesi, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına tepki gösterdi.

Kayapınarı ilçesindeki TÜGVA Şubesinde bir araya gelen grup adına açıklama yapan Şube Başkanı Mahmut Yağmur, Bosna'da, Suriye'de ve Arakan'da yaşananlara değindi.

Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Filistin'in 1948'den beri Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal altına alındığını ifade eden Yağmur, şunları kaydetti:

"Televizyonlarda naklen Müslüman kentleri bombalanırken, masum kadınlar ve erkekler, çocuklar dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu şımarıklık ile nitelendirip şirin göstermeyi alçaklık olarak değerlendiriyoruz. İslam'ın ilk kıblesinde dahi ezanın yasaklanması son olarak da Kudüs'ün işgalci siyonistlerin başkenti olarak gösterilmesi cesaretinde bulunulmuştur. Eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslam alemine hatırlatıyoruz. Alemi İslam'ı reel politik kaygılardan arınarak Amerika'dan, İsrail'den değil Allah'tan korkmaya, ona teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir."

Yağmur, "Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki Türkiye tarihin kendisine yüklemiş olduğu kutsal misyonu yerine getirecek. Okyanus ötesinden iftira, tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyaları ile engellenmek istense de din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir." diye konuştu.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına tepkiler

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Samsun Temsilciliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ), ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planını protesto etti.

OMÜ Kurupelit Yerleşkesi'ndeki OMÜ Camisi önünde düzenlenen "Özgür Kudüs" eyleminde ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'le ilgili açıklamalarına tepki gösterildi.

OMÜ öğrencilerinin de katıldığı eylemde basın açıklaması yapan TÜGVA Samsun İl Başkanı Hakan Durmuşoğlu, her geçen gün İslam coğrafyasının küresel sömürü düzenin kıskacında kan gölüne çevrildiğini söyledi.

Kudüs'ün işgalcilerin kıskacı altında olduğunu belirten Durmuşoğlu, şöyle devam etti:

"Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. İslam'ın ilk kıblesinde dahi ezanın yasaklanması, son olarak da Kudüs'ün işgalci siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunulmuş, bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun, bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslam alemine hatırlatıyoruz. İlk kıblesine el uzatılan İslam dünyasına sesleniyoruz. Daha neyi bekliyorsunuz. Daha ne kadar kendi kardeşlerinize ümmetin meselelerine sağır, dilsiz kalacak, görmezden geleceksiniz?"

Basın açıklaması Arapça olarak da okunduktan sonra sloganlar atan grup dağıldı.

Antalya'daki bazı sivil toplum örgütü üyeleri, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planını protesto etti.

Antalya'da Muratpaşa ilçesi Kapalı Yol Havuz Başı'nda bir araya gelen Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Antalya Şubesi üyeleri, ellerindeki döviz ve Filistin bayraklarıyla ABD ve İsrail aleyhine slogan attı.

AGD Antalya Şubesi Başkanı Ahmet Muhammet Pişirici, yaptığı basın açıklamasında, ABD ve İsrail'in "kanlı ortaklığı" ve işgal planlarının devam ettiğini söyledi. Pişirici, "Kudüs'le ilgili böyle hadsiz ve hukuksuz bir tasarruf ABD'yi de İsrail'i de hiç ummadıkları bir neticeyle karşı karşıya bırakacaktır." dedi.

"Kadim bir İslam şehri ve Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak nitelendirmenin ABD'nin bu coğrafyadaki tüm varlığının ve ilişkilerinin ciddi bir biçimde sorgulanacağı yeni bir süreci başlatacağını" kaydeden Pişirici, "Kudüs bizim onurumuzdur, iffetimizdir. Kudüs, Müslümanlarındır ve ebediyen Müslümanların kalacaktır." ifadelerini kullandı.

Grup, basın açıklamasından sonra dağıldı.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planına tepkiler

Manisa'da, Türkiye Gençlik Vakfı üyeleri protesto gösterisi düzenledi

Manisa'da, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üyeleri, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planını protesto etti.

Hatuniye Camisi önünde toplanan TÜGVA üyeleri, "Kudüs bizimdir, bizim kalacak", "Kudüs coğrafi değil, imani meseledir", "Kudüs özgür değilse, dünya tutsaktır" yazılı pankartlar açtı, slogan attı.

TÜGVA Manisa Şube Başkanı Mehmet Önal, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD ve İsrail'in "kanlı ortaklığının ve işgal planlarının" devam ettiğini belirtti.

Hakkın daveti ezanın Mescid-i Aksa'da susturulmaya çalışıldığını kaydeden Önal, şöyle konuştu:

"Soğuk bir akşamda Kudüs'ün ateşi bağrımızı yakıyor diyen Müslüman kardeşlerim, sizler Kudüs'ün dertleriyle dertleniyoruz dediğiniz sürece, Kudüs'ün üzerinde plan yapabiliriz diyen zalimler durup düşünecekler. Bilecekler ki Kudüs sahipsiz değil. Kudüs'e, 'Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir' diyen bir yiğit sahip çıkıyor, bir ülke sahip çıkıyor, Manisa sahip çıkıyor. Kudüs bizimdir, bizim kalacaktır."

TÜGVA'nın basın açıklamasını okuyan Emre Kılınç da Avrupa'nın merkezinde bulunan Bosna'da yaşanan soykırımın hafızlarda taze olduğunu aktararak, "Suriye'de her gün bir insanlık dramı yaşanırken, Arakan'da kimyasal silahlarla insanlar katledilirken, milyonlarca insan yerlerinden, yurtlarından arınmak durumunda kalmıştır. Silahların menşei dünyanın kan emici olan sömürgeci ülkeler arasında değişirken, ölenlerin hep savunmasız Müslüman olduğu açık bir şekilde görünmektedir." ifadelerini kullandı.